DEVİR TÜRKİYE DEVRİ VAKİT TÜRKİYE VAKTİDİR

02 Haziran 2018, 12:50
Vatan olmadan hayat olmaz.

Vatan olmadan huzur olmaz.

Vatan olmadan refah olmaz.

Vatan olmadan saadet olmaz.

Vatan olmadan özgürlük olmaz.

Vatan olmadan İstiklal olmaz.

Vatan olmadan istikbal olmaz.

Vatan olmadan sevda olmaz.

Vatan olmadan aşk olmaz.

Vatan olmadan kusura bakmayın kim ne yaparsa yapsın hiç bir halt olmaz.

 

Bugün siyasi mecrada kıran kırana geçen bir çekişmenin içinden geçmekteyiz. İdeal doğrultusu ile mücadele etmek yerine rakibi nasıl mağlup ederim, güç sahibine nasıl çamur atıp yıpratırım arayışları hızla artarken çift taraflı espiyonaj provokatörleri de fır dönmektedir. O şunu dedi, bu bunu dedi, o şöyle yaptı,  bu böyle yaptı söylemleri ile Türk siyaseti büyük bir cenderenin içinden çetin bir sınavla geçmektedir.

 

Hırs ve ihtisas zehrine müptela olanların gözleri o kadar dönmüş ki rakip gördüğü muktedir güç sahipleri kaybetsin de sonra ne olursa olsun diyecek kadar pervasızlaşmışçasına tavır sergilenmektedir.

 

Burada şahıslar kaybeder yâda kazanır gibi görünse de asıl kaybedenin vatan olduğunu unutmayın.

 

Dikili bir taş üstüne ben daha iyi taş koyarım demek varken, ben bu zamana kadar yapılan çalışmaları daha kısa sürede ve daha masrafsız daha ileri seviyeye taşıyacağım diyerek vizyon belirlemek varken, birisi çıkar hızlı trenin burada işi nedir der, diğeri çıkar TRT’yi satacağım der. Bir başkası bu köprüye gerek yok der. Bir başkası yeni Havalimanı zaruriydi der. Birisi ölmüş olan merhumu mezarından çıkartıp Marmaray projesini yaptırır. En alçakçası da vatan hainliğinden ve toplumu kaosa sürüklemekten hapse atılan bir şahsa cumhurbaşkanı adayıdır dışarı çıkması gerek diyerek hep bir ağızdan birlik olup ters köşe oynarlar.

 

Şimdi içimden sizin bilgeliğinize,  nezaketinize, efendiliğinize, ezik ruhunuza ve hastalıklı beyinlerinize yazıklar olsun demek istiyorum.

 

Ulusal siyaset içinde bir hengâme almış başını giderken ben biraz uluslararası arenadan konuyu ele almak istiyorum.

 

Bugün İngiltere Kıbrıs Rum kesiminde ki üstlerinde yenilikler inşa etti. Silah ve teknik envanterini son derece mükemmel bir şekilde yeniledi. Fransa, İtalya, Rusya, ABD hatta Çin dahi savaş gemilerini Akdeniz kıyılarına demir attı.  Sorarım size acaba balık tutup zaman geçirmeye mi geldiler.

 

Bulgaristan, Romanya,  Polonya,  Ermenistan, Gürcistan sınırlarında ABD üstlerine son derece muazzam yığınak ve savunma sistemleri yerleştirildi.

 

Üstelik bütün mevzilerin hedef rotası neden Türkiye?

 

Sorarım size NATO üyesiyiz güya bizi kendi ürettiği komünizm korkusundan mı korumak için mi geldiler?

 

Almanya sivil toplum casuslarını sahaya sürüp cirit attırırken, Soros finans gücü ile medyaya yaptırım uygulayıp saçma sapan programlar ile beyinleri yıkarken, bir kaç zibidi ABD sitratejisti  ( Michael Rubin vb. soytarılar) okyanus ötesinden kuduz köpek gibi havlarken, bizim siyasi mecramızdaki dâhiyane şahsiyetler neler yapıyor?

 

İlkokul çocuklarının teneffüs arasında enerji patlamasından kavga ettikleri gibi bir birlerine nara atıyor.  Bir cumhurbaşkanı adayı (kazanma ihtimali olmasa da) oruç dahi tutmayan yabancı misyon temsilciliklerini bir iftarda toplayıp, yedi ortak bir danadan pay bölüşür gibi tavır sergilerken kendisine rakip gördüğü ve küçük düşürdüğü kişinin halen meşru cumhurbaşkanı ve Türkiye’nin temsilcisi olduğunu unutuyor. Hadsiz ve çapsız bir misyon temsilcisinin sarf ettiği sözlerde bahşiş olarak görülüyor.

 

Son on yıla yönelik FETÖ (NATO) bünyesindeki çekirdek akademisyenlerin (2006 - 2016) ağırlık olarak çalıştığı konulara bakıldığında;

 

1)      NATO kuşatması

2)      NATO kurtarma operasyonu

3)      NATO müdahalesine Birleşmiş Milletlerin tavır ve tutumu

4)      Türkiye - Yunan Adalar sorunu

5)      (ısıtılan) Ermeni sorunu

6)      (olmayan) Kürt sorunu

7)      (en çok korktukları) Kıbrıs sorunu konulu tezlerdir.

 

Buradan iktidar ve muhalefet kanadına sesleniyorum. Kendi uzmanlarınız aracılığı ile mülahaza odaklı sunumlarda bulunarak toplumun sinir reflekslerini yatıştırın.  Hiç bir halttan anlamayan sadece şöhret ve reklam peşinde koşan bazı herbokolog  ( her şeyden anladığını iddia eden ama aslında hiç bir şey bilmeyen) bayan, bay kişiler ve taş-danışmanlar aracılığı ile televizyon programlarında siyasi tartışmalar ile tansiyonların yükseltilmesine bir son verin.

 

Kenetlenerek dostluk ve kardeşlik şuuru içerisinde bir bütün olarak ülkeyi kalkındırmak üzere hareket edip proje merkezli propagandalar yapın. Bil hassa ve özellikle parti sözcülerinin diline biber sürün ki acının ne olduğunu bilip boş boş konuşup ortalık kızıştırmaktan vaz geçip kısa,  öz ve bilgi odaklı, toplumu kenetleyici sunumlar yapsınlar. Ötekileştirmeden, kırmadan, incitmeden, sen ve ben kavgası çıkarmadan biz diyerek yüreklere şu serpen çalışmalar icra etsinler. En önemlisi Soros ekibine dikkat etsinler. Gaza gelmesinler.

 

Hiç kimse unutmasın ki; Satrançta doğru taşa oynamayan ister fil olsun ister at, şah karşısında yıkılmaktan ve maç bittikten sonra satranç torbasına konmaktan kurtulamaz.

 

Duyanlar duymayanlara duyursun. Duymak isteyen buyursun.

 

Güçlü bir devlet ve güçlü bir millet için devir Türkiye devridir, vakit Türkiye vaktidir.

 

Araştırmacı Yazar

Serdar Bozdoğan

Diğer Haberler
MAVİNİN İÇİNDE SİYAHI GÖRMEK
DÜŞÜN VE BAŞAR
CUMHUR CUMHURBAŞKANINDAN NE İSTİYOR?
EY AMERİKA
SÖZ KONUSU VATANSA LÜTFEN AYKIRI TEFERRUATLARA TAKILMAYIN
VAKİT SEHER VAKTİ
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN LÜTFEN ÖNCE BAŞARILI BİR İL BAŞKANI SEÇİN
NE YAPMALI NE YAPMAMALI