KIZILDERİLİLER NEDEN ABDYE GELDİLER KIZILDERİLİLER TÜRK MU?
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Araştırmaya göre, Amerika kıtasındaki ilk insanların ataları bu halklardan biriydi ve bugün Rusya Federasyonu'nun bir parçası olan Altay'dan 20 bin ila 25 bin yıl önce gelmişlerdi. Asyalılara ait genetik özelliklere sahip bu insanlar, o dönemde sular altında olmayan Bering boğazını geçmeden önce tüm Sibirya'yı katettiler.
Araştırmalarında, Amerikalı kızılderililerin ve Güney Altay bölgesinde yaşayan yerli kavimlerin DNA'larında Y kromozumunu (babadan geçen) analiz eden bilim adamları,iki grubun paylaştığı ve bunlara özgü genetik mutasyonu bulmaya çalıştılar.
Araştırmanın sonucunda, Amerikalı ve Rus antropologlar, her iki grupta da, anneden miras mitokondriyal genlerde de aynı genetik özellikleri buldular.
Çalışmalarında bu mutasyonların ortaya çıkması için ne kadar zaman geçmesi gerektiğini hesaplayan bilim adamları, Altay genlerinin 13 bin ila 14 bin yıl önce Amerikalı yerlilerinkinden ayrıldığını tahmin ediyorlar.
Kızılderililer Türk Mü?
İndiana Üniversitesinden Amerikalı Profesör Denis Sinor Sibirya
Türklerinden Tunguz kabileleri ve Yukagir'lerin Tunç çağı evrelerinden
beri Kızılderililerle ortak bir kültüre sahip olduklarını tespit etmiştir.
İndiana Üniversitesinden Amerikalı Profesör Denis Sinor Sibirya
Türklerinden Tunguz kabileleri ve Yukagir'lerin Tunç çağı evrelerinden
beri Kızılderililerle ortak bir kültüre sahip olduklarını tespit etmiştir.
Huş ağacından oyulmuş kayıklar, Pirok yani deri, ağaç kabukları örtülerek yapılmış barınaklar ya da Kızılderililerin yarı küresel (Wigwam) veya konik(tepec) çadırları tipinde ortak kültürler, önünde yarık bulunan hafif giysi türleri, makosenler, karlı ormanlarıntemel ulaşım aracı kayak gibi donanımlar tespit etmiştir. (Erken iç Asya Tarihi- Prof. Dr. Sinor- S. 102)" (Tanrının Türkleri- Cilt.1- S.314- Semih Tufan Gülaltay)
"Sümer Tanrıçası İnanna'yı sembolize eden İnanna'nın "Ay kayığı"
simgesi olan hilal şeklindeki, boğaza takılan kolyeye Tork denilmektedir. Anadolu'da Hitit devleti kurulmadan evvel yaşayan Tork-lar (Torkom) Hitit devleti sonrası kralları Pamba devrinde Hititlere boyun eğmek zorunda kalmışlardı. (The Hitites-Gurney-Pelican-U.S.A.) (Age. Sayfa:315)
"Tork isimli, Tanrıça İnanna timsali kolyeyi tıpkı Torkom'lar gibi Bozok (Etrak) kabileleri olan sarışın Kızılderili kabilelerinden Navajo'lar, Şanı'lar, Ocibya'lar kemikten yapılmış olarak boyunlarına takmaktadırlar.Bu "Tork"ları, Çokta Kızılderilileri hilalin ortasına yıldız koyarak göğsü kaplayan geniş bir Ay yıldız kolye olarak kullanırlar. (H.C. Tanju- Tunçderililer- S.68)" (Age. Sayfa:315)
"Sümer alfabesinde "Tork" timsali C hilal "N" harfi yerine geçer.
Fin-ogur dilinde de "Tork" kelimesi boğaz, boyun anlamına gelen C
hilal ile sembolize edilirdi." (Age. S.315)
"Mayalar kendi dillerine aynı bizim ifademizle "Mayanca" demektedirler. Maya'ların Orta Amerika'daki önemli yerleşim yerlerinden olan "Yuka-tan" isminin Türkistan'ın Yok-Tan bölgesinden gelme olduğu anlaşılmıştır.Bu bölge Sümer Türklerinin Mezopotamya'ya
göçmeden evvelki yerleşim sahası idi...
Tahiti adasına ayak basan Captan Cook Kızılderililerin başlarına
taktıkları çiçekten başlığa Türk adı verdiklerini 1769 yılında tespit
etmiştir.
"Fiji adalarında Rotuma yerlilerinin dillerinin Altaik dil olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Endonezya adalarının dillerinin de Altay dillerinden olduğu anlaşılmıştır." (H. Cemil Tanju-Tunç derililer. S.106)
"Doktor kelimesi yerine "Ah-men", kırık çıkıkçıya "Kak-bak", şifacı
hekime"Ah-bak", çocuk doğurtan ebeye "ilk-alan-zah" derlerdi." Bütün
Altaylılar gibi Kızılderililer birbirlerine amca, baba, teyze, hala,ağabey diye hitap ederler. Maya Kızılderililerinde 1878 yılında el öpme adeti tespit edilmiştir. (Tunç derililer. S.162)
"Mohavk Kızılderilileri uzun eşek oyunu da dahil 12 Anadolu oyununun 11 tanesini bilmektedirler. Güreş ise bütün Kızılderili kabilelerinde dua ile başlanılan en önemli ata sporu olarak tatbik edilmektedir."
"Brezilya ormanlarında Zakuma Kızılderililerinde güreş, rakiplerden
birisi can verene kadar devam eder. Bizdeki "Kırkpınar" efsanesinde de
pehlivanlar can verene kadar güreşmişlerdir."
"Anadolu Türklerinin parmaklar arasına sicim gererek oynadıkları sicim oyunu Atabaşkan ve Keçuva kabilelerinde de oynanmaktadır. Üstelik figürler ve isimler de aynıdır. Eğer Anadolu'da bir figüre yıldız
deniliyorsa, Kızılderililerde de yıldız denmektedir." (Tunç derililer. S. 181)
"İnka'lar kök sülalesine "Ay-ullu" yani ulu soy demekle beraber, kendi
yöneticilerine Kur-Hakan demekteydiler. İnka'lar çocuklarına bir
kahramanlık gösterene kadar ad vermezlerdi. Ad verme işlemi merasimle yapılırdı.
(Dede korkut destanlarından Boğaç Han destanı hatırlanırsa,
orada da çocuk bir kahramanlık gösterdikten sonra ad almış, ve bu ad
alma işlemi de bir törenle gerçekleştirilmiştir.M.K.) bir kişi ölene kadar bir düzine ad ve nam sahibi olabilirdi. "
"Mayalarda buluğ çağına eren çocuklara ok ve yay verilirdi. Kafkasya
Türklerinde hala yaşatıldığı üzere, kadın kocasını adı ile çağırmaz,
"Evin büyüğü", "çocukların babası" gibi sıfatlar kullanırdı. Kına yakma bütün Kızılderili kabilelerinde, Anadolu ve Orta Asyalı Altaylılar gibi uygulanmaktadır. Beşik kertmesi töresi aynı şekilde yaygın bir töredir."
"İnkalarda aşağı sınıftan yani "Kara budun"dan olan birisi bir boğayı
öldürmeden evlenme hakkı kazanamazdı. "
"Mohavk ve Atabaşkan kabilelerinde Kore Türkleri olan İlu'lar gibi,
nişanlı kızlar saçlarına nişan tüyü takarlar."
"Loğusa kadın bütün Altaylılar gibi kutsal sayılır. Loğusanın kırkını
yaparlar. Ölülerini bütün Altaylılar gibi, silahları ve atı ile birlikte "Kur-gan"lara gömerler. Kan davası bir töre olarak uygulanır."
"Cenaze merasimlerinde bütün Altaylılar gibi ölü ağlayıcıları
tutarlar. (Anadolu'da, Ankara yöresinde bu gelenek "Yasçı Tutmak" olarak yakın zamana kadar uygulanmaktaydı. Son zamanlarda azalmış
durumdadır. Aynı gelenek yine Ankara il sınırları içindeki Kürt köylerinde de uygulanmaktaydı ve halen uygulanıyor. M.K.) Mayalar ölüm yıl dönümünde "Yıl aşı" verirler, cenaze törenlerinde erkekler yüzlerine kara boyalar sürerlerdi."
"Toltek Kızılderililerinin gebelik ve bereket tanrısı "Tez Katlı Poka"
(Tez katlı boğa)dır. Kızılderililerde cennet ve sırat köprüsü kavramı
vardır. Cennete Vakui (Akui- Altından ırmaklar akan yer) derler."
"Siu Kızılderilileri'nin 1870 yılı sonlarında Papıti, Muhave, Kalamat,
Şoson, Irok gibi kabilelerinde "Hu" çekerek Bektaşi semahlarına
benzeyen ayinler yaptıkları tespit edilmiştir. (Tunç derililer.s.246)"
"İnkalarda Kopuz benzeri bir saz kullanıldığı tespit edilmiştir. Aztek
ve Mayalar "Ç-şıra" (şıra) isimli içki içerler. İnkalar ise bu içkiye "Çira" derlerdi."
Kızılderili ve Türk Dillerinde Kullanılan Ortak Kelimeler "Toplam 600 lehçeden oluşan Kızılderili lehçelerinin ortak büyük kütlesi Atabaşkan Kızılderililerinin dilidir. Bu dil Altaydillerindendir. Bu dil diğer dillerin ortak buluşma noktası niteliğindedir. Bazı örnekler:
Yatkı : Ev, yatılan yer
Dodohişça : Dudak
Lı-ık : Vatan, ili
Tamazkal : Hamam, temiz kal
T-sün : Uzun
Hogan : Kerpiç ev, Hopan
Missigi : Mısır
Tepek : Tepe
Hu : Selam
Tete : Dede
Türe : Türe, Töre
Atış-ka : Ateş
Yanunda : Yanında
Aş-köz : Yemek
Tapa : Tuba
Yu : Su, yu-mak, yıkamak
İldiş : Dişleme
METİN ALKAN
EĞİTİMCİ YAZAR