GENEL SEÇİMLER AĞACIN GÖVDESİ, YEREL SEÇİMLER İSE AĞACIN KÖKLERİDİR

21 Mart 2019, 12:38
UNUTMA! SEÇİM SONUCUNU, SENİN KULLANACAĞIN 1 OY BELİRLEYECEKTİR!

Siyasi partilerin YSK’ya teslim ettiği aday listelerine göre Cumhur ittifakı 30’u büyükşehir olmak üzere 51 ilde; Millet ittifakı ise 50 ilde ORTAK adaylarıyla yarışacak. YSK’ya teslim edilen kesin aday listeleri ile AÇIK ve GİZLİ ittifaklar da ortaya çıkmış oldu. Millet ittifakının anlaştığı 11’i büyükşehir olmak üzere toplam 49 ilde HDP’nin aday çıkarmayarak millet ittifakına “çaktırmadan” destek veriyor olması gözlerden kaçmadı.

31 Mart seçimlerinde HDP stratejisinin, AK Parti ve CUMHUR ittifakına oy kaybettirmek üzerine kurulduğu HDP'li yöneticilerce açıklandı. Bu stratejiye göre HDP, banko kazanacağı il ve ilçeler dışındaki yerlerde aday çıkarmayarak batıda Millet ittifakına, doğuda ise Saadet partisine destek veriyor. Tabi bu destek, öyle kuru kuruya verilmiş bir destek değil. Bu desteğin karşılığı olarak, çeşitli ilçe belediyelerine HDP'li adaylar itinalı bir şekilde CHP kontenjanından yerleştirildi. HDP'nin CHP ile ittifakı çok yadırganacak bir durum değil ama Saadet partisi ile yaptığı ittifak, Saadet partisi tabanında bile çeşitli tartışmalara sebep olabilir. Başta Adıyaman ve Urfa olmak üzere Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde AK Parti’nin güçlü olduğu birçok il ve ilçede HDP’nin, daha önce açıklamış olduğu adaylarını sırf AK Parti kazanamasın diye Saadet partisi lehine geri çekmiş olması çok manidar. 

Ama gizli ama açık ilk defa denenecek olan yerel seçim ittifaklarına 31 Mart’ta milletin sandıkta vereceği tepki, bu ittifakların gelecekte devam edip edemeyeceğini belirleyecek. Zira geçmiş yıllarda tabana rağmen, siyasetin tavanında kurulan ittifakların önemli bir kısmının başarısızlıkla sonuçlandığını hepimiz biliyoruz. Bu yüzden siyasette 2+2’nin kaç edeceği önceden tam olarak kestirilemiyor.

Seçim ittifaklarının ve siyaset aritmetiğinin kendine has özellikleri var. Siyasi denklemlerin çözümünde matematikten istifade edilir ama doğru sonuca varmak için sadece matematik yetmez. Bu özelliği dolayısıyla siyasetin aritmetiğini ne matematikçiler, ne anket firmaları, ne de istatistikçiler tam olarak çözemiyor. Siyasi denklemleri çözebilmek için az matematik, çok siyaset bilmek gerekiyor. Bu ikisini kararınca bilenlere iyi siyasetçi deniyor.

Defalarca seçim kaybetmelerine rağmen bu denklemi bir türlü çözemeyen siyaset cahillerinin sayısı ülkemizde hiç de az değil. Çünkü bunlar Albert Einstein’in deyimiyle yaşanmışlıklardan ders çıkaramayan ve her seçimde aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar bekleyen delilerdir.

Türkiye, yavaş yavaş bir başını AK Parti’nin, diğer başını ise CHP’nin çektiği iki bloklu siyasi bir yapıya doğru gidiyor. Bu ikili yapıdan birbirlerine oy geçişi yok denecek kadar az hale geldi. Aynı bloktaki partilerden birbirine bir miktar oy geçişi olabiliyor ama karşı bloktaki partilere yok denecek kadar az oy geçiyor.

31 Mart 2019 tarihinde yerel seçimler için çok yakında sandığa gidip oylarımızı kullanacağız. Kullanacağımız bu oylarla sadece şehrimizi beş yıl süreyle yönetecek belediye başkanlarını seçmiş olmayacağız. Yerel seçimde vereceğimiz her oy, aynı zamanda ülkenin gidişatının nereye doğru olması gerektiğini de belirlemiş olacak.

Unutmamalıyız ki genel seçimler ağacın gövdesine, yerel seçimler ise ağacın köklerine benzer. Eğer kökler sağlam olmazsa, o ağacın gövdesinin gür olması çok bir anlam ifade etmez. Kökleri zayıflayan ağacın önce meyvesinin azalması, sonrasında da esen ilk kuvvetli rüzgârda devrilmesi kaçınılmazdır.

MUHALEFET, AK PARTİLİ SEÇMENİN KAFASINI KARIŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR!

Muhalefet parti temsilcileri AK Partili seçmene sürekli şunu fısıldıyor: “Evet, bu AK Parti ülkeyi 15 yıl iyi yönetti, ekonomi filan son döneme kadar fena değildi, alt ve orta gelir grubundaki vatandaşların önemli bir kısmı AK Parti döneminde ev ve araba sahibi oldular. Yaşlıya, engelliye, dula, yetime az da olsa maaş bağlandı. Dünya ölçeğinde dev altyapı ve üst yapı projeleri hayata geçirildi ama son dönemde AK Parti yoruldu. Eskisi gibi ülkeyi iyi hizmetler yapamıyor. Dolayısıyla da bu seçimlerde ona oy vermeyerek AK Parti’ye bir ders vermek gerekiyor” gibi kulağa hoş gelen sinsi söylemlerle AK Partili seçmenin kafası karıştırılmak isteniyor. Kafasını karıştırabildikleri AK Partili seçmenlerin, öncelikle millet ittifakına oy vermesini sağlamak için yoğun çaba sarf ediyorlar. Millet ittifakına oy vermeye ikna edemedikleri ama kafasında soru işareti oluşturabildikleri AK Partili seçmenleri ise, sandıktan uzak tutmaya veya sandığa gitse bile boş oy vermeye zorluyorlar.

Eğer muhalefetin bu tezi doğru olsaydı yani seçmenlerin OY tercihleri sadece hizmetlere göre şekillenseydi, on yıllardır iktidar yüzü göremeyen ve millete 1 gram hizmeti dokunmayan hatta birçok hizmeti engellediği için millete zarar veren CHP’nin oy oranının %25’lerde sabit olmaması gerekirdi.

Halka hizmet edilmesi için devlet bütçesinden HDP’li belediyelere aktarılan paraları, çeşitli yöntemlerle PKK’ya aktaran HDP’nin ise bu mantığa göre hiç ama hiç oy alamaması gerekirdi.

Hepimiz görüyor ve biliyoruz ki, CHP ve HDP’li seçmenler, uzunca bir süredir oy tercihlerini hizmetlere göre değil, ideolojik kaygılarla kullanıyorlar. Bu partilere mensup seçmenler, partilerinin icraatlarından memnun olmadıkları halde, sandığa gittiklerinde oy tercihlerini ideolojik kaygılarla belirliyor ve her seferine yine kendi partilerine oy vermeye devam ediyorlar.

On yedi yıllık AK PARTİ iktidarı döneminde gerek yerel yönetimlerde ve gerekse ülke yönetiminde çok büyük değişim ve inanılmaz gelişimler oldu. Yapılan hizmetler sayesinde insanımızın yaşam kalitesi eski ile kıyaslanamayacak derecede arttı. Milyonlarca insan ev ve araba sahibi oldu. Toplumun düşük gelirli ve yardıma muhtaç kesimlerinin tamamına yakınına devletin imkânları nispetinde maaşlar bağlandı. Gerek şehir içi ve gerekse şehirlerarası yollar, uluslararası standartlara kavuşturuldu. İnsanımızın devletten aldığı sağlık, eğitim, ulaşım ve altyapı hizmetlerinin kalitesi arttırıldı. Devlet odaklı bir anlayıştan vatandaş odaklı bir anlayışa geçildi.

Türkiye, 100 yıllık uzun bir aranın ardından son 17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde gelişmiş ülkelerle aynı masada oturabilen ve söyledikleri dikkate alınan bir ülke haline gelebildi. Gün geçmiyor ki, dünyanın bir ülkesinden ülkemize ama dışişleri bakanı, ama savunma bakanı, ama başbakan, ama devlet başkanı seviyesinde bir devlet adamı gelmesin. Daha önceleri senede ancak birkaç devlet adamının uğradığı Ankara’ya, son yıllarda günde birkaç devlet adamının geliyor olması ne anlama geliyor sizce?

Sorunlara adil çözüm üretebilen, dünya devletlerince sözü dinlenen, uluslararası siyasette ne söyleyeceği merak edilen ülke başkentlerine bu tür ziyaretler sıkça yapılır. Üçüncü dünya savaşının verildiği Suriye topraklarında sahada ve masada kalabilen dört devletten birinin Türkiye olması ne anlama geliyor?

SEÇMEN KARDEŞİM;

31 Mart Pazar günü mutlaka sandığa gitmelisin! Sana kurulan tuzağa düşüp asla boş oy atmamalısın! Çünkü atacağın her boş oy, karşı tarafa avantaj sağlayacaktır! Sandığa vardığında oy tercihini yapmadan önce son 17 yılda bu ülkede yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundur ve aşağıdaki soruları kendine sor! Bu vicdan muhasebesinden sonra kalbin ne diyorsa onu dinle ve oyunu kullan.

 

·         Yıllardır millete hiçbir hizmeti dokunmamış, yönettiği belediyelerde bugün vaadettiği hiçbir söylemini hayata geçirememiş ve Türkiye düşmanlarıyla bazen gizli bazen açık işbirliği yapan CHP ve onun başını çektiği MİLLET ittifakına mı oy vermelisin?

·         Yoksa yerel yönetimlerde yaptığı insan odaklı hizmetlerle milletin gönlünü kazanmış ve on yedi yıldır iktidarda yaptığı sayısız hizmetlerle ülkenin çehresini değiştirmiş AK PARTİ ve onun başını çektiği CUMHUR ittifakına mı oy vermelisin?

v  15 Temmuz gecesi bu ülkenin bekası için canını hiçe sayarak tankların karşısına dikilen ve o gece sokağa dökülen vatanperver insanlar tarafından mermiler altında meydanlarda kurulan CUMHUR ittifakına mı oy vermelisin?

v  Yoksa 15 Temmuz’a “TİYATRO” deyip o gece televizyon karşısında kahve eşliğinde elini ovuşturarak gelişmeleri izleyen, 15 Temmuz şehitleri yerine FETÖ darbecilerinin haklarını savunan, HDP ile kapalı kapılar ardında işbirliği yapan, PKK’nın kuzeni PYD’ye terör örgütü dahi diyemeyen CHP liderinin başını çektiği MİLLET ittifakına mı oy vermelisin?

 

UNUTMA! 

SEÇİM SONUCUNU, SENİN KULLANACAĞIN 1 OY BELİRLEYECEKTİR!

 

Selam, sevgi ve dua ile…

Diğer Haberler
DÖVİZ KURLARINDA YAŞANAN HAREKETLİLİK
YEDİKLERİMİZ DEĞİL VERDİKLERİMİZ BİZİMDİR
İÇİMİZDEKİ ÇOCUK
NE OLDUYSA O KARARDAN SONRA OLDU
TANK PALETİ FABRİKASI GERÇEĞİ
AYASOFYA
MİLLET EĞİLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ
ELVEDA ŞEHRİ RAMAZAN ELVEDA