Evet gafletin ta kendisiydi bu !
Ruhunda anlam veremediği sıkıntılar başlamıştı. Uykular yetmez , elinden yemek düşmez olmuştu.Sabah namazlarından sonra okuduğu kur'an'nın yerini , yatsıdan sonraki nafile namazlarının yerini uykusu almıştı çoktan. Ezan sesleri yükselirsen semaya o koşardı hemen seccadesinin başına , artık çok geç kılıyordu namazlarını da, hatta nefsi arzularının peşine düşüp kazaları oluyordu artık. Bunları uzan zamandır bakmadığı gönül aynasında bulmuştu.
Canı yanıyor kaçacak yer arıyordu adeta , ona bu halde gelip dertlenen oturup hasbihal ettiği etrafında çokca insan vardı. Onlara verdiği nasihatlerin hiçbirini nefsine veremiyordu artık. Şeytanında desiseleriyle yeisin içine boğulmaktaydı. Bir çok şeyi bilmesine rağmen uygulamaması ruhunu sıkıyor ve' keşke bu ibadetler olmasaydı'diye birde isyan damarını tutuyordu nefis.' Allah'ım ben nasıl bu hale geldim' diye kalp feryat figan halde çırpıyordu. Seccadesi ilişti gözüne uzun zamandır ağlamamıştı üstünde fısıldamamıştı sırlarını. Hep derdi ?Benim cennet kapım seccadem' ve onun için teslimiyet tek nefesti ?'ALLAHUEKBER'' dedi ve teslim oldu. Hıçkırıklar içersinde namazında göz yaşı dökerken bir ayet döküldü dudaklarından; مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى Rabbin seni terk etmedi sana darılmadı da ! Artık duygularını tutamıyordu dizlerinin bağı çözülmüştü adeta secdeye kapandı...
Anlamıştı ondan başka melce ve mence yoktur ! El-aman el-aman çığlıkları yükseldi. Ya Settar ,Ya Tevvab diye inledi. Dakikalarca süren bu buluşmadan sonra buruk bir tebessümle doğruldu seccadesinden. Teslim olmuştu Allah a şeytanın ve nefsin fitnelerinden yeisten ve hatalarından sığındı Rabbi Rahimine. Ve Zümer suresiyle devam etti: ?'De ki: Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım ! Allah ?ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, Gafur ve Rahimidir (çok affedicidir,merhamet ve ihsanı fazladır).'' (zümer süresi 53)
Evet insan çoğu zaman gaflet deryasına düşüyor bunun ise başlıca sebeblerinden biri Allah'ı anlıkta olsa hatıra getirmemektir. Zira bir Müslümanın, Allah'ın onu gördüğünü düşünerek günaha girmesi kolay bir hadise değildir. Efendimiz'in (s.a.v) bir Hadis-i Şerif'inde buyurdukları gibi "İhsan Allah'ı görür gibi ibadet etmendir; çünkü sen O'nu görmesen de O seni görmektedir" buyurmaktadır.(Buhari, İman)
Bu düsturu hayatımıza tam manasıyla işlersek inşallah, gaflet bataklığında boğulmaktan bizde kurtuluruz.