Yazarlık: Kutsal bir duygudur meslektir demiyorum çünkü yazarlık bir meslek değildir duygudur.düşüncedir.fikirdir yürek işidir.
Her kişinin değil er kişinin kaleminin konuşmasıdır yazarlık. Kelime hazinesine ezbere kelime yığmak değildir kelimeleri birleştirip cümle kurmayı becerebilmektir yazarlık. Öyle yazar deyipte geçmeyin kolay değildir yazarlık. Mangal gibi yürek ister haksızlığa karşı HAKKI yazmak için.
Ahirzaman’da HAKKI HAKKIYLA yazabilmekte iman ister dürüstlük ister, samimiyet ister. yazar ''farkın içindeki farkı fark edip farklı fark ettirebilen dir'' kim yazar? Neyi yazar? kime yazar? yüreğinde insanlık olan insanlık yazar,ve önce kendini yazar.
Yazar, derin hasretleri ve büyük yalnızlıkları yüreğinde taşıyan insandır. Yazar, kendi ekseninden evrene bakan ve gördüklerini yorumlayandır. Yazarak rahatlar ve tıpkı yağmurunu boşaltan bulutlar gibi dinginleşir. Yazdıkları da yağmur damlaları benzeri ilgilisine ulaşır.
Yazarlık, insanlara kalemini konuşturarak bir şeyler vermeye çalışırken incitmeden kırmadan yazabilendir. bir yazar eğer hataları ve yanlışları yazmak istiyorsa önce kendi hatasından, kendi yanlışlarından başlamalıdır yazmaya. Birilerini küçümsemek bir yazarın kelime hazinesinde asla bulunmaması gereken cümlelerdir. Yanlış yapanları dahi yumuşaklıkla tatlı dille anlatır tıpkı şu kıssada olduğu gibi ''hz Hasan’la Hüseyin çocukken, birinin yanlış abdest aldığını gördüler; adamın abdesti İslam’a sığmıyordu.
Ona en güzel şekilde abdest almayı öğretmek istediler. Adamın yanına gittiler. Biri, ‘Bu, bana yanlış abdest alıyorsun diyor’ dedi, İkimiz de huzurunda abdest alalım; bak, bakalım; ikimizden hangimizin abdesti şeriata uygun. İkisi de adamın yanında abdest aldılar. Adam da; “çocuklar” dedi, “sizin abdestiniz İslam’a tam uygun, doğru, güzel; bu yoksulun abdesti yanlışmış” diyerek kendi yanlışının farkına varır ve düzeltme imkanı bulur işte yazarlarda böyle olmalıdır çünkü yazarlar toplumun mihenk taşlarıdır.
Kalemleriyle yol çizenlerdir, doğruyu gösterenlerdir, kalemlerimiz tokat gibi olmalı sözlerimiz etkili olmalı ancak bu onuru gururu haysiyeti zedelememeli dir. Eğer kalemini birilerine hakarette, aşağılamakta, tokat atar gibi konuşturursan bunun adını hafif bir fiske koyamazsın kalemiyle kendini fiskeci sananlar karşıdakinin tokatını yemeyenlerdir ve son olarak deriz ki kendini ve haddini bilmeyen (sözde) yazarlara SEN SENİ BİL.
SEN SENİ SEN SENİ BİLMEZSEN PATLATIRLAR ENSENİ..
Zeynep DEMİR