Gecenin karanlığında zulmün sesi düşer yüreğime,
Çığlığını basan küçük bir çocuk düşlerimde,
Annesine ağlayan bir evlat çıplak ayakla geçer gözlerimden,
Renk renk uçurtmalar yok gökyüzünde,
Alev topu silahlar düşüyor çocukların üzerine,
Yıkık dökük binalardan oyuncak bebekler çıkıyor,
Kan revan çocukların tozlu, yaralı ellerinde...!
Bizi insanlıktan çıkaran şey neydi?
Kulakları sağır,
Vicdanları kör bırakan şeytanın adı neydi?
Her şeyden önce biz insan değil miydik?
Bizi insanlıktan çıkaran neydi?
Arakan düşüyor yüreğime,
Fotoğraf sahnelerinden kareler zihnimde,
Melek yüzlü masum bebekler ocakların üzerinde...!
Mısır sesleniyor yüreğime,
Ey kardeşim İmanın neresindesin diye...?
Sesleniyorum iman yüklü kardeşlerimin yüreğine,
Duadayım duadayız diye...!
Yüreğimdeki en büyük yara,
Allah Allah diye yürüyemediğim yerdeyim,
Kıramadığım kapılarda,
Karanlık gecelerde,
Yağan yağmurlarda,
Eşikte beklemekteyim...!
Acının harıyla alevlenen yüreğimin,
Sessiz çığlıkları kopardığı bir gecedeyim,
Ve inan kardeşim, gözyaşları karışırken gecelere,
Dua ile döktüğün gözyaşındayım...!
Mahşere kaç kaldı bilemiyorum...
Bir eşikte,
Gözyaşı ile teselli bulmaya çalışmaktayım...
Gözlerimi dökemedim henüz bu yola,
Bu gecikmenin acısı belki ondandır bilemedim...!
Gecenin ağırlığı iniyor ağır ağır yüreğime,
Uyuyamadım yine,
Toprağa düşen şehitler yüreğimde,
Toprakta yürüyen insanların insanlığı nerede?
Suriye düştü yine yüreğime,
Müslümanların yaralı ayak izleri yeryüzünde,
Topraktan silmeye çalışsak, verir mi acısını bize,
Vermez, vermez toprak acısını bize,
Çığlığı gömdü hep içine,
O çığlık kuşatacak kabirde yine...!
Her saniye can veren nice hayaller,
Hayallerime karışıyor,
Hayallerini gömen çocuklar,
Oturmuş ürkekçe ağlıyor,
Sessizce biri dokunsa,
Küçücük yüreği korkudan çatlayacak belkide..!
Duadayım kardeşim, duada...
Hakk'ın divanında, Hakk'ın kapısında...
Tutup kaldıramadığım o ellere namzet,
Ellerim açılır semaya...!
...
Dua ile...