DÜŞÜN VE BAŞAR

Başarı sadece çaba göstermek değildir; çoğu zaman özgün ve nitelikli düşünmektir.  Bunun için akıllı düşünüp doğru stratejiler ile yol almak gerekmektedir.

Duygular dürtü yumağına bürünmemelidir.  Çünkü dürtüler rasyonel olmayan ve tek taraflı bakışların insanı yönlendirmesine vesile olur. Bedenin sıhhat içinde hareket edip zihnin doğru bir istikamet üzere yönlendirmesi adına okuyup, düşünüp, istişare ederek akıl yürütmeliyiz.

Bu minvalde bir uygulama bizi zaman ve masraf kaybetmeksizin doğru sonuca ve mutlak başarıya götürecektir. Başarı elde etmek bir sonuca ulaşmak olarak görülmemelidir.

Kimseyi kırmadan ve incitmeden ders verici bir rekabet ile yol alarak düşman kazanmayıp dostları güvende tutmalıyız. Öte yandan rakipleri müttefik olarak haneye kazandırmak için çaba sarf etmeliyiz.

Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz. İnsanın kendine karşı tamamen dürüst olması iyi bir egzersizdir. Sevildiğinden emin olunca, insan ne kadar da cüretkâr oluyor, diyen ve aynı zamanda başarılı bir nörolog olan Sigmund Freud planlı ve doğru adımlar ile yürütülen her çalışmanın başarı ve kazanım odaklı sonuca ulaşacağını belirtmektedir.

“Kötülüğü bilmeyen, ondan sakınamaz; iyiliği bilmeyen de ona ulaşamaz” diyen Biruni, kim kime ne için ve ne yaparsa mutlak suretle iyiliğin mükâfatı veya kötülüğün cezasını kaderinde yaşar, kimsenin ahı kimseye kalmaz demektedir.

Cana tamah etme can elbet geçicidir, diyen Fuzulî hayata haiz her zaman madde ve mana açısından ikisini de bir bütün olarak ele almamız gerektiğini savunmuştur.

Zulümle zenginleşenin, sonu berbat olur, diyen Yunus Emre zalim olmadan ve kimseyi incitmeden gönül kazananlar varlığın kölesi değil, varlık onların emrine amadedir demek istemiş ve bu değere ulaşmayı "ilim kendini bilmektir" diyerek ifade etmiştir.

 Bir acayip derde düştüm, herkes gider karına. Bugün buldum bugün yerim hak kerimdir yarına. Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına. İblisin talim ettiği yola minnet eylemem, diyen divan şairi Nesimi şeytanın vesvesesi ile yol alanların, yüze gülüp dost gibi görünürken arkadan kuyu kazanların daima harap, bitap ve helak olduğu ve aynı şekilde her devirde bu kirli duyguya sahip insanların da helak olacağını belirtmektedir.

Yüce Allah son ilahi kelam olan Kuran-i Kerim' de  A'raf Süresi 181. Ayetinde "Yarattıklarımız arasında hakka götüren ve onun ışığında âdil davranan bir topluluk da vardır." buyurmaktadır.

Bizlere düşen yüce Allah'ın müjdelediği hakkı koruyan ve onu muhafaza ve gerektiğinde onun için müdafaa eden kullarından olmak için çalışıp gayret etmemiz gerekmektedir.

Siz siz olun adil olun. Bunun için gönlünüzü ferah, dışınızı pak, zihninizi her zaman ak tutun. Önce eşlerinize merhamet edin, sonra anne, baba ve atalarınıza hürmet edin, küçüklerinizi sevin, büyüklerinizi sayın.

Evlatlarımıza çok kazanmak, hemen kazanmak dürtüsü yerine ahlak ve adalet duygusunu aşılayın. Böylece adil ve ahlaklı kazancı öğrensin.

O zaman yeryüzünün en mutlu ve en müreffeh insanı siz olacağınızdan emin olabilirsiniz. Unutmayın, düşünmeden başaramazsınız.

Serdar Bozdoğan

Stratejist – Yazar