Dünya, kendi ekseninde hiç şaşmadan zikrine devam ederken; 31 Aralığı 1 Ocağa bağlayan geceye hummalı bir hazırlık var, ahiret yolcularından...
Tıpkı Hristiyanlığın Batı dünyasında olduğu gibi -yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ülkemde- Aralığın son günlerinde; mağaza vitrinleri kırmızı ağırlıklı olarak süslenmekte, yılbaşına özel hindi sürüleri, milli piyango biletleri, çam ağaçları satışa sunulmakta, içki stokları arttırılmakta, geceye özel programlar ve hediyelik eşyalar hazırlanmakta...
Sokaklarda, caddelerde, alış-veriş merkezlerinde "Noel Baba"(Noel kelimesi Latince Notalis-doğum- anlamına gelirken, Almanca'da -Kutsal gece- anlamına gelmekte) maskesi adı altında, aileleri ile birlikte, küçük ve masum çocuklar (4.yy Hristiyan azizi Piskopos Nikola) ile tanıştırılmakta... Kırmızı kıyafetli, ren geyikleri olan, tonton, sevimli, ak sakallı dede...
Geleceğin hiç tükenmeyeceği(sonsuzluk) bir zamana doğru yolculuk yaparken, dünyalık geleceğini, dünyalık bir zamanda, dünyalık bir şimdide, dünyalık nefsani duygularla bitiren biz ahiret yolcularının; kapalı düşünce kapaklarımızı kaldırarak şunları düşünmemiz gerekmez mi?
Yılbaşına önem vermek ve bu gece için hazırlık yapmak, Hristiyanlıga benzemeye çalışmak değil midir?
Bir tarih başlangıcı olarak bilinen "yılbaşı", Müslümanlara ait bir şey midir?
Sadece yeni yılın gelişini kutlayacağını söyleyerek vicdanını rahatlatmaya çalışan kardeşlerim; amaç "yeniyi" kutlamak ise kalemin kâğıtla bütünleştiği her an ayrı bir yeni değil mi?
Takvim, bir gecede ve bir anda "yıl" atlayacak ve o anda değişecek olan tarih yeni de, ömründen gelip ve ömründen geçen zaman(saniyeler, dakikalar, saatler) yeni değil mi?
Mesela; kızının yanağına kondurduğun buse o anda yeni değil mi? Gelecek bize hep yeni olarak gelir ve geçmişe eski olarak geçmez mi? Gelecek, bize hiç bir zaman eski olarak gelmeyecek ki? Amacımız yeniyi kutlamak ise her an yeni... Her anı kutlayabilir miyiz?
Hristiyanlar yeni yılını en iyi şekilde kutlamaya çalışırken, biz Müslümanlar yeni yılımızı en iyi şekilde -günahtan sakınarak, geceyi ihya ederek- kutlamaya çalıştık mı? (Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav) Milâdi 20 Nisan 571' de -Rebiulevvel ayının 12. Pazartesi sabahı- Mekke'de doğdu. 622'de Mekke'den Medine'ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine'nin Kuba köyüne geldi. İşte o yılın Muharrem ayının birinci(1.) günü, Müslümanların Hicri yılbaşı oldu ve Muharrem ayının birinci(1.) gecesi Müslümanların yılbaşı gecesidir.)
Şu bilinen apaçık bir gerçektir ki; yılbaşı bir tarih başlangıcı olarak Müslümanlara ait bir şey değildir. Hristiyanlara aittir. Müslümanlara ait olmayan bir şey için heyecanla hazırlık yapmak doğru bir şey mi?
Geleceğin hiç bitmeyeceği bir zamana doğru yolculuk yaparken, ömrünü nefsani duygularla bitirmeye yeltenen biz ahiret yolcularına uyarılar;
“Her kim bir kavme benzemeye çaılışırsa o da onlardandır” (Ebu Davûd)
Allah rasulu (s.a.s.) Medine'ye geldiğinde, onların oynayıp eğlendikleri iki günlerinin olduğunu öğrendi. "bu günler nedir?" diye sordu. Dediler ki; "cahiliyyede bu iki günde oynardık." Allah rasulu (s.a.s.) Şöyle buyurdu: "Allah bundan daha hayırlı olanı size verdi: Kurban bayramı ve Fıtr (Ramazan) bayramı." (Ebu Davud)
"Andolsun ki, sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyacaksınız. Öyle ki, onlar keler deliğine girseler siz de gireceksiniz" Dedik ki; "Ey Allah'ın Rasulü, Yahudi ve Nasranileri mi kastediyorsunuz. Kim olacaktı?" diye cevap verdi." (Buhari ve Müslim)
"Celâlim için, sen o kitap verilmiş olanlara, bütün delilleri de getirsen, yine de senin kıblene tabi olmazlar, sen de onların kıblesine tabi olmazsın. Zaten onlar da birbirlerinin kıblesine tabi değiller. Celâlim hakkı için, sana gelen bunca ilmin arkasından sen tutar da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, o zaman hiç şüphesiz, sen de zâlimlerden olursun." (Bakara 145)
"Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir." (Mâide 55)
"Andolsun ki, «Meryem'im oğlu Mesih, Allah'tır.» diyenler kafir olmuşlardır." (Mâide 17)
"Andolsun ki, 'Allah üçün, üçüncüsüdür (üç ilâh'tan biridir)' diyenler kâfir olmuşlardır." (Mâide 73)
Ayet ve Hadislerde de görüldüğü üzere Mü'minlerin; söz ve eylemlerinin kafirlere benzemesi kesinlikle yasaklanmıştır.
Selam ve dua ile...