ŞU AHİR ZAMANDA KIYAMETİN KÜÇÜK ALAMETLERİ-10
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
10-Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in: ‘insanları asası ile yönetir,’ ifadesi insanların doğru yolda olmasından, ona bağlılıklarından ve onda bir araya gelmelerinden kinayedir. Asanın bizzat kendisi kastedilmemiştir. Bu asa, insanların Kahtanlıya boyun eğmelerinin ve onun insanlara lider olmasının bir deyimidir. Ancak asa denilmesi, Kahtanlının diktatör olmasına ve insanlara katı davranmasına da işaret olabilir.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Azatlı kölelerden Cehcah isimli biri melik olmadan gece ve gündüz gitmez! (Yani kıyamet kopmaz!)”(Müslim 2921)
Bu, Kahtanlı Cehcah değildir! Çünkü hadiste bahsedilen Kahtanlı, hür insanlardandır! Yemen ehli, neseplerinin son bulduğu Himyer, Kinde, Hemedan ve benzeri kabilelerine ayrılan Kahtan’a nispet edilmiştir. Cehcah ise azatlı kölelerdendir. Bu görüşü, Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)’ın naklettiği yukarıdaki hadis teyit eder.
45) Yahudilerle Savaşılması, Ağaçların ve Taşların Konuşması
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Sizler Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz! Arkasında Yahudi’nin saklandığı taş:
−Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel ve onu öldür! der.”(Buhari 2740)
Hafız ibni Hacer (Rahmetullahi Aleyh) şöyle demiştir:
“Hadiste, kıyametin kopmasına yakın, ağaç ve taş gibi cansız varlıkların konuşması gibi alametlerin zuhuru anlatılıyor. Bu hadisin zahir manasına göre, adı geçen cansız varlıklar gerçek manada konuşacaklardır. Yahudilere gizlenmeleri fayda vermeyecektir, şeklinde mecazi manası da muhtemeldir, ancak birinci mana daha doğrudur.”
Şeyh Hamud şöyle demiştir:
“Birinci mananın doğruluğu kesindir, burada mecaz ihtimali var demek uygun olmaz! Özellikle hadislerde cansız varlıkların ve hayvanların konuştuğu, Yahudileri gösterdikleri açıkça belirtilmiştir. Bu da mecaz ihtimalini ortadan kaldırır. Cansız varlıkların konuşmalarını mecaz manaya hamletmek, ahir zamanda Yahudilerle savaşılırken çıkacak olan mucizenin varlığını ortadan da kaldırmaktır.
Yahudilerle, Müslümanların savaştığı diğer kâfirleri eşit tutmaktır. Çünkü Yahudiler mutlaka ağaçların ve taşların arkasına saklanacaklardır. Bununla birlikte Yahudiler hakkında söylenen başkası hakkında söylenmemiştir. Müteakiben bu işaretle ve cansız varlıkların gerçek manada Müslümanlarla konuşup Yahudilerin yerini göstermeleriyle, Yahudilerle yapılan savaşın özelliği bilinmektedir.
Şeyh Yusuf Vabil şöyle demiştir:
“Yine gargada ağacının ‘Yahudilerin yerini haber vermeyecek’ diye diğer varlıklardan ayrı tutulması da buna işarettir. Çünkü bu ağaç, Yahudilerin ağaçlarındandır. Bu olay da konuşmanın hakikat olduğuna işaret eder. Şayet burada kastedilen, varlıkların mecazi anlamda konuşması olsaydı, gargad ağacını istisna etmede hiçbir mantık olmazdı!”
46) Fırat Nehrinin, Altın Bir Dağı Saklaması
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Fırat nehri, altından bir dağ açıp çıkarmadıkça kıyamet kopmaz! İnsanlar onun üzerine savaşıp birbirlerini öldürürler! Her yüz kişiden doksan dokuzu ölür! Onlardan her biri, kurtulanın ben olacağımı umarım diye temenni eder.”(Buhari 6973)
Şeyh Yusuf Vabil şöyle demiştir:
Bu altın dağ ile kastedilen petrol değildir. Ebu Abiyye’nin İbni Kesir’in tefsirine yaptığı dipnotta söylediği gibi. Bunun birçok ciheti vardır.
1) Onun hakkındaki kesin ifade “Altın bir dağ” diye gelmiştir. Petrol ise hakikatte altın değildir! Altın, bilinen bir madendir.
2) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nehrin suyunun çekileceğini, altından bir dağın ortaya çıkacağını ve insanların onu göreceğini haber vermiştir. Petrol, yerin dibinden, derin mesafelerden aletlerle çıkartılıyor.
3) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) denizler ve nehirler içinde Fırat nehrini özel kılmıştır. Birçok bölgede olduğu gibi petrol yerden çıkartıldığı gibi denizden de çıkartılıyor.
4) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu hazinenin çıkartıldığında insanların birbirlerini öldüreceklerini haber vermiştir. Fırat’tan yahut başka yerden petrol çıkartıldığında insanlar birbirleriyle savaşmamışlardır.
47) Yağmurların Çok Olması, Fakat Nebatın Az Olması
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İnsanlar üzerine kıldan yapılmış evlerin dışında hiçbir evin akmaksızın engel olamadığı yağmur yağmadan kıyamet kopmaz!”(Ahmed bin Hanbel Müsned 2/262, 7567, İbni Hibban 6770)
Yine Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kıtlık senesi, yağmurun yağmadığı sene değildir! Fakat kıtlık senesinde yağmur yağdırılır, yağdırılır da yeryüzü hiç nebat bitirmez!”(Müslim 2904)
48) Medine’nin, Şerlileri Yok Etmesi ve Ahir Zamanda Harabeye Dönmesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, o zamanda kişi, amcaoğlunu ve yakınını, gel bolluk memleketine gidelim diye çağırır. Bilmiş olsalardı, Medine onlar için daha hayırlı idi. Nefsimi elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, Medine halkından biri oradan hoşlanmayarak çıkarsa, muhakkak ki, Allah ondan daha hayırlısını Medine’de halef kılacaktır. Haberiniz olsun ki, Medine şehri demirci körüğüne benzer. Kötü olanı çıkarır atar. Medine şehri, demirci körüğünün demirin kirini dışarı attığı gibi şerli/kötü kimseleri dışarı atmadıkça kıyamet kopmaz!”(Buhari 1752)
49) Beytü’l-Haram’a Saygısızlık Edilip Kâbe’nin Yıkılması
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Haceru’l-Esved ile Makam-ı İbrahim arasında bir kimseye biat edilir. Beytullah’ta/Kabe’de savaşı onun ehlinin gayrı hiç kimse helal saymayacaktır! Onlar orayı helal saydığı zaman, Arapların helak edilişini sorma! Sonra Habeşliler gelir, orayı öyle bir harap ederler ki, ondan sonra bir daha tamir edilmez! Kâbe’nin hazinesini de onlar çıkartır.”(Ahmed bin Hanbel Müsned 2/291, Albânî Sahiha 579)
Yine Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kâbe’yi Habeşlilerden iki cılız bacaklı kimse tahrip edecektir!”(Buhari 1532)
Mekke’de birçok kez savaş meydana gelmiştir. Bunların en büyüğü ise Şia fırkası Gırmıtîlerin hicri dördüncü yüzyılda yaptıklarıdır. Onlar, tavaftaki Müslümanları öldürmüşler, Haceru’l-Esved’i yerinden söküp memleketlerine götürmüşlerdi de uzun bir müddet sonra geri iade edildi.
50) Mü’minin Rüyasının Doğru Çıkması
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: