Araştırmacı Yazarlar | Yazarlar

ABD Şii ve PKK teröristleriyle birlikte Müslümanları katlediyor!

   Kendi içinde seçim çalışmaları ve lobilerinin entrikalarıyla meşgul olan ABD coğrafyamızda büyük katliamların planlayıcısı ve organizatörü olduğunu unutmamamız gerekir. Menfaat için emperyalistlere köle olan İran ile zayıf karakterli bazı Araplarla Zerdüşt, Yezidi ve ateist olan Kürtler ABD'nin bölgemizdeki gönüllü ileri karakol vazifesini görüyor. 

   Irak'ta oluşturulan terör örgütü, Şii Haşdi Şabi çapulcu paralı askerleri, Sünnilerinyaşadığı Bağdat'ın doğusundaki Enbar ilinin Fellüce kasabasına saldırı başlattı. Burayı terör örgütü DAEŞ daha önce ele geçirmişti. Irak ve ABD güçleri zamanla bu yerin işgal edilmesine göz yumdu. Hatta teşvik etti. Şimdi ise DAEŞ'i kenttençıkarmak için sözde operasyon düzenliyor. Burada gerçek anlamda yapılan Sünni sivil  Müslümanların imhaedilmesidir.

   DAEŞ hedef gösterilerek sivillerin yaşadığı birimlerin abluka ve ateş altına alınmasıyla oyunun gerçek amacı ortaya çıktı. Yaklaşık bir hafta önce başlayan Felluce operasyonunda sivillerden büyük kayıp var. Halk canını kurtarmak için Ramazan ayı arifesinde yollara düştü. Şii militanlar intikam almak için bu savaşa katıldıklarını verdikleri demeçlerle açıkça belirttiler.

Felluce'ye yapılan operasyon ABD'li askerlerin verdiği koordinat ve talimatlardoğrultusunda gerçekleşiyor. Her iki çapulcu ve insanlık düşmanı, grup ele geçirdikleri Sünni kişilerin evlerini yağmanın yanında tecavüz ve katletme suçlarını işliyorlar. Hem de işkence ederek katlediyorlar. Gerçek terör örgütü DAEŞ militanlarına adetadokunmuyorlar bile. Uzaktan bomba ve füze atarak DAEŞ'in oradan uzaklaşması ve başka bir Sünni bölgesine geçmesi isteniyor.

   Bir başka kanayan yaramız olan Suriye'de ise ayni mantık ve ayni tezgahla karşı karşıya olan Sünni Müslümanlar bu kez bebek katili PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı olan PYD vasıtasıyla Müslümanlar katlediliyor. Yine işin planlayıcısı ve uygulayıcısı katil ABD askerleri ve Şii milislerdir. Resmi rakamlara göre ABD'nin özel küvetlerine mensup 300 asker ile bölgede bulunuyor ve terör örgütü PYD saflarındasavaşıyor.

   İran neden kafire dost Müslüman'a düşman olmuştur?  

Felluce'de olduğu gibi DAEŞ militanlarının Rakka'yı işgal etmesine adeta göz yumanEsed, İran, Rusya ve ABD güçleri şimdi birlik olmuş sözde örgütü bölgeden çıkarmak için operasyon düzenliyorlar. Bu çapulcu ve katiller hiç biz zaman gerçek anlamda DAEŞ örgütüyle savaşmamıştır. Devamlı olarak bölgedeki sivil halk hedef alınmıştır. Rakka'da da aynı oyunu oynuyorlar. Sivil Sünni halka yönelik, katliam, tecavüz, yağmave bölgeden göç etmesini sağlamak için bu pis oyuntezgahlandı.

   Sözde İran rejimi ile ABD emperyalizmi birbirine düşman ama konu Sünni Müslümanile Türkiye ve Arap düşmanlığı olduğunda hemen birleşip ortak katliam yapabiliyorlar. Onun için İran'ın İsrail ve ABD düşmanlığı hiçbir zaman gerçekçi ve doğru değildir.Sadece halkıyla birlikte Müslüman kitleleri kandırmak ve öfkelerini dindirmek için yapılan basit bir propagandadan ibarettir. İran her zaman kafire dost Müslümana ise düşman olmuştur. 

   Yıllardan beri Marksist gibi gözüken PKK terör örgütü halkı kandırırken ABD düşmanlığı ve karşıtlığı kullanılarak propaganda yapmasına rağmen Rakka'da ve Suriye'nin bir çok yerinde birlikte hareket ediyorlar. Bu şarlatanların bir fikir ve ideoloji taşıyamayacak kadar zavallı ve cahil olduklarını biliyordum. Ancak bu kadaraşağılıkolduklarını tahmin etmemiştim.

Bunların da hedefi Rakka'da bulunan DAEŞ'i tam anlamıyla yok etmek değil, aksine o militanları Cerablus ve diğer Türkiye hattındaki bölgelere göndermektir. Böylece bu çapulcular DAEŞ'i bahane ederek çevre beldeleri ele geçirecekler. Ayrılıkçı Marksist PYD teröristlerinin kontrolünde olacak şekilde sözde “Kürt bölgesi” oluşturulacak

   Bölgede husumetin devam etmesi ve özellikle bölgedeki Sünni Müslümanların bir şekilde öldürülüp veya uzaklaştırılması hedeflenen bu kirli savaşta ABD, geneline yakınını Kürtlerden oluşturulan, PYD teröristleri kullanılıyor. Suriye'de savaş bitse bile bölgedeki demografik yapının zorla değiştirilmesi ve defakto olarak oluşturulan Marksist Kürt yönetimin kabul edilmeyeceğinden katliam ve kaosun uzun zaman devam etmesi hedefleniyor.

   ABD'li katil asker kollarına PYD arması takti

ABD'nin özel kuvvetleri bu PYD teröristlerini öylesine benimsemişler ki Sünni Müslümanlara başlattıkları katliam hareketi esnasında kollarına terör örgütününarmasını kullandı. Hatta bazıları PYD'nin kadın kollarına ait olan armaları kullanması dikkat çekti. Zaten ABD askerleri de PKK ve PYD militanları gibi cinsiyeti belli olmayan ve cinsel sapkınlık içinde olduklarından bu tür armaları kullanmaları onlar açsından bir anlam ifade etmiyor.

   Etek giyen PKK ve makyaj yapan PYD teröristleri arasında sadece ABD askerleri değil Katil Esed'in çapulcularının yanında dünyanın birçok yerinden gelmiş paralı askersavaşmaktadır. İran ve Rusya'nın da desteklediği yabancı savaşçıları bu ortama para,uyuşturucu, kadın ve diğer cinsel sapkınlıklar çekmektedir. Onlara göre hem para kazanıyorlar, hem de sapık istek ve arzularını yerine getiriyorlar.

   Binlerce yabancı savaşçı PYD saflarında bulunmasına dünya devletleri ve kamuoyu ses çıkarmazken, DAEŞ saflarında ayni amaç ve gaye için bulunan yabancı savaşçılar söz konusu yapılıyor. Oysa arada hiçbir fark yok. Birisi sözde inançlı gibi gözüküyor, diğeri inançsız gözükerek ayni fiil ve ayni sapıklığı yapıyor. Ama İslam düşmanları buradaalgı operasyonu yaparak Müslümanları “vahşi”, Marksist Kürtleri de “masum” gibi göstermeye çalışıyor.

   ABD yönetimi bir taraftan bize yalan ve süslü sözler söylüyor. Öte yandan da azılı düşmanımız, kentlerimizi, ailelerimizi ve ekonomimizi yok eden PKK terör örgütünün uzantısı 15 bin militanlı PYD'ye sonsuz silah ve mühimmatı özel eğitimli katilleriyle destek vermesi anlaşılır ve kabul edilebilir değil. Üst yöneticiler bizeyağcılık yaparken sahada faaliyeti gösterenler ise ihanet ederek gerçek yüzlerini ortaya çıkarmış oluyorlar. 

   ABD'ye asla güven olmaz

Önceden kabadayılar ve nüfuzlu kişiler mert olurdu. Sahtekar ve iki yüzlü olanlar ise toplumda tutunamazdı. Şimdi öyle mi? Yaşadığımız tek kutuplu dünyadaaksak ve topal gibi olsa da piyasa ABD'ye kaldı. Süper güç olarak dünyayı dizayn etmeye çalışıyor gibi gözükse de işleri daha çok çıkmaza sokuyor. Çünkü ABD artık bir devlet olmaktan çıkıp “lobilerin” kontrolünde ve yönetiminde olan bir ülke konumuna geldi.

   İnsanlar gibi ülkelerde güvenilir olmak için çaba sarf eder, gayret gösterir. Ancak ABD güvensiz olduğunu belirtmek için elinden geldiğini yapıyor. Güç sarhoşu olan ABD politika üretmiyor, Siyonist İtrail ve habis İngiltere gibi sinsi ve alçakça plan yaparak halkları birbirine düşürmenin yollarını deniyor.

   Deli ve meczup George Bush yönetimi devraldıktan sonra ABD konsept değiştirdi.Kendinden olanları dost, olmayanları düşman ilan etti. Ancak burada da yalan söylediler. Fikren kendinden olup ancak kendileri gibi soytarı olmayan ülkeleri heparkadan hançerledi. Zaten ABD ile dost olmaya çalışmak işin başından beriyanlış ve kabul edilemez bir tutumdur. Demek istediğim dost olmaya çalışanları bile müttefik olarak görmeyen acayip bir zihniyetten ve özellikle Müslümanları hedefine alan bir aptalca zihniyetten bahsediyorum. 

   İslam dünyasına fitne ve ayrılıkçı tohumları ekerek kendine hizmet eden onlarca silahlı ve silahsız örgüt ihdas etti. Her bir gruba milyonlarca para akıtıyor. Sözde kanaat önderleri durmadan kendi grubunun dışındakileri “dinsiz, kafir” olarak nitelemeye başladı. Birbirlerine saldırmaya ve katletmeye başlayınca ABD gibi emperyalistler zevkten dört köşe olarak “başardık” diye birbirlerini kutlamaya başladı. Onlar başardıama nispeten İslam ümmeti kaybetti.

   Müslümanlar Kur'an ve Sünnetten uzaklaştı. Basireti, samimiyeti, kardeşliği, İslam'ın temel öğretisini, adaletten, doğruluktan, ilim ve irfandan uzaklaştı. Yerine tefrika, nefret, ötekileştirme ve başkalarının gündemine göre hareket etmeye başladı. Buolumsuzluklar karşısında emperyalistler kazanmış oldu. 

   ABD, Rusya ve İran bugün, siz bu satırları okurken Irak, Suriye, Libya, Yemen veSomali'de masum sivil Müslümanları sözde Müslümanların eliyle katlediyor. Dost olarak uzattığı bir diğer eliyle düşmanlara yardım ve yataklık yapıyorlar. İki yüzlü ve alçakça bir politika izliyorlar. Bundan dolayı artık herkes tarafını iyi seçsin. Başta ABD ve diğer emperyalistlerden hiç kimseye fayda gelmez. İran, Suriye, Irak ve PYD teröristleri bu gerçeği iyi görmeli ve bu emperyalistlerin yakında onları da satacaklarını unutmamaları gerekir.