Susma… Zaman sussun ama sen susma sevgili, Beni sensizliğin girdabına attın ama ne olur susma. Sessizliğin çok ağır gelir bana ne olur susma, Kız bana bağır, haykır,en üst perdeden nefretini kus Ama ne olur susma. Suskunluğun parçalayan acısına dayanamam Yüzüne hasret kalbim seni ararken birde suskunluğun bedelini ödetme bana Sesin yasak, Ağlamak yasak, Ellerin yasak, Düşlerin bana günah, Seni sevmek yasak bana, Tutunduğum hayallerin Anıların yasak Ama suskunluğun bedelini ödetme bana. Bilmezsin suskunluğunu yaşarken çekilen acının ızdırabın şiddetini. Ağarmak bilmezken suskunluğunla geçen geceler Gam yüklü göz yaşlarını akıttırır sensizlik deryasına. Severken elveda dedin ya Anladım ki sevmek,aşık olmak cesaret işi Ve sen cesareti değil kaçmayı, susmayı tercih ettin Kolay olanı yaptın Seni seven bir gülüşüne bir sözüne hayran bu canı Suskunluğunla cansız bıraktın. Ama çırpınmadı bedenim canıma can katan sevgin çıkarken bu yürekten Sen şimdi bu yürekten çıktın ama Geride kor bıraktın Acı bıraktın Saklımda kaldın, Hayal oldun,mazinin bir yaprağı oldun Sen şimdi çok uzaktasın Ben yağmalanmış terk edilmiş bir kent gibi Yağmuru bekleyen toprak, Sabahı bekleyen gece, Baharı bekleyen kış gibiyim. Son kez hırçınlaşıyorum,son kez yalvarıyorum Susma.. Bu intizarım sana değil Terk edişine değil Yaşananları yok saymana hiç değil Suskunluğuna. Ne olur son kez konuş., Son kez bir şey söyle Yalanda olsa bir şey söyle. Ama ne olur Susma…