
KİM BU KAOS TÜCCARLARI?
...................
İlahi nizam eksenin de süren hayat evresinde ömür ile sınanan insan için en yüce mertebe sulh ile abat olup affetmek ve bağışlama erdemini göstermesidir. Bu güzel eylem sayesinde insan aynı zamanda hak huzurunda bağışlanmaya bir vesiledir.
Dünün bu günü, bu günün yarını yâd ederek dönen mihenk için de kovaladığı gibi, dertler, tasalar, aklı selim alınmayan yasalar kaderde kişiye hüzün yazar. Bizlere düşen var oluş felsefemizin derinliklerinde sakladığımız kodlara önce vakıf sonra da hâkim olmaktır.
Eğer çevremizde yanan bir ateş varsa bunun sebeplerinden birisi de mutlaka bizizdir.
Yok saydığımız, görmezden geldiğimiz ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek nefsi ve gayri ahlaki davrandığımız hususlar küçük bir yağmur damlasıyken büyük bir sele dönüşebilir. Bu selin altında kalan maddi zararlardan öte manevi olarak insanlığımızdır.
Bu yüzden sorun her ne olursa olsun ve her kimden gelirse gelsin mutlak suretle ikaz ve uyarıcı metotlar ile ele alınarak tertip ve düzen güven altında tutulmalıdır. Toplumun iç dinamiklerini sarsmak isteyen unsurları sıraladığımız da en başında bilgi kirliliği gelmektedir.
Bu hususta süreç her ne kadar ılımlı bir mecrada olsa da bilginin kirliliğinin hitap merkezi zihin olduğu için eğri doğru gibi gösterilirken doğru da eğri gibi gösterilebilir.
Mutlak doğru ne kadar sağlam bir şekilde muhafaza edilirse sulh o kadar kalıcı olur. İslam coğrafyasındaki sorunlara baktığımızda bütün kavgalar ve kargaşalar bilgi kirliliğinden çıkmaktadır.
Bazen öyle karışır ki düzen her iki grupta aynı amaç, aynı hedef ve aynı istikamet için aynı felsefi denklem ve aynı psikolojik haz içerisinde bir birleri ile kavga ederler. Bilgi doğru olmadığından hısımken hasma dönüşen süreçten haz alan kaos tüccarları kârlı çıkar.
Savaş çıkararak taraflara silah ve mühimmat satarlar. Ama her iki tarafa da ürün sevk ederek pazarın devamlılığını sağlalar. Hastalık yayılır ve medya ile propagandası yapılarak albeni algısı oluşturulur.
Sonrada yayılan yapay salgıya ilgili ilaç ilgili bir kaç ülke ismi anılarak bilim adamların gayretleri ile diye televizyon reklamları ile servis edilerek pazara sürülür. Hastalığı yayan da sıhhiye uygulaması ile ilacı pazarlayan da aynı mekanizmadır. Yani kaos tüccarlarıdır.
İlimi bilimden ayırıp, bilimi ilime düşman edenler aslında insanlığın katilidir. Et ile kemik nasıl bir bütünlük sağlıyorsa ilim ve bilimde aynı eksende bir bütünlük içinde olduğu sürece bizleri suhulete götürür.
Kavgalardan, çatışmalardan, kargaşadan kısacası kaosun her türlü merhalesinden uzak durmak için dedikodu ve fitne unsurlarından bilakis bunları servis edenlerden uzak durmak gerekmektedir.
Dünya o kadar güzel yatırıldı ki her taraf temiz ve billur bir hal içindeyken onu kirleten ve doğal dengesini bozan yine bizleriz.
Bizleri bu sürece sevk eden unsur ise bilginin doğruluğundan kaçtığımız için tezgahına düştüğümüz kaos tüccarlarıdır.
Siz siz olun değerlerinize sahip olun.
Siz siz olun ilkelerinize sahip olun.
Siz siz olun ailenize sahip olun.
Siz siz olun insanlığınıza sahip olun.
Siz siz olun sağlığınıza sahip olun.
Siz siz olun imanınıza sahip olun.
Bunları koruyan tek gerçek doğru bilgidir.
Unutmayın!
Hatalar istenilerek değil doğrunun bilinmediğinden yapılan gaflettir. Bizi bu gafletten koruyacak güç politika, siyaset, sivil toplum çalışması vb. unsurlar değildir. Bilâkis okuyup, düşünüp, akledip istişare ile sonuca vardığımız doğru bilgidir.
Doğrudan şaşmamak için doğru bilgiye koşmak lazım.
Mahmut Sami MALLI
Siyaset Bilimci

-
KOVİD-19 İLE SAĞLIK MÜCADELESİ... ............... Eklenme: 11 Nisan 2020
-
VAKİT İNSANLIK VAKTİ ................ Eklenme: 29 Mart 2020
-
15 TEMMUZ TÜRK MİLLETİNİN ZAFE... ................. Eklenme: 15 Temmuz 2019
-
MEMLEKET İÇİN KOŞMA VAKTİ ................ Eklenme: 20 Haziran 2019
-
GÖRMEK LAZIM .......... Eklenme: 23 Mayıs 2019
-
AHD-E VEFA ZAMANI .............. Eklenme: 16 Mayıs 2019
-
SEVMEK ZAMANI ........ Eklenme: 12 Mayıs 2019
-
BİR UMUTTUR YAŞAMAK ............... Eklenme: 04 Mayıs 2019