03 Eylül 2019, 10:18 -

Kemalist Hoca Doç. Dr. Avnullah Enes Ateş'e Reddiye
Geçtiğimiz günlerde 30 Ağustos zafer bayramı vesilesi ile tüm camilerimizde Cuma namazında dualar sohbetler yapıldı. Fakat caminin birinde Mustafa Kemal Atatürk'e camide ismi verilerek dua edilmemesi bazı cemaat tarafından tepki ile karşılandı ve sosyal medya ve haber ajanslarına ve toplum nezdinde tartışmaya açtı.
Bu vesile ile tartışmanın soğumasını bekledim ve bir kaç gün sonra kesin bir bilgiyi twitter hesabımda çevrem ile paylaştım.
Attığım twitler ise şudur.
Cuma namazında Mustafa Kemal Atatürkün ismi anılmamış olması Cuma namazını Atatürkün istediği gibi kılıyor olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.Cumada Türkçe hutbe okunmaz Atatürkün emri ile ibadete dahil oldu. Hem Atatürkün cumasını kılıp hemde onun ismini anmadan dua nasıl olacak?
Kısacası Cumada Tek Bir cümle bile hutbede Türkçe konuşulmaz muhterem cemaat bile diyemez imam. Hutbe namazın içindendir. Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ile zaganos paşa camindeki talimatından sonra Türkçe hutbe cuma namazına dahil edildi. Bilgi herkese lazım ezber gitmeyin..
Bu konuda En dik en gerçekçi en doğru duruşu Bediüzzaman Said Nursi hazretleri göstermiştir. Diyanet Risaleinurları Resmi olarak yayınlarken kendileride okumalı bakmalı Cuma nasıldır diye Bediüzzamandan ders almalı..
tabi bu açıklamalarım dan sonra tepki bekliyor sual bekliyordum fakat Seyyid Avnullah ÖZMANSUR hocamızın çorbasından içen bir kimsenin tarihsel ve fıkıhsal bir gerçeğe karşı reddiye verebileceğini hatta Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin bu konudaki beyanlarını gördükten sonra Mustafa Kemal Atatürk güzellemesi yapacağını tahayyül bile edemezdim. Ehli ilim olarak bildiğimiz kimselerin bile ehli dalalet ehli bida hesabına kalemlerini dillerini kılıç gibi salladıkları bu ahirzaman da bizlerde ehli bidaya en sert tepkimiz ile red edip hakikatı ilan etmemiz üzerimize müslüman olarak İslamın üzerimizdeki hakkı olarak düşüyor.
Peki Doç. Dr. Avnullah Enes Ateş'e niçin kemalist hoca diyoruz. Bu kişi kemalizmi benimsemez sevdiğinide sanmıyorum. Fakat kemalizm fikriyatı ile milli eğitim Türkiye Müfredatında okuyup tahsil görüp icazet aldığı için ister istemez etkilenmiş. Acı söz faydalı nasihattir kabilinden kendi hatasını hüner saydığından sağlam bir silkeleme ile içine düştüğü serhoşluktan kurtulması için bugüne kadar bize verdiği ehli bida ulemai sui bilgilerini başka ümmetin masumlarına bilgi diye verip zehri yaydığı için kamuya açık belirtmek gerekiyor ki kendisi kamuya açık olarak bu zehirli fikriyatını neşr etmiştir.
kendisine kemalist imam kemalist hoca dememize vesile olan ilanı twiti şudur.
Doç. Dr. Avnullah Enes ATEŞ :Hutbenin sessizce dinlenilmesi onun namaz gibi olmasından değil Allah Resulünün (s.a.v.) emri olmasındandır. Yani kısaca bu işin Mustafa Kemal ile bir ilgisi yok. Ha, o eğer başlatmışsa Türkçe de anlatım olmasını, iyi bir şeye vesile olmuştur.
Peki Mustafa Kemal Atatürk Doç. Dr. Avnullah Enes Ateşin beyanı ile arasındaki paralelliği görmek için yapmamız gereken nedir.
Mustafa Kemal Atatürk Zaganos Paşa Caminde ne demiştir bakmak yeterli olacaktır. Mustafa Kemal Atatürkün beyanlarından sonra Diyanet İşleri Başkanlığımızın Recep Tayyip Erdoğan Reis-i Cumhurumuzun talimatı ile neşr ettirdiği Risale-i Nur Külliyatından Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin bu konudaki beyanları nedir onu aktaracağım. Ve bu bağlamda Doç. Dr. Avnullah Enes Ateş'in hangi safta kimi benimseyip takdir edip alkışladığını bu konuda Mustafa Kemal Atatürk ile harfi harfine aynı kafada olduğunu görmüş olacaksınız.
"Hutbeden maksat halkın aydınlatılması ve doğru yolun gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz hatta bin sene evvelki hutbeleri okumak, insanları bilgisizlik ve tembellik içinde bırakmak demektir. Hatiplerin halkın kullandığı dille konuşması lazımdır." Mustafa Kemal Atatürk
7 şubat Çarşamba Günü Zağanos Paşa Camii
Peki Bediüzzaman Said Nursi Risale-i Nur isimli Kuran Tefsirinde ne diyor birlikte okuyalım.
bazı gafiller, hutbe gibi bazı şeâir-i İslâmiyeyi Arabîden çıkarıp her milletin lisanıyla söylemeyi iki sebep için istihsan ediyorlar....
....
namaz, zekât, orucun vücubu ve katl, zina ve şarabın haramiyeti gibi malûm olan ahkâm-ı kat'iye-i İslâmiyemühmel kalıyor. Avâm-ı nâs, onların vücubunu ve haramiyetini ders almaya muhtaç değiller. Belki, teşvik ve ihtar ile o ahkâm-ı kudsiyeyi hatırlatıp, İslâmiyet damarını ve iman hissini tahrik etmekle, imtisallerine teşvik ve tezkire ve ihtara muhtaçtırlar. Halbuki, bir âmi, ne kadar cahil dahi olsa, Kur'ân'dan ve hutbe-i Arabiyeden şu meâl-i icmâliyeyi anlar ki, "Herkese ve bana malûm olan imanın rükünlerini ve İslâmiyetin umdelerini, hatip ve hafız ihtar ediyor ve ders veriyor, okuyor" der, kalbinde onlara karşı bir iştiyak hasıl olur. Acaba kâinatta hangi tabirat var ki, Arş-ı Âzamdan gelen Kur'ân-ı Hakîmin i'cazkârâne, müfehhimâneihtarlarına, tezkirlerine, teşviklerine mukabil gelebilsin?
(27nci Söz)
Sakın hocaların Cuma ve cemaatlerine ilişmeyiniz. İştirak etmeseniz de, iştirak edenleri tenkit etmeyiniz. Gerçi, İmam-ı Rabbanî demiş ki: "Bid'a olan yerlere girmeyiniz." Maksadı, "sevabı olmaz" demektir; yoksa, namaz battal olur değil. Çünkü, Selef-i Sâlihînden bir kısmı, Yezid ve Velid gibi şahısların arkasında namaz kılmışlar. Eğer mescide gidip gelmekte kebâire mâruz kalırsa, halvethanesinde bulunması lâzımdır. (Kastamonu Lahikası)
bazı gafiller, hutbenin Türkçe okunmasını istihsan ediyorlar ki, halkın bilhassa siyasî ahvalden haberleri olsun. Halbuki bu gibi ahval-i siyasiyeyalandan, hileden, şeytanî fikirlerden hâli değildir. Hutbe makamı ise, ahkâm-ı İlâhiyenin tebliği için ittihaz edilmiş bir makamdır.
Sual: Avâm-ı nâs Arabîden haberdar değildir; fehmedemez.
Cevap: Avâm-ı nâs, zaruriyat ve müsellemat-ı diniyeye muhtaçtır. Ve hutbemakamı da bu gibi hükümlerin tebliği içindir. Bu hükümler kisve-i Arabiye içinde tafsilen değilse de icmâlen avâm-ı nâsa malûm ve mâruftur. Maahaza, lisan-ı Arapta bulunan şehâmet, yükseklik, meziyet, satvet diğer lisanlarda yoktur
(Mesnevi Nuriye)
Daha pek çok derslerde Risale-i Nurda bu konuda Mustafa Kemalin Türkçe Hutbe beyanına karşı reddiyeleri bulmak mümkün.
Bu konuda Bediüzzamanı red edip Mustafa Kemal Atatürk görüşünü benimseyen Doç.Dr. Enes Ateş ne diyordu tekrar okuyalım
Doç. Dr. Avnullah Enes ATEŞ :Hutbenin sessizce dinlenilmesi onun namaz gibi olmasından değil Allah Resulünün (s.a.v.) emri olmasındandır. Yani kısaca bu işin Mustafa Kemal ile bir ilgisi yok. Ha, o eğer başlatmışsa Türkçe de anlatım olmasını, iyi bir şeye vesile olmuştur.
Tercih sizin isterseniz Mustafa Kemal Atatürk fikriyatını önemseyen aynı minvalde fetva veren Enes Ateşleri dinlersiniz isterseniz Recep Tayyip Erdoğan Reisi Cumhurumuzun talimatı ile Diyanet İşleri Başkanlığımızın neşr ettiği Risale-i Nurlarda yazan Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin beyanlarını dinlersiniz işte size ameli sahada iki tercih.
Ben tercihimi Bediüzzaman Said Nursi ra.'ın beyanları doğrultusunda onu Üstad kabul ederek yapıyorum. Şimdi tercih sırası sizde?
Araştırmacı Yazar
Süleyman Yasin AKDENİZ
YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİŞTİR.

DİĞER Süleyman Yasin AKDENİZ HABERLERİ
-
Ak Partiyi Bitirmek için Ak Pa... Beni bilenler bilir bilmeyenler'de zamanla tanır. Söz konus... Eklenme: 09 Ağustos 2021
-
Türkiye'de Filistin ve Fil... Rabbim ikram etti imkan halk etti yeniden Mescidi Aksaya gitmek... Eklenme: 10 Mayıs 2021
-
Berat İstiyorum Beratımı Al Getir Bana Ey Sevgili Melek Eklenme: 27 Mart 2021
-
Bu Yükselişe Kimse Yetişemez! Madem bu alem muhteşem bir saray gibidir.. Eklenme: 10 Mart 2021
-
Fetö Frarisi Fuat Avni Lakaplı... Geçtiğimiz günlerde DosyaTv isimli sözde fetö karşıtı özde yala... Eklenme: 26 Aralık 2020
-
Diriliş Postası Yazarı, Dosya ... Bediüzzaman'a Resmi ve Manevi Vekilleri Üzerinden Saldırı P... Eklenme: 09 Aralık 2020
-
Said Özadalı Hakkında Suç Duyu... Soru : Said Özadalı'yı neden mahkemeye verdiniz? Eklenme: 17 Ekim 2020
-
Masum İnsanları Adım Adım Nası... Fetö'nün ağına masum insanları kim ve kimler nasıl düşürdü? Eklenme: 17 Ekim 2020
YAZARLARIMIZ
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
KONUK YAZARLARIMIZ
ÖZEL RÖPORTAJ
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir, “Allah var, problem yok!” adlı kitabında, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Allah'a dayanıp, O'na güvenen insanların bir şekilde aydınlığa kavuşacaklarının farkındalığını oluşturuyor zihinlerde…
E-POSTA LİSTESİ
ANKET