Umre Tatil Değil Meşakkatleri içinde Manevi Zevkleri Uhrevi Duyguları Yaşatan Müekked Sünnet bir İbadettir

22 Ekim 2019, 12:36
Her yıl milyonlarca Müslüman akın akın mukaddes topraklara Hac ve Umre ibadeti için gidiyorlar.

Bu yolculuklar asırlardan beri pek çok zahmet ve meşakkatler ile devam edegeliyor. Öyle ki aylarca binekler üzerinde gidip gelmelere karşılık bugün ki imkanlarda daha rahat bir hal aldığı aşikar. Develer atlar ile çıkılan bu yolculuk otobüsler trenler gemiler ile devam ederken günümüz de artık uçaklar ile bir kaç saatte gerçekleşmiş oluyor. Çadırlarda barakalarda kalınan dönemlerden yıldızlı otellerde yemekli programlar şeklinde klimalı otobüsler ile gidilen bir yolculuk şeklini almış olması ister istemez rahatlık ve turistik bir seyahat şekline getiriyor. 
Buna karşılık umre'nin meşakkatleri insanların insanlar ile imtihanı yada umre ibadeti boyunca çekilen yol ve ibadetlerdeki meşakkatler ile müslümanlar karşı karşıya kalıyor. 

Buna karşılık müslümanlara üç türlü sabır görevi itikaden düşüyor. 

birincisi : ibadetlere karşı sabır göstermek 

ikincisi : musibetlere karşı sabır göstermek 

üçüncüsü : günaha girmemeye sabır göstermek şeklindedir.

Umre ibadeti boyunca ihramlı iken Allahu Tealanın koyduğu ihram yasakları ile beraber ibadet esnasında Kabeyi kalabalıkta tavaf ederken Sefa ve Merve arasında kalabalık içinde sa'y ederken veya bu ibadet esnasın da yapılan zorunlu yürümeler ve hareketler içinde insanın bedenen yorgun düşmesi boyun bel ve bacak ağrıları yada ibadet esnasında hastalanmış olması ve bunlara karşı her müslümanın oflayıp puflamadan hayıflanmadan sabır şükür tevekkül ve dua ile ibadetini en güzel şekilde tamamlaması için Allahtan sürekli yardım istemesi gerekiyor. 

Ve Umre ibadeti esnasında mal evlat ve akrabada eş dostta muhtemel kötü değişikliklerde yine Rabbi Rahime karşı tevekkül içinde sabır göstermek isyana düşmemek icap ediyor. 

ve olumsuz bir durumla karşılaşıldığında nefis ve şeytanın dürtmesi ile girilmesi muhtemel günahlara karşı sabır gösterip o günahlara girmemek için mücadele etmek gerekiyor. 

işte bu başarıldığında insan imanının tadını umredeki lezzeti ruhunda ve hatta damağında dahi hissedip zevk edebiliyor. 

Umre de niyetinize göre karşılık görürsünüz. Daima hüsnü zan içinde huzurlu bir umre niyeti ile yola çıkan insanlar buna karşılık çok rahat ve huzurlu bir umre yapmaları ihsan-ı ilahi tarafından ikram olunurken umre yolculuğuna çıkan ve sürekli bir şeyleri yolculuğa daha çıkmadan sorgulayıp panikleyen endişe ve tereddüt içinde kalanlar için ise ani ve olur olmadık zamanlarda muhtemel imtihanlar niyetinin ve bakış açısının karşılığı olarak ikaz-ı ilahi tarafından gelebiliyor. 

Umre tam bir teslimiyet ve kulluk şuurunun eğitimidir. Bu teslimiyet imtihanını Rabbim kazananlardan eylesin. 

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed aleyhisselatu vesselam bir hadisi şerifinde mealen : Hac ve Umrenin meşakkat olduğunu haber vererek Umre ve Hac ibadetine niyet ettiğinde Allah'ım bu ibadeti bana kolaylaştır ve benden kabul buyur diyerek Rabbi Rahimine yalvarmış dır. 

Buradan anlaşılacağı üzere Allah Resulu aleyhisselatuvesselam bu ibadetin zorluğuna ve zahmetine karşılık Allah'tan kolaylık istemiştir ki Hudeybiye antlaşması öncesi Medine'den umre için yola çıktıklarında Hudeybiye'ye kadar gelmişler fakat umrelerini tamamlayamadan geri dönmüşlerdir ki Hudeybiye incelendiğinde başta Peygamber Efendimiz'in ve ashab-ı güzinin ne kadar zorlu ve zahmetli bir imtihandan geçtiği Hz. Ömer r.a.'ın ortaya koyduğu duruşu ile apaçık bir şekilde anlaşılmaktadır. 

Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi vesellemin Nübüvveti ile Mekkede 13 sene kaldığı süre göz önünde bulundurulduğunda Allah Resulu a.s.v'ın 13 sene boyunca Mekke'de yüzünün gülmediği bir çok meşakkat ve sıkıntıları ashab-ı güzini rahmetullahi aleyh ve radiyallahu anh ile beraber katlandığı göz önünde bulundurulduğun da Hacca ve Umre'ye gidenlerin rahat ve keyfine düşkün bir halde davranmalarının takva cihetiyle ne kadar zararlı bir amel ve duruş olarak ortaya çıktığı gözler önüne çıkmaktadır. Rabbim bizleri bu duruma düşmekten muhafaza eylesin..

Sözümü ekonomik servisli bi programda umre'ye katılanlara bir kaç tavsiyelerim ile bitiriyorum.

Servisli ekonomi sınıfında bir Umre'ye katıldığınızda Kabe'ye ulaşımınız otobusler ile olacaktır ki km olarak 1,5 ile 5 km alana kadar bir mesafede olabilirsiniz. Otobüse kadar gidip gelmek otobüslerin dolu olması kalabalık içinde kalmanız indiniz bindiniz ve otobüse kadar yürüyüp her gün gidip gelmeniz size zahmet verebilir. Medineden umre için yola çıktığınız da ihramlanıp Mekke'ye ulaşmanız Kabe'de umrenizi tamamlamanız bazen 15 saati bulabilir. Sabah Kahvaltı ve Akşam Yemeğiniz tablod usulü olup açık büfe çeşit çeşit yemekler olmayabilir. Kafile içinde ki diğer müslüman kardeşleriniz ile çok iyi geçinebilir yada geçinemeyebilirsiniz. 

Bu yolculukta dikkat etmeniz gereken seçtiğiniz Hocanız Kafile Rehberiniz ve Oda arkadaşınız sizin için nimette olabilir imtihanda olabilir. Çok titiz olanlar için ise bulunduğunuz ortamlar da gönlünüzdeki temizliği bulamayabilirsiniz o vakit siz bulunduğunuz atmosferi temiz tutmaya çalışınız. Özellikle kafile içinde günlük iman ve islamiyet dışı konular malayani muhabbetlerden kaçınmanız daima hayrı ve güzeli konuşmanız ve ulvi konular üzerinde muhabbetlerde olmanız kafile içindeki maneviyatı sevgiyi rabıtayı umredeki feyzi arttıracaktır. Genç olanlar ise kendilerinden yaşça büyük olanlara karşı daima yardımcı olacak bir amel içinde bulunmaları birbirilerine ikramda bulunmaları umrenin feyzini bereketini arttıracaktır. 

Peygamber Efendimizin Umreleri ise dörttür. 

1) Hudeybiye umresi: Bu, yukarıda da belirttiğimiz gibi niyet edilip ihrama girildiği halde, Mekke müşriklerinin izin vermemesi yüzünden yapılamamış ve Hudeybiye sulh anlaşması gereğince ertesi yıla bırakılmıştır.

2) Umretü'l-kaza: Yukarıda açıkladığımız bu umre hicretin yedinci yılında yapılmıştır. Buna Umretü'l kazıyye ve Umretü's-sulh adları da verilir.

3) Huneyn ganimetlerinin paylaştırılmasından sonra Ci'râne'den gelip yapılan umre.

4) Veda haccı ile birlikte yaptığı umre (İbn Sa'd Tabakât, II,170 vd.; Ahmed b. Hanbel, III,134; M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, İstanbul 1981, XIV, 329 vd.)

ve Umre İbadetinin faziletleri ile alakalı pek çok hadis-i şerifeler ve teşvikler bulunmaktadır ki :  

"Umre, ikinci bir umreye kadar olan günâhlara keffârettir. Mebrûr haccın karşılığı ise ancak cennettir." (Nesaî, Hac, 3, Zekat, 49, İmân, 1; Dârimî, Menâsik, 7, Salât, 135; Tirmizî, Hac, 6; Ahmed b. Hanbel, I, 387, III,114, 412, IV, 342).

"Hac ve Umre yapanlar Allah'ın misafirleridir. O'ndan bir şey isterlerse, onlara cevap verir. Af isterlerse, onları affeder." (İbn Mâce, Menâsik, 5).

Hadiste şöyle buyurulur:
 
"Hac ve umreyi peşi peşine yapınız. Bu ikisi, körüğün; demir, altın ve gümüşün pasını yok ettigi gibi, fakirliği ve günâhları yok eder. Mebrûr haccın sevabı ancak cennettir." (Tirmizî, Hac, 2; Nesâî, Hac, 6; İbn Mâce, Menâsik, 3).


Rabbim Umre niyetine giren müslümanlara umre'deki ruha uygun ameller içinde bulunmayı ihsan ve ikram eylesin. 

Selam Huda'ya Tabi Olanlar Üzerine Olsun

Araştırmacı Yazar
Süleyman Yasin AKDENİZ

Diğer Haberler
Ak Partiyi Bitirmek için Ak Parti içi Yürütülen Gizli Operasyonlar
Türkiye'de Filistin ve Filistinliler Hakkında Hangi Yalanlar Dillendiriliyor?
Berat İstiyorum
Bu Yükselişe Kimse Yetişemez!
Fetö Frarisi Fuat Avni Lakaplı Aydoğan Vatandaşın Mesai Arkadaşı Mustafa Aydın Dosya Tv Neden Panikledi?
Diriliş Postası Yazarı, Dosya Tv ve Oda Tv İş Birliği İle Ortaya Atılan Bir Kumpas Daha Deşifre Oldu!
Said Özadalı Hakkında Suç Duyurusun'da Bulunmamın Perde Arkası?
Masum İnsanları Adım Adım Nasıl Fetöcü Yaptılar?