ANA BABA HAKKI ALLAH CCNIN RIZASINI KAZANMAKLA OLUR..
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
“Allah'ın rızası anne ve babanın rızasındadır. Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.” (Tirmizî¸ (25) Birr¸ 3¸ had. no: 1899.)
İnsan¸ kendisini yoktan var ederek en üstün sıfatlarla donatan¸ türlü nimetler bahşeden Rabbine karşı sorumludur. Yüce Yaratıcı insanı engin rahmetiyle kuşatmış¸ keremiyle lütuflandırmıştır. Bunun karşılığında insan¸ Rabbine itaat ederek şükrünü ifade etmelidir. Ayetlerde ve hadislerde Allah’a iman ve itaatle birlikte zikredilen ve üzerinde önemle durulan hususlardan biri de anne ve babaya itaat konusudur. Zira Allah Teâlâ’dan sonra üzerimizde en çok anne ve babamızın hakkı bulunmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de Allah’a kulluk görevinin hemen sonrasında anne babaya iyi davranma zikredilerek konunun önemi vurgulanmıştır: “Rabbin sadece kendisine ibadet etmenizi¸ anne babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi sizin yanınızda yaşlanırsa kendilerine “öf!” bile deme; onları azarlama ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve ‘Rabbim¸ küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse¸ şimdi de sen onlara öyle rahmet et’ diyerek dua et” 1 Ayette kesin biçimde anne babaya itaatle birlikte¸ yumuşak davranma¸ rıfkla muamele emredilmektedir. Bunun ölçüsü de oldukça dikkat çekici bir üslupla belirlenmiş ve onlara “öf!” bile demek yasaklanmıştır. Zira onların kendi benliklerinden geçerek yaptıkları fedakârlıkların karşılığı ancak bu şekilde ödenebilir. Ayette işaret edildiği üzere insan¸ küçüklüğünde gördüğü şefkatli muamelenin karşılığını zamanı geldiğinde ebeveynine göstereceği sevgi ve saygıyla vermelidir.
Hadis kitaplarında Edeb veya Birr başlıkları altında anne ve babaya iyilikle ilgili birçok rivayet zikredilmektedir. Bu rivayetlerde anne-baba hakkının Allah’a imanla birlikte ele alınması dikkat çekmektedir. Tirmizî’nin Birr bölümünde zikrettiği “Allah’ın rızası anne ve babanın rızasındadır¸ Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir” 2hadisinde özetlendiği üzere¸ Allah’ın rızası anne ve babanın hoşnut ve razı olmasına bağlanmış¸ onların huzursuzluğunun Allah’ın gazabına neden olduğu belirtilmiştir.
Çocuklarının bedenî ve rûhî ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına gece gündüz hiç yorulmadan¸ maddi manevî imkanlarını ortaya koyan anne ve babaya iyi muamelede bulunmak¸ ibadetlerin en yücesidir. Hz. Peygamber’e Allah’a en sevimli gelen ibadetin hangisi olduğu sorulduğunda ilk olarak vaktinde kılınan namaz¸ sonra anne babaya iyilik¸ ardından da cihad zikredilmiştir. 3
Dinin direği olarak tanımlanan namaz ibadetinin arkasından ebeveyne iyiliğe yer verilmesi konunun önemini göstermesi açısından dikkat çekicidir. Bir başka hadiste de¸ kebâir olarak tanımlanan büyük günahlar arasında Allah’a ortak koşmanın sonrasında anne babaya isyan etme zikredilmiş¸ böylece kesin biçimde anne babayı incitecek davranışlar yasaklanmıştır. 4
Ayet ve hadislerde anne ve babaya itaatin üzerinde durulmakla birlikte¸ anne hakkı ayrıca ele alınmıştır. Zira annelerin çocukları üzerinde herkesten fazla emeği bulunmakta¸ yavruları üzerinde en derin şefkat ve merhamet hissini anneler taşımaktadır. İnsanlar içinde iyilik etmeye en layık olan kişi sorulduğunda Peygamberimiz’in (s.a.v) üç defa anneyi¸ dördüncüsünde ise babayı zikretmesi5 bunun göstergesidir. Lokman sûresinde de annelerin ayrıcalığı şöyle ifade edilmektedir: “Biz insana¸ annesine babasına iyi davranmasını emrettik. Zira annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yıl kadar sürer. İnsana buyurduk ki: Hem Bana¸ hem de annene babana şükret¸ unutma ki sonunda Bana döneceksiniz.” 7 Ayette de işaret edildiği üzere¸ anneler yavrularını dünyaya getirmeden önce türlü zorluklara katlandıkları gibi¸ dünyaya getirdikten sonra da İlâhî rahmetin insanda tecellisinin en güzel örneğini sergileyerek şefkatle beslemişler¸ büyütmüşlerdir. Annelerin hakkının ancak cennetin onların ayaklarının altına serilmesiyle ödenebileceğini “Cennet annelerin ayakları altındadır” 8 rivayeti ifade etmektedir. Divan’ında farklı şiirlerle anne baba sevgisini işleyen merhum Hulûsi Efendi¸ kimi zaman da manzum hadislere yer vermiştir. Zikri geçen rivayet de Divan’da mısralara şu şekilde yansımaktadır:
Bir hadisinde buyurmuş Fahr-i âlem
Nicedir kıymet-i ümm kadr-i peder incinme
Ümmühâtın kadem-i tahtıdır buyurmuş cennet¸
Öpmeye pâyını bu müjde yeter incinme 9
Varlık sebebimiz anne babalarımızın değerini bilmek hem dinî hem de insanî görevimizdir. Çağımızın yozlaşan dünyasında onları gözyaşları içinde yalnızlığa terk etmek ise Müslüman kimliğine yakışmamaktadır. Buna göre¸ rızalarını kazanmak ve dualarında kendimize yer bulmak adına onlara layık oldukları şekilde davranmak gerekmektedir. Hz. İbrahim’den öğrenilen şekilde evlatlar da namazlarında ebeveynlerine dua etmelidirler: “Ey Rabbimiz! Beni¸ annemi¸ babamı ve bütün müminleri kıyamet günü bağışla.” 10. Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.. METİN ALKAN
EĞİTİMCİ YAZAR
Dipnotlar
1- İsr⸠17/23-24.
2- Tirmizî¸ Birr¸ 3¸ had. no: 1899.
3- Buhârî¸ (78) Edeb¸ 1¸ had. no: 5970; Müslim¸ (1)İman¸ 36¸ had. no: 135.
4- Buhârî¸ (78) Edeb¸ 6¸ had. no: 5976; Müslim¸(1)İman¸ 38¸ had. no: 143¸ 144.
5- Buhari¸ (78) Edeb¸ 2¸ had. no: 5971; Müslim¸ (45) Birr
6- Buhari¸ (78) Edeb¸ 2¸ had. no: 5971; Müslim¸ (45) Birr¸ 1¸ had. no: 1.
7- Lokman¸ 31/14.
8- Heysemî¸ Mecmau'z-Zevâid¸ Dâru'l-Fikr¸ Beyrut¸ 1412¸ 8/256¸ had. no: 13400; Kudâî¸ Müsnedu'ş-Şihâb¸ Müessesetu'r-Risale¸ Beyrut¸ 1986¸ 1/102¸ had. no: 119.
9- Ateş¸ Es-Seyyid Osman Hulusi¸ Mektubât-ı Hulûsi-i Darendevî¸ Ankara¸ 1996¸ s. 61.
10- İbrahim¸ 14/ 41.