Hem yaratılış hem yetiştiriliş tarzı ve anne olmanın verdiği duygusallığı, kadını anlayışlı sebatkâr çözüm üretici barışçıl kişiler olarak standart bir kılıfa bürüyor.
Ayrıca geçmişten günümüze süregelen sosyolojik bakış açısı kadının faklı kulvarlarda olmasının elini kolunu istemsiz bağlıyor yani karşılaştığı güçlüklere karşı çıkmayan, sorun çıkmaktansa zoraki bir anlayışla her olumsuzluğa bitmez tükenmez şefkatiyle göğüs geren, kadın modeline soyut bir kavram oluyor akıllarda…
Genel bir yakıştırma olan “sen kadınsın” dayatması ile zayıflığını iyice perçinleyen ve hatta kişiliğini zedeleyen kadını bulunduğu konuma sabitleyen sorumluluğunu ağırlaştıran bir yük daha bindiriyor omuzlarına…
Belki de karşılaştığı zorlukları gözünde büyütüyor ve her zaman çekimserliğine bir bahane uyduruyor kadın!
Fedakârlık Yapan Kadın
Bazıları kadere teslimiyetle nasip inancına sığınır çoğu zaman veya dünyevi fedakarlıklara mesela; çocuklarına sizin için katlanıyorum tüm zorluklara diyerek perdeler korkularını çekimserliğini…
Hâlbuki çocuklar da bu süreçte umutsuz çekingen ürkek mutsuzluklarla köreliyordur karamsar psikolojisi bozuk bireyler haline geliyordur. Sonucunu çoğu zaman hayatıyla ödediği…
Ekonomik özgürlüğünün olamaması aile ve psikolojik desteğinin olmaması daha da geçilmez duvarlar örüyor hayatını düzene koyacak farklı seçeneklere başvurmasına…
Kadındır genelde katlandığı her türlü şiddete karşı (fiziksel şiddet, sözel şiddet, ekonomik şiddet) yılmadan bir gün düzelecek her şey, benimde evime doğacak bir gün güneş, yeşerecek umut çiçeklerim diye mücadele gösteren…
Kimileri gerçekten inanır bir gün her şeyin çok güzel olacağına, bekler yıllarca… Kimileri kontrolsüz öfkenin hırsın şiddetin kurbanları olur acımasızca…
Hatalı Atasözleriyle Kadın Aleyhtarlığı
Ve dahi temeli bozuk ailelerin bir gün evlenip anne baba olacağı bir evin sorumluluğunu üstleneceği düşüncesi bile tedirgin eder biz ebeveynleri, geleceklerini hayal bile edemez insan, hasbelkader bir hayata gözü kapalı sürükleniverirler…
Bir de kadını bu mecburiyete sürükleyen basmakalıp fikirler düşünceler vardır hatta bazıları atasözü olarak yansır kişiliklere…
“Gelinlikle girdiğin evden kefenle çıkacaksın” hoş rastlamadığımız bir örnekte değildir ya!
“Evi dişi kuş yapar” dişi kuş bile evini erkeğiyle birlikte yaparken kadına bu sorumluluk yüklenir!
“Erkeği rezilde eden kadındır vezirde”
Çok acımasızca bir söz kalıbı değil mi?
“İnsanı rezilde eden kendidir vezirde” daha rasyonel sağduyulu bir yaklaşım olurdu…
“Erkeğinden sonra eve giren kadından hayır gelmez”! Galiba tüm gece nöbetinde bulunan doktor hemşire vb mesleklerde çalışan kadınlar hayırsız kadın konumunda oluyor…
Şurası bir gerçek ki, erkeğin dindar olması kadına şiddet eğiliminin önüne geçen bir unsur olmaya yetmiyor maalesef!
Vicdan merhamet kavramları olgunlaşmayan ve dahi temeli bozuk mutsuz ailelerde yetişen bireyler çoğaldıkça bu süreci aşmak imkânsız gibi görünüyor.
RABBİM AİLELERİMİZE HUZUR VE SAADET İHSAN EYLESIN..
SELAM VE DUALAR İLE...
HATİCE BAŞKAN