BENİ DE AFFET ALLAH’IM!

18 Nisan 2019, 07:59
Berât: Borçtan, suçtan, cezadan, hastalıktan kurtulmak, iyileşmek, uzaklaşmak, temizlenmek anlamlarına gelir. Dinî anlamıyla berâet: Günahlardan, kötülüklerden arınmak, temize çıkmak, ilâhî af ve rahmete nail olmak, erişmektir.

Ömür su gibi akıp geçiyor, bunun farkına varabiliyor muyuz? İşte içinde bulunduğumuz üç aylar ve onun içine serpiştirilmiş mübarek gün ve geceler bu akışı bize her yıl tekrar tekrar hatırlatıyor. Tabiri caizse, daldığımız derin uykudan uyanmamız için hatırlatma alarmı bir daha çalıyor. Bu sesi duyabilenlere, bu alarmla tatlı uykusundan uyanabilenlere, huzur bulmak için Huzur’a varıp Muhammedi saftaki yerini alabilenlere selâm olsun ve müjdeler olsun!

Rahmet mevsiminin ilk ayı olan Recep ayını geride bıraktık. Şâban ayının da ortasına varmak üzereyiz. Şâban ayının “kendisine ait” olduğunu belirten Hazreti Peygamberimiz, bu ayda Recep ayından daha fazla oruç tutmaya, sadaka vermeye gayret etmiş ve “Recep ayı Allah’ın ayı, Şâban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” buyurmuştur.

Bu hadis-i şerif hakkında yapılan yorumlardan biri şöyledir: Recep ayında yüce Rabbimizin güzel isim ve sıfatlarını öğrenip düşünerek Tevhid’in hakikatini kavramak öne çıkarılmıştır. Şâban ayında Peygamber Efendimizi, sîreti ve sünneti ile birlikte tanıyarak ona bol bol salâtu selâm etmek önerilmiş. Ramazan ayında ise Kur’ân-ı Kerim’i daha çok okuyup tefekkür etmek yani anlayıp yaşamak işaret buyrulmuştur.

Şâban ayının on beşinci gecesi Berât Gecesi’dir. “Berât” kelimesinin aslı Arapça “berâet” olup “kurtulmak, iyileşmek” demektir. Berât: Borçtan, suçtan, cezadan, hastalıktan kurtulmak, iyileşmek, uzaklaşmak, temizlenmek anlamlarına gelir. Dinî anlamıyla berâet: Günahlardan, kötülüklerden arınmak, temize çıkmak, ilâhî af ve rahmete nail olmak, erişmektir. Bu geceye, günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Berât gecesi denmiştir.

Peygamberimiz, “Şâban ayının yarısı gelince; Gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçirin.” buyurarak hem Şâban ayına hem de Berât gecesine özel önem verilmesini işaret etmiş ve “Yüce Allah, Şâban‘ın on beşinci gecesinde, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok insanı cehennemden kurtarır ancak,

-Kendisine şirk koşanların,

-Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin,

-Akrabalarıyla bağını koparanların,

-Kibirlilerin,

-Ana-babasına isyankâr olanların,

-İçki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” buyurmuştur.

 

Elbette, bir geceyi sabaha kadar dolu dolu ibadetle geçirip sonra eski hayata geri dönmenin hiçbir anlamı yoktur. Müslüman, senenin her gününde her ayında, her saatinde, her dakikasında, her saniyesinde Rabbi ile beraber olmak durumundadır. Ama bazı günler ve geceler vardır ki, o zaman diliminde Müslümanlar daha da hassas olmak zorundadır. Bu gün ve geceleri (Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi) ganimet bilip ilâhi feyiz ve bereketin zirve yaptığı bu zaman dilimlerinden en üst derecede istifade edip zayıflamış ve boşalmaya yüz tutmuş akümüzü bu mübarek zamanlarda yine yeniden şarj etmeliyiz.

Bu yüzden Efendimiz, bu kutlu zamanlarda şu duaları tavsiye buyurur: “Allahım, sen çok affedicisin, affetmeyi seversin; beni de affet.”

Berât gecesi ve Şâban ayı; müminlerin ve tüm insanlığın her türlü şirkten, haramdan, günahtan kurtuluşu için Ramazan ayına hazırlık anlamında bulunmaz bir fırsattır. Berat gönülde başlar. Gönüller, kötülüğün egemenliğinden kurtulduklarında berat gerçekleşir. Kalb, kötülükten kurtulup beratına kavuştuğu zaman insan da beratına kavuşmuş olur.

Bu mübarek gün ve geceler bize ölmeden önce ölmeyi; hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeyi, yaşlılıktan önce gençliği, hastalıktan önce sıhhati, fakirlikten önce zenginliği, meşguliyetten önce boş vakti ve ölümden önce hayatın kıymetini bilmeyi hatırlatmalıdır.

Allah’ım! En değerli varlığımız olan imanımızı kavi eyle. Bizi dünyada Peygamber Efendimizin yolundan, tarzından ve sünneti üzere gidenlerden eyle. Ahirette ise Peygamber Efendimizin şefaatinden, muhabbetinden, yakınlığından ve beraberliğinden mahrum eyleme. Bize O’nun sünnetini ve getirdiklerini gücümüz yettiğince anlama ve yaşama nimeti lütfet.

Allah’ım! Bu mübarek gün ve geceleri cümlemiz hakkında hayırlara, iyiliklere, güzelliklere ve içinde bulunduğumuz her türlü sıkıntılardan kurtuluşumuza vesile eyle.

Ne mutlu bu gece rüku edenlere. Ne mutlu bu gece secde edenlere. Ne mutlu bu gece dua edenlere. Ne mutlu bu gece gözyaşı dökenlere. Ne mutlu bu geceyi Kuran ve zikirle geçirenlere.

Mübarek gün ve gecelerin feyzinden, bereketinden, rahmet ve mağfiretinden istifade eden kullardan olabilmek duasıyla geceniz mübarek olsun.

Selâm, sevgi ve dua ile…

Diğer Haberler
DÖVİZ KURLARINDA YAŞANAN HAREKETLİLİK
YEDİKLERİMİZ DEĞİL VERDİKLERİMİZ BİZİMDİR
İÇİMİZDEKİ ÇOCUK
NE OLDUYSA O KARARDAN SONRA OLDU
TANK PALETİ FABRİKASI GERÇEĞİ
AYASOFYA
MİLLET EĞİLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ
ELVEDA ŞEHRİ RAMAZAN ELVEDA