BARIŞ PINARI HAREKATI

15 Ekim 2019, 09:33
İstiklal ve istikbalimize göz koyan her kim olursa olsun, onları Akdeniz'in sıcak sularına gömmeye hazırız. Tıpkı emperyalist dedelerini 100 yıl önce Ege'nin soğuk sularına gömdüğümüz gibi...

ABD yönetimi, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı kapsamında Suriye'ye yönelik operasyonunu hedef alarak, 3 bakan ve 2 bakanlığı yaptırım listesine aldığını açıkladı.

Önce "Fırat Kalkanı", sonra "Zeytin Dalı" ve şimdi de "Barış Pınarı Harekâtı’yla sınırlarımızda oluşturmaya çalışılan terör devleti planlarını çöpe attık. Bize yaptırım uygulamasında kime uygulasınlar...


ABD'nin aldığı yaptırım kararına göre:

-Çeliğe uygulanan gümrük vergisi yüzde 50'ye çıkacak,

-Türkiye ile 100 milyar dolarlık ticaret anlaşmasını içeren müzakereleri hemen sonlandıracak,

-Enerji-Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na yaptırım uygulanacak.

-Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Sönmez'e yaptırım uygulanacak.

ABD'nin yaptırım kararı biz Türkler'in umurunda değil, hatta ABD başkanının silah olarak kullandığı doların bile umurunda değil:)


Oyunları bozulan terör sevicileri içeride ve dışarıda nasılda BİR oldular. ABD yıllardır Suriye'de teröristleri kullanıp insanlara zulüm ederken ve PYD-PKK-YPG'ye 30 bin TIR dolusu silah verirken gıkı çıkmayanlar, Türkiye'nin Suriye'ye girip kirli oyunu bozmaya başlamasıyla fena halde bozuldular. Çünkü oyun çok büyük ve ucunda trilyon dolarlık planlar var. ABD ve Avrupa'nın büyük devletleri Suriye'deki karışıklığı bahane ederek Akdeniz'deki doğalgaz ve petrole çökmek istiyorlar. İsrail'de buradan istifade ederek Nil'den Fırat'a kadar olan bölgede "büyük İsrail" devleti kurma hayalini hayata geçirmek istiyor.


Barış Pınarı Harekatıyla hiç alakası olmamasına rağmen yaptırım listesine Enerji Bakanı ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının dahil edilmesi göstermiştir ki, asıl mesele doğu Akdeniz' deki doğalgaz ve petrolden aslan payını kapmaktır.

Doğu Akdeniz'de 2010 yılında 8 milyar varillik petrol ile 3,5 trilyon metreküplük doğal gaz tespit edilmesiyle ısınan Doğu Akdeniz, o tarihten beri küresel güçlerin mücadelesine sahne oluyor ve Akdeniz ısındıkça ısınıyor.

ABD Jeoloji Araştırma Kurumu verilerine göre, Doğu Akdeniz'in Suriye kıyılarını içeren Levant bölgesinde 1,7 milyar varil petrol ve 3,5 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunuyor.

Dünyanın bilinen toplam doğalgaz rezervinin 200 trilyon metreküp, petrol rezervinin de 1.8 trilyon varil civarında olduğu dikkate alındığında bölgedeki kaynağın emperyalistler için ne kadar iştah kabartıcı olduğu anlaşılacaktır.


Küresel şirketlerce 1990 yılından beri araştırmaları süren Doğu Akdeniz'de 2010 yılında Doğalgaz ve petrol tespit edildi. İşte ne olduysa o tarihten sonra oldu ve aynı yılın Aralık ayında Akdeniz'e kıyısı olan Müslüman ülkelerde adına “Arap Baharı” denen ama “kara kış” olduğu sonradan anlaşılan halk ayaklanmaları başlatıldı. Bu ayaklanmalar, 2011 yılı mart ayı itibariyle de Doğu Akdeniz’de tespit edilen doğalgaz rezervinin yarısına sahip olan Suriye’de aktarıldı. Aradan 8 yıl geçmesine rağmen Suriye’deki bu kargaşa küresel güçlerce özellikle bitirilmiyor hatta arttırılmaya çalışılıyor. Çünkü Suriye’de kargaşanın devam etmesi küresel güçlerin işine geliyor ve orada kalmalarının bahanesi oluyor. 


Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynakları küresel güçlerce paylaşılıncaya kadar Suriye’de barışı sağlamak zor gözüküyor. Suriye'deki istikrarsızlıktan en çok etkilenen ülke olan Türkiye ise sınır komşusundaki bu kargaşanın biran önce bitmesi ve küresel güçlerin elindeki kozu almak için çabalıyor. Bu plan çerçevesinde hem Akdeniz'de sondaj çalışmalarını sürdürüyor, hem de Suriye'nin kuzeyine Barış Pınarı Harekâtı düzenleyerek denklemi değiştirmeye ve oynanan oyunu bozmaya çalışıyor. Koparılan gürültüye bakılırsa Türkiye'nin bu hamlesinin çok etkili olduğu konusunda şüphe yok.


Barış Pınarı Harekâtı sayesinde Suriye'deki aktörlerden en büyüğü olan ABD'yi ve onun koruyup kolladığı teröristleri sınırlarımızdan daha güneye çekilmeye mecbur bıraktık.

 -Milyarlarca dolar harcayarak sınırlarımızda kurmak istedikleri terör koridorunu bozduk,

-Bize parasıyla satılmayan silahlara Barış Pınarı Harekâtıyla bedava sahip olduk,

-Yetiştirip silahlandırarak üzerimize saldıkları teröristlerden her gün ortalama 100 tanesini toprağın altına gömüyoruz.

İstiklal ve istikbalimize göz koyan her kim olursa olsun, onları Akdeniz'in sıcak sularına gömmeye hazırız. Tıpkı emperyalist dedelerini 100 yıl önce Ege'nin soğuk sularına gömdüğümüz gibi...

Selam, sevgi ve dua ile...

 

Diğer Haberler
DÖVİZ KURLARINDA YAŞANAN HAREKETLİLİK
YEDİKLERİMİZ DEĞİL VERDİKLERİMİZ BİZİMDİR
İÇİMİZDEKİ ÇOCUK
NE OLDUYSA O KARARDAN SONRA OLDU
TANK PALETİ FABRİKASI GERÇEĞİ
AYASOFYA
MİLLET EĞİLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ
ELVEDA ŞEHRİ RAMAZAN ELVEDA