“Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık”
İnsan, eşref-i mahlukattır. İnsan dediğimizde kainata hükmeden küçük kainat olarak da nitelendirilen bir değer verilen yaratılan hakimken, bazen kendine bile hakim olamayan bir mahlukat ortaya çıkabiliyor. "insana sığabilene kainat, kainata sığmayana insan derim..." der Muhammed İkbal. Bu kadar değere rağmen, Elest-i Bezm’ de verdiği sözü bile hala hatırlamayan, verildiği değere rağmen değerini yitiren nisyan…
Allah insana verdiği değeri Peygamberimiz(sav)’ le birlikte göstermektedir. Peygamberimiz(sav)’ de ümmetine verdiği değeri hatta ve hatta münafıklara bile insan olarak verdiği değeri niyetlerine değil sözlerine bakarak görüyordu. Peygamberimiz(sav) insanları ten renklerine, münafıklıklarına, cinsiyetlerine, kabilelerine göre tabi tutulmasını yasaklamış insanların insan olma değerine önem vermiştir. Taif’ te taşlanıp kanları aktığında bile Rabbim bu kabileyi yerle bir et dememiş, eğer onların içinden bir tane bile Müslüman çıkacaksa bu kabile yok olmamalı diye düşünmüştür. Bu kadar değerli, bu kadar vefalı bir Peygamberin ümmetinde sadakat en önemli eylem olmalıdır. İnsanlığa yeni bir yaşam modeli ile gönderilen Peygamberimiz(sav), hayatın her alanında olduğu gibi, sosyal ve bilimsel hayatı da yeniden şekillendiren prensipler getirmiştir. Peygamberimiz(sav) cahiliye devrinden sonra büyük bir İslami Devrimle birlikte insanları kul olmaya, kulluklarının farkında olmaya, merhamete, vefaya, ümmetliğe, birliğe davet etmiştir. O’nun ayağının toprağa değmesiyle toprak temizler, onun dünyaya gelmesiyle dünya temizlenir, onun kalplere düşmesiyle düşünceler, gönüller temizlenir. . Şu anda Peygamberimiz(sav) ile kurduğumuz epistemolojik ilişki (‘’ 'Beni görmeden bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim' ) salavat ve imani noktadaki ilişkidir. Peygamberimiz(sav) ile kurulmuş olan ontolojik ilişki ise Sahabelerin ilişkisidir. Onlar görerek yaşayarak değer kattılar; biz okuyarak, sünnet-i seniyyelere itaat ederek verdiğimiz değeri gerçekleştirmiş oluruz…
Basmasa rûy-i zemîne mübârek kademin.
Pâk etmez idi kimseyi hâk ile teyemmüm.
-2.Abdulhamid Han(Cennet Mekan)-