İçerisinden geçtiğimiz süreç doğrultusunda sorunların çözülmesi için hassas ve bütünleyici bir şekilde hareket ederek Ak Parti tarafından partisel çalışmaların icra edilmesi temel esas olmalıdır.

Hele de ramazan ayı gibi mübarek bir zaman evresinde kırmadan, kırılmadan, incinmeden ve incitmeden suhuletin temini ekseninde hareket edilmesine dikkat edilmelidir. Her türlü provokatörlüğe karşı önlem alınmalıdır.

Şu açık bir gerçektir ki millet yüksek tansiyon ve kriz odaklı bir süreci görmek istemiyor. Ama ayni zamanda marjinal gruplar da bu süreci baltalamak için sabırsızlıkla ellerini avuçluyor. Suhuletin bozulmaması için bütünlüğün güvence altında olması lazımdır.

Millet aş, iş ve hayat koşulları ekseninde verilen mücadelede zaman ve masraf kaybetmeden müreffeh bir hayat sürmek istiyor.

Ak parti de bu değerleri temin etmek için kurulduğu ilk günden bu güne aynı ideal için gayret sarf ederken şuan daha dikkatli adım atmalıdır.

Bu hususta özellikle ak parti bütünleyici bir şekilde tavır almalıdır. Ötekileştirmeden,  kucaklayıcı ve çözüm odaklı politikalar icra ederek nihai hedefine ulaşacaktır. Aksi takdirde gayretleri her ne kadar çok olsa da kazanım elde etmesi zor olabilir.

Burada dikkat edilmesi gereken ana nokta reklam ajansı veya dış etkenler ile siyasî propaganda çalışmasını tartışma odaklı yapmaktan vaz geçip parti merkezli bir strateji takımı ile hareket edilmelidir.

Öte yandan bakanların devlet işleri ile hemhal olup, seçilmiş değil atanmış oldukları için siyasetten uzak durmaları gerekmektedir. Bu mutlak suretle sağlanmalıdır.

Tam da bu hususta kışkırtma süreçleri ile marjinal gruplar dışardan destek alarak İstanbul seçimleri üzerinden devlet otoritesini de sarsmak istemektedirler.

Seçim atmosferine odaklanırken FETÖ ve PKK ile mücadele ettiğimizi, bu yasadışı grupların da süreci gözlemleyerek kendilerine rol aradığını unutmayalım.

Hele bir de süreç İstanbul seçimi olunca ağzı olan konuşur hale gelmesin lütfen.

Bundan dolayı cumhurbaşkanlığı danışmanları da devlet işleri ile yükümlü olan memur olduklarından onların da seçim sürecinden uzak tutulup yalnızca parti eksenli bir ekip ile hareket edilmesi daha verimli olacaktır.

Önem arz eden bu süreçte çok başlılığı ortadan kaldırdığımız süreçte istikrar ve kazanım odaklı ilerleyerek başarıya ulaşmak mümkün olacaktır.

Televizyonlardaki tartışma programlarına katılıp Ak Parti tarafını savunan yorumcu kişilerinde başına buyruk hareket etmemesi için önlem alınmalı ve suhuletin temini için ikaz edilmelidir.

Tek bir merkezden, tek bir plan ve tek bir çalışma kadrosu ile yol alınırsa kimse kendisine gözünün gördüğü güzel kumaş olan İstanbul’dan fistan biçmek için fevri hareket içine düşmez ve düşemez.

Partinin bir lideri var oda Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Her kim olursa olsun, hangi pozisyonda olursa olsun liderin önüne geçecek gafletten uzak durmalı ve bu gafletten kişi ve gruplar ıslah edilerek uzak tutulmalıdır.

Lider kişinin olumsuzluk teşkil edecek minvalde yer alan evlâdı dahi sayılsa asla müsaade etmeyerek haddini bildirilip liyakat şuurunu hatırlamalıdır. Aksi takdirde kazanım zor olabilir.

Başarıyı arzu eden bir lider başarıyı temin edecek ekip ve kadro ile koordineli bir plan ve program içerisinde yol almalıdır.

Misal halen mevcut ak parti il başkanının başarı standart nedir?

Avcılar ilçe başkanlığı yapan, daha sonra avcılar ilçesine belediye başkan adayı gösterilse de secimde başarı sağlayamayan bir kişinin üzülmesin diye ilçe başkanlığı görevinden İstanbul gibi önemli bir şehirde parti il başkanı yapmak akla uyan bir tavır değildir.

Kişi başarısını çevresine sunduğu gibi başarısızlığını da çevresine servis eder. Bu gerçekten asla kaçınılamaz.

Kişinin kişiliği çok iyi olsa da başarısı görev alanına hâkim değilse emin olun ayaklar baş olur. Sayın Bayram Şenocak iyi bir vatandaştır. Lâkin İstanbul’a il başkanlığı yapacak standartta bir donanıma sahip değildir.

Daha önce görev yaptığı ilçesinde başarı sağlayamayan ve halk kitlesinde sinerji oluşturamayan bir kişinin ilçede aday olduğu dönemde belediye seçimini kaybetmesine rağmen il bazında milletin bütünlüğünü sağlayacak stratejiyi kurgulayamadığı geçtiğimiz 31 Mart yerel yönetim seçim sürecinde aleni olarak görülmektedir.

İstanbul’a il başkanı olarak atanacak kişinin genel başkan yardımcılığı yapacak donanımda birikim, deneyim ve saygınlık sahibi bir bilirkişi olmalıdır.

Bu süreçten başarılı çıkmak için ne yapılmalı?

·         İrade ve liyakat sahibi olan,

·         Başarı ve tecrübesi siyaset arenasında tescillenmiş,

·         Kendisini bilgi, birikim ve başarısı ile kanıtlamış,

·         Halk tarafından kabul gören,

·         Gençler ile iletişim kuracak psikolojik enerjiye sahip olan,

·         Muhalefetin dahi yiğidi öldür hakkını yeme diyeceği,

·         Münakaşadan uzak durup mülahaza ile sürece renk katan,

·         Güler yüzlü bir kişi İstanbul’a il başkanı yapılmalıdır.

Belediye başkanı adayından daha çok il başkanının kim olduğu çok önem arz etmektedir.

Çünkü millet ile önce bütünlük kuran parti adına il başkanıdır. Daha sonra halk huzuruna çıkan belediye başkan adayıdır.

Bu hakikati göz ardı edersek stratejik bir hata yüzünden kazanım kaybederiz. Bu kayıpta kolay kolay telafi edilemez.

İstanbul il başkanı olarak sureci derleyip toplayacak kişi siyaset arenasında ki toylara ağabeylik yaparak yol gösterecek standartta olmalıdır.

·         Bu kişi daha önce İstanbul il başkanlığı yapan,

·         İstanbul’dan milletvekili olarak meclise giden,

·        Çalışma sosyal güvenlik ve sağlık bakanlığı görevini başarılı bir şekilde icra eden,

·   Genel başkan yardımcısı olarak parti çalışmasına aktif katkı sunan ve sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yolda yürüdüğü ve yolda buldukları ile değişmeyeceği kadar kıymetli birisi olan Dr. Mehmet Müezzinoğlu’dur.

Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnızca ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak suretle ufkun ötesini de görmeyi arzu etmek lazımdır.

Ufkun ötesinde ferah istiyorsak felah adımlarla emin bir şekilde yürümek zorundayız.

Aksi takdirde su uyur brütüs uyumaz.

Serdar Bozdoğan

Stratejist