Rabbimize şükürler olsun bizi bu eserlerle tanıştırmış. Bizleri kör kuş olarak uçmaktan kurtarmış . Gözümüzü Risaleler ile açmış .
Bu eserleri en az 24 saatte bir okumalıyız. Okumadığımız zaman sanki namaz kılmamış gibi içimizde sıkıntı oluşmalıdır . Risale-i Nur okumak bir nevi ibadettir . İbadet menfi ve müsbet olarak ayrılır . Risale-i Nur okumakla Kur’andan huzmeler okuduğumuz için ibadet etmiş sevabı alırız .
Yine Risale-i Nurları evrad makamında okuyabiliriz . Risale-i Nur okumak duadır . Bazen dua bilmeyen arkadaşlara açın Risalelerden bir takım yerler okuyun dua hükmüne geçer diyorum çünkü en kabul dualar Salavatla başlayıp biten , Esma-i Hüsna ile yapılan dualardır . Risalelerin yazılış methodlarında bunu görüyoruz . Pek çok Mektup ve Söz salavatla başlar ve biter . Her Sözden , her Mektup’tan Cenab-ı Hakka çıkacak bir yol , bir patika mutlaka vardır .
Okuduklarımızı günümüze adapte etmeliyiz. Risale-i Nur’u okuyan insan devamlı kendine ölçü çıkarır. Günümüze göre ölçü çıkarmamız gerekir. O konuda veya Mektup’ta geçen olayları kendi ubudiyet ve aksiyon hayatımıza yön verme adına birer rehber tayin etmeli ve ona göre amel etmeliyiz. Bu da farklı bir okuyuş tarzıdır . Okuduklarımızı günümüze getirme ve bugünün hizmet anlayışı ile o düsturları şekillendirme bizim yol haritamız olmalıdır .
Anlamıyorum dememek gerekir ; çünkü okuyan göz değil ruhtur. Duyan kulak değil ruhtur ve ruh okuduğu hiçbir şeyi unutmaz. Akıl çocuktur unutur. Ama ruh unutmaz , latifeler unutmaz . Risale-i Nur’u ne kadar okursanız okuyun sanki hiç okumamış gibi olursunuz . Eserlerin özelliğidir bu . Ne zaman ihtiyaç olsa ve o imani meseleler lazım olsa , sanki film izler gibi gözünüzün önüne gelecektir. Bu çoklarını şaşırtır bir olaydır . Bunun sebebi Risale-i Nur bilinçaltına diğer eserler akla hitap eder . Önemli olan akla fikir ettirebilmek . Akla tefekkür ettirebilmek . Aklı ikna etmek , aklı ilzam etmek . Aklı itaat ettirmek . Fakat her şeyden önemlisi ruhun aklına bu eserleri okutabilmek . Risale-i Nurlarda bu var o yüzden çok okumalıyız. Anlamamak değil okumamak bizim sorunumuz.
Risale-i Nurların okunması, anlaşılması bittiği anda her şey bitecektir.
Unutmayalım ki , insanlara bu eserleri sevdirmez isek mesul oluruz . İnsanlara bu eserleri okutmanın , anlatmanın , sevdirmenin yolu şu düsturda saklıdır .
“Okumayan okutturamaz , anlamayan anlatamaz , hissetmeyen yaşattıramaz.”
El Bâki Hüve’l Bâki
Kardeşiniz
Türker ELMAS