Alem döner yana yana, koskoca alemde bir dünya,
Dünyada küçücük bir nokta,
Küçücük bir noktada anlam bulmaya çalışan bir iç dünya...!
Aşkın ateşiyle yanan gönüller, aşkın ateşiyle pişerler,
Ayrılık rüzgarları estikçe eser, harladıkça harlar ateşimizi,
Dön virane başım dön, mevla aşkına dön...
Ağla gözlerim ağla, bu aşkın denizine düşer her biri damla damla,
Ben aşkı neyleyeyim, aşkından kavrulup mevlayı seyreyleyeyim,
Akıl, aklıma yollar çizmiş; bu yollarda sensiz neylerim,
Ateştendir yollarım, sana varmak ister bu yorgun bacaklarım,
Yandıkça yanar köz ateş misali, yolunda bir damla su arar dururum,
Dön virane başım dön, mevla aşkına dön...
Elbet kabul eyler mevlam, aşka varmak için; yok olasıya yan da dön,
Ben bir garip aşık, aşka aşık; sormayın halimi ne haldeyim,
Aciz bir kul, etrafı kapalı bir sur gibiyim...
Sakın sakın açmayın kapılarımı, yandıkça yanar yaktıkça yakarım,
Bu bente sığmaz yangınım her yana taşarım,
Razıysan gel ey yar! Mevla aşkına yandıkça yanalım...!