Şükür ; teşekkür, iyiliğin ve nimetin sahibini tanıma ve ona karşı minnet duyma ''ELHAMDÜLİLLAH' ' deme. Öyle ki şükür kelimesi cok derin kelimedir. Kuran-ı kerim gayet önemli bir şekilde şükre davet eder. Şükür etmeyenleride nimetleri kabul etmeyenler olararak gösterir . Cenab-ı hak kulların her yaptığı amele karşılık verir. ''Şükredenleri elbette mükafatlandıracağız (Ali imran suresi 145.ayet)' ' Başka bir ayettede şükrün nimetleri çoğaltacağını söylüyor ''Şükrederseniz elbette daha çok veririm (İbrahim suresi 7.ayet)''. Sevdiğiniz birinden aldığınız bir demet çiçekle mutlu oluyorsunuz o kişiye teşekkür ediyorsunuz. Fakat Allahü Teala'nın bizler için yarattığı kainat üzerindeki çiçekleri görmezden gelip halen şükretmiyorsanız vay halinize !Bizlerki bize verilen az veya cok her nimete şükretmeliyiz. Rahman herşeyi düzenli ve nizamlı bir biçimde yaratmıştır. Tabiata imanlı bir biçimde baktığımızda şükrün en güzelini görürüz. Soframızda yediğimiz nimetler nizamlı bir biçimde gelir. Buğdayın tabiatta yetişip soframıza ekmek olma serüvenini düşünürsek, Rahman'a binlerce kez şükredersiniz güneş için, yağmur için ve yedikten sonra vücudumuza verdiği faydalar için .Üstad Bediüzzaman'ın bir örneği vardır şükrün anlamını tam olarak özetler; Elmayı yiyen ve ''ELHAMDÜLİLLAH'' diyen adam, o şükür ile ilan ederki '' O elma doğrudan doğruya kudret eli ve doğrudan doğruya rahmet hazinesinin hediyesidir bunu bilir . Gerçekten iman etmiş olan kul şükür ile beyan eder.Ne yazıkki Cenab-ı Hakkın yarattığı elmayı değilde Steve Jobs tarafından icat edilen apple daha çok düşünür olduk. Bize verilen her rızka şükrettiğimiz gibi başımıza gelen kötü müsibetleride Rahman'dan geldiğine inanarak şükredip AMENNA demeliyiz isyan etmemeliyiz. Şükrettiğimiz içinde şükürler olsun.