ŞİMDİ TEMİZLİK ZAMANI

29 Haziran 2018, 14:04
Ülkemiz; hassas bir dönemden, hassas bir süreçten, hassas bir seçimden geçti.

Yenilik ilkelerini güçlendirmek, çağın koşullarına uyum sağlayan sistemsel dönüşüm ve verimliliği artıracak yeni yol ve yöntemlerin arayışı öncelikli planda olan bir seçim süreci geldi ve geçti.

 

Geriye sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beyin her kesimi kucaklayacak bir devlet sistemi kuruluşuna öncülük yapması kaldı.

 

Şimdi vaat edilen politikaların uygulanması için gayret etme zamanı.

 

Bunun içinde farkındalık içerisinde köklü ve güçlü bir temizlik zamanı başlamalıdır.

 

Sayın cumhurbaşkanı yeni çalışma ekibi ve kabine kurma aşamasında hassas ve stratejik davranmalıdır.

 

20. yüz yılın geride kaldığı günümüzde dünün siyaset artıkları ve onların uzantılarının, kısacası at hırsızlarının 20. Yüzyılda bırakılarak 21. Yüzyıl stratejisi akıl-insan-bilgi ve teknoloji eksenli kurgulanmalıdır.

 

Peki, ne yapmalıdır?

 

Sayın cumhurbaşkanı önce ekran karşısında mersiyeler döken ama daha sonra arkasından küfreden, birde bu yetmezmiş gibi cumhurbaşkanlığı makamını kullanıp cukurambarda pinekleyerek ihale peşinde koşan kişilik yoksunu ve milli şuurdan yoksun danışmanları vasıfsız bir şekilde kapının önüne koymalıdır.

 

Bunların başında da Yalçın Topçu vb. karakterdeki simalar gelmelidir. Bu şahıslar ekran karşısına çıkıp vatan, millet  derken aynı zamanda cumhurbaşkanlığı makamında memurluk süreci içerisinde istedikleri olmadığı için din ve kitaba söven şuursuz ve karaktersizdirler.

 

Bu kişiler yerlerine analitik düşünen, adaptasyon sahibi ve şuurlu (devlet kökenli) kişiler getirilmelidir.

 

Okumayan, araştırmayan, incelemeyen ama fırsatını bulduğunda hemen kendisini piyasaya atıp kriz anında boy gösteren ve bedenine don biçen kişilerin devlete de millete hiç bir faydası yoktur.

 

Yeni kurulacak olan kurullarda ve ofislerde görev alacak uzmanlar ve danışmanlar mutlak suretle hassas bir şekilde seçilmelidir.

 

Burada sadakat değil liyakat ön planda olmalıdır. Liyakatin merkezi de devletin bekası ilkesi olmalıdır. Referans odaklı değil tam aksine devletin yapacağı mülakat ile kazanım sağlamalıdır.

 

Sonra sayın cumhurbaşkanının kamu kurum ve kuruluşları yöneticilerinde yenilik yapmalıdır. Bu yenilik proje üretebilen, ekip çalışmasına yatkın ve fikir sahibi akil kişilerden seçip devletin kalkınmasına gayret eden donanımlı kişiler ile yol alacak kadrolar kurmalıdır.

 

Valilikler ve büyükelçilikler devlet aklı ile hareket eden kadrolar ile donatılmalıdır.

 

Bütün kamu kurum ve kuruluşlarını kapsayan denetim ve enformasyon trafiğini kontrol edecek bir üst koordinasyon kurulu ile hareket edilmelidir.

 

Feto vb. oluşumlar ile mücadele edecek ve bunların yeşermesine izin verilmeyecek şekilde yalnızca bu zararlı oluşumlar ile ilgilenecek kurumlar inşa edilmelidir.

 

Devlet ve millet bütünlüğünü temin etmek için sivil toplum politikalarında herkesi kucaklayıcı bir şekilde yenilik ve verimlilik odaklı yeni stratejiler oluşturulmalıdır.

 

Milli eğitim sistemi çok kapsamlı araştırmalar ile yeniden inşa edilerek toplum ve milletin bilinçlenmesi üzere stratejiler inşa edilmelidir.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilat stratejisi yenilenmelidir. Makama hapsolmuş yöneticiler pasif görevlere çekilip ilim ve irfan sahibi sicili temiz ehil kişiler aktif edilmelidir. Bilhassa halkla ilişkiler alanında güçlü adımlar atılmalıdır.

 

En önemli husus TİKA, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, diyanet dışişleri bakanlığı öncülüğünde (uluslararası ilişkiler ve genel koordinasyon stratejisi) ile ortak bir strateji ekseninde politikalar oluşturulmalıdır. Danışman tayfası bu kurumlardan uzak tutulmalıdır.(ihale peşinden koşmaları engellenmelidir.)

 

İç ve dış istihbarat olarak iki farklı kategoride yenilik stratejisi ile kalkınma politikaları güçlendirilmelidir.

 

Sayın cumhurbaşkanının bu yenilikleri inşa ederken birde parti genel başkanı olarak yapması gereken yenilikler mevcuttur.

 

Önce ehil ve temiz yeni kadro ile MKYK oluşumunu sağlamalıdır. Daha sonra ehil ve sicili temiz kişilerden oluşan bir MYK ile yol almalıdır.

 

En önemlisi ar-ge aynı zamanda strateji geliştirme aşamasında konumlandırılmalıdır. Burada da alanında uzman akademik kadro aktif olmalıdır.

 

İl başkanlıkları topyekûn gözden geçirilmelidir. Her il başkanlığında bir halkla ilişkiler birimi kurulmalıdır. Seçimden seçime halk ile temas kuran il başkanlıklarından ve milletvekillerinden hayır gelmeyeceğini gördüğümüz gönümüzde daha verimli çalışılmalıdır.

 

Milletvekilleri vatandaşa daha duyarlı olmalıdır. Asıl olan millet, vekil olan milletvekilidir. Arandığında ulaşılamayan ve randevu istendiğinde vermeyen ve oyalayan vekil hakkında ivedili bir şekilde işlem yapılmalıdır. (Millet adına hesap sorulmalıdır)

 

Milletvekilleri için performans sistemi getirilmelidir. Yıllık olarak vatandaş ile ilişkiler, çözüm sunumu ve liyakat eksenli tahkikatlar yapılmalıdır.

 

En önemlisi parti sözcülüğünü ehil olan bir kişiye teslim etmelidir. Bu kişi çatışma odaklı değil uzlaşı ve nezaket kuralları içerisinde medya karşısına çıkan ve egosu tırpanlanmış, kibirden arınmış, akademik lisana sahip olan ve halk tarafından kabul gören kişiler arasından seçilmelidir.

 

Vakit Türkiye vaktidir. Vakit millet için devletimizin güçlendirilmesi vaktidir. 


Söz konusu vatana gerisin teferruattır diyerek gereksiz olan her ne varsa hiç bir şekilde ayırt etmeksizin gözünün yaşına bakmayarak güle güle deme vakti gelmiştir.

 

Araştırmacı Yazar

Serdar Bozdoğan

Diğer Haberler
MAVİNİN İÇİNDE SİYAHI GÖRMEK
DÜŞÜN VE BAŞAR
CUMHUR CUMHURBAŞKANINDAN NE İSTİYOR?
EY AMERİKA
SÖZ KONUSU VATANSA LÜTFEN AYKIRI TEFERRUATLARA TAKILMAYIN
VAKİT SEHER VAKTİ
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN LÜTFEN ÖNCE BAŞARILI BİR İL BAŞKANI SEÇİN
NE YAPMALI NE YAPMAMALI