Nokta-i Nazar Manzarayı belirler.13 Ağustos 2018, 01:37 |
Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
Nokta-i Nazar Manzarayı Belirler. Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Sevgili Kardeşlerim!
Önceki yazılarımda da çokça belirttiğim bir başlıktır bu. Dinimize,Rasulullah(a.s.m.)’a,Sahabelere hatta ve hatta hayatımızdaki her olaya ve her değişikliğe de anlam katıyor bu nokta-i nazar. Sanki dinimizde de müsbet yönde kullanılması gereken bir alet misali. Müsbet yönden kastım İslam’a bir hayat tarzı olarak bakmak gibi yani.Rasulullah(a.s.m.)’a sade bir vatandaş nazarıyla değilde,Cenab-ı Hakk’ın en sevgili kulu nazarıyla bakmak mesela.Belirttiğim üzere İslam’a sadece bir din olarak bakmaktan ziyade bir yaşam tarzı olarak bakmak misali.Evet,bu nokta-i nazar sanki insanın dinini belirliyor gibi.Çünkü yaptığımız nazar nisbetinde gözümüzdeki şeyler ya büyüyor ya küçülüyor. İslam’a bakış açısı sıradan bir din misali tarzında olunca, ameli noktada çok sıkıntılar yaşıyor beşer.Ama bir yaşam tarzı gibi bakmaksa bambaşka bir husus. Neyse lafı fazla uzatmayalım ve direkt konuya giriş yapalım inşAllah. Aziz Kardeşlerim!
Başlarda belirttiğim gibi nokta-i nazar hayatımızın her yerini her olayını her durumunu hatta bizlerin yaşam tarzını dahi etkilemektedir.Nasıl etkilediğini bahsedersek eğer, nasıl ki Rasulullah(a.s.m.) zamanında müşrikler, putlara heykellere bakış açılarını adeta putları tanrılaştırarak kullandıklarından,putları ilah olarak bellediler. Günümüze de bakılacak olursa, çoğu dinde bu tarzda insanların bakış açılarıyla şekillendi.Buraya kadar nokta-i nazar’ı anladıysak eğer, nokta-i nazarın hadisler üzerindeki etkilerine geçelim.Yoksa sadece nokta-i nazardan da bahsedersek emin olun bu hamur çoook su götürür. Sıddık Kardeşlerim!
İnsan,kendi hayatında,nokta-i nazarla nasıl pireyi deve yapabiliyorsa, aynı şekilde de hadislere olan bakış açısıda o insanı ehli hakikat yada ehli bida yapabiliyor diyebiliriz.Çünkü hadislerin(ravilerle geliş usulü doğru olmak şartıyla) Rasulullah(a.s.m.)’a ait olanını dahi,bakış açısıyla ona-haşa- ait değilmiş gibi tasavvur etmek,imanını adeta Cenab-ı Mevlan’ın ona verdiği aletle yaralamak gibi birşeydir.Misal olarak bir hadis okuduktan sonra ‘Yani bu hadiste peygamber-yüzbin defa haşa- sapıkmış gibi anlaşılıyor.’diyen insan görünümünde bir hayvana rastladım.Ve sonradan anladım ki o hayvandan aşağı olan şahısın bizlere olan bakış açısı,sanki biz bu hadisleri kabul etmekle peygamberimizi –haşa- aşağılıyormuşuz gibi.Ve en çok kullandıkları cümlelerden biride:’Vallahi peygamberimiz böyle bir şey demez!’.Peki hadis usulüyle günümüze kadar gelmiş ve sahihliği tetkik edilmiş ve çoğu hadis alimi tarafından da kabul görülmüş ve daha nice sebeplerden dolayıda Rasulullah(a.s.m.)’a ait olduğundan emin olunmuş olan hadisleri,ben niye birkaç tane serseri reddediyor diye reddedeyim.İşte bu da bir bakış açısıdır sevgili kardeşlerim.Yani bakış açısını müsbet yöne çevirmektir.Ve bu nokta-i nazarda hakikaten Cenab-ı Mevla’mızın bize bahşettiği en güzel nimetlerden de biridir.Lakin bazı insan görünümündeki hayvandan daha aşağı olan şahıslarda bunu nimeti nikmete çevirmekte gerçektende çok başarılı oluyorlar.Zaten bu yazının başlığıda bu paragrafı özetliyor,yani:’Nokta-i nazar manzarayı belirler.’ Bahtiyar Kardeşlerim! Beşer denilen şu mahlukat,gerçekten de Allah’ın kitabında belirtildiği üzere zalim ve cahil.Adeta yediği kaba bevl eden misali.Cenab-ı Mevlam insanlara ne güzel duygular,nimetler,uzuvlar daha birçok şeyler bahşetmiş,lakin insan bu nimetleri verene adeta nankörlük etmiş.Hele bizleri İslam dinine çağıran Rasulullah(a.s.m.),adeta bizim en değerliğimizi bize tanıtana karşı yapılan nankörlük,gerçekten de-tövbe etmemek şartıyla- affedilemez bir şey gibi.Nitekim Allah kitabın’da:’Beni seviyorsanız,Rasulümüde seveceksiniz.’diyor.Peki insan sevdiğine karşı nankörlük yapar mı?Bu soruyu da siz kardeşlerimin vicdanına havale ediyorum. Vefaka ve Cefakar Kardeşlerim! Cenab-ı Mevlam ve ikin cihanın nuru Rasulullah(a.s.m.) hepimizi nuruyla nurlandırsın ve nurundan ayırmasın inşAllah.Çok zor bir zamanda yaşıyoruz ve en büyük düşmanımızda nefsimiz.Mevlam nefsimizinde şerrinden bizleri muhafaza eylesin.Son olarak medrese notlarından bir söz yazarak yazıma son vermek isterim:’Herşeyin afeti kendi cinsindendir hatta demirin bile.Zira demiri de kendi cinsinden olan eğe törpüler.’.İnsanıda mahveden yine insandır.Vesselam….
Eczacı Murat |
Diğer Haberler |