Çocuklar Allah'ın anne ve babalara verdiği emanetlerdir .Ve o emanetleri islama uygun bir şekilde yetiştirilmeli. Çocukları nasıl yetştrirseniz öyle devam eder başka bir değişle ne ekerseniz onu biçersiniz. Onları yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'le büyütün.Çocuklara iman, Kur'an ve Allahü teâlânın emirlerini öğretin ve yapmaya alıştırın ancak bu şekilde din ve dünya saadetine ererler. Ancak bunları öğretmezde hayra teşvik etmezseniz bedbaht olurlar. Çocukları islam ışığında büyütün.Şimdi ki anne babalarda gördüğümüz sadece çocuğun sesi gelmesin, akıllı dursun, aman ağlamasın gibi serzenişler.Ve bunun yolunu çocuğu televizyon karşısında oturtarak yada eline telefon vererek çözmüşler.Allah'ın onlara verdikleri emanetlere kötülük yapıyorlar ama farkında değiller bile çünkü onlar bir kaç saatliğinede olsa kafalarını dinlediler.Oysa ki çocuk televizyon izleyerek ordaki kötü yanlış davranışları beynine yazdı bile.Müzikleri ezberledi, izlediği dizilerdeki sihirli dünyalara inandı.Allah Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki ; " Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır; görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere baş kaldırmayan, kendilerine buyurulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir." (Tahrim suresi 6.ayet )Çocukları bu hayırlı yoldan ayırmamak için ilerde sorunsuz bir nesil istiyorsanız.Onlara saçma sapan pamuk prenses,rapunzel gibi hikayeler anlatmayın,çocuklarınıza Kur'an-ı Kerim'den kıssalar anlatın Hz.İbrahim'i , Hz.İsmail'i , Hz.Yusuf'u ,Hz.Aişe'yi, Hz.Fatma'yı anlatın gerçek kahramanları örnek alsınlar. Onlar geniş hayal dünyalarına sahte kahramanları futbolcuları ,starları almadan siz gerçek kahramanları geç olmadan öğretin.Çocuğun yaşının büyemesine beklemeden birlikte namaz kılın, sureleri yavaş yavaş öğretin Allah'ı her zaman hatırlatın.Küçük yaşta iman tohumlarını atmaya başlayın. İslamın ve imanın şartlarını sadece öğretmeyin, unutmayın ki islamın aslında 6666 şartı vardır. Bunlardan asla ayırmayın.İstemezmisiniz evladınızın Hz.İsmail gibi Allah'a iman eden bir kul olmasını, Hz.İbrahim'in oğlu göz bebeği Hz.İsmail'i kurban edişini hatırlayalım.Bu kıssa Kuranı Kerimde Sâffat sûresinde zikredilmiştir. Şöyle ki ;Allâh'ü Teala İbrahim Aleyhisselâm'ı Nemrud'un ateşinden kurtardıktan ve O da Babil'den Şam'a hicret etmeye niyet ettikten sonra şöyle dedi: Ben Rabbime gidiyorum. Yani, Rabbimin bana emrettiği yere, Şam'a gidiyorum. Bu ayet hicrette asıldır ve ilk hicret eden de İbrahim Aleyhisselâm'dır. O, beni yoluna iletir.İbrahim Aleyhisselâm Şam'a ulaştığı zaman mahlukatın rabbine dua etti ve şöyle dedi.Ey Rabbim! Bana Salihlerden (bir oğul) ihsan et.Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Biz de ona bir oğul hibe ettik. Gelişip büyüdü. Oğlu, (İbrahim'in) yanında koşacak çağa gelince; Yani büyüyüp onunla birlikte ihtiyaçları ve menfaatleri için koşturacak duruma gelince.Ey oğlum! Ben seni rüyamda boğazladığımı görmekteyim. Yani Allah için kurban ettiğimi görmekteyim.Artık bak, bu konuda ne düşünürsün? dedi. Çocuk da; "Babacığım! Sana ne emredildiyse yap. İnşallah beni (Allâh'ü Teâlâ'nın bu imtihanına) sabredenlerden bulacaksın" dedi. Ve onlar Allah'ın emrine boyun eğerek teslim oldular. Selam ve dua ile.