ARALIKTAN OCAĞA YENİ YIL30 Aralık 2017, 20:25 |
Yılbaşı, tarih başlangıcı olarak müslümanlara ait değildir, Hristiyanlara aittir
Son zamanlarda moda oldu, bir konunun İslâm'daki yeri sorulurken, araştırılırken mutlaka bir âyet veya hadîs de aranıyor. Böyle bir yaklaşımın bilgi eksikliğinden kaynaklandığı kesindir. Çünkü İslâmî hüküm ve değerlendirmenin kaynağı vahiy (âyet ve hadîsler) olmakla beraber, bunların sınırlı olduğu, bir mesele hakkında âyet ve hadîs yok ise (doğrudan, adını ve niteliklerini belirterek meseleyi hükme bağlayan bir nas yoksa) ictihada gidilir. Bu konuda uzman (âlim) olanların bildiği usûle uygun olarak yapılan ictihad ile ulaşılan sonuç da (hüküm ve değerlendirme de) dîne dahildir, İslâmîdir, ictihad eden âlimi ve bilgileri yetersiz olduğu için âlimden sorma durumunda olan diğer müslümanları bağlar.
Yılbaşı, tarih başlangıcı olarak müslümanlara ait değildir, Hristiyanlara aittir. Aslında kış gün dönümünü kutlama âdeti çeşitli Asya ve Avrupa putperest (pagan) topluluklarında vardı. Tarihî kayıtlara uygun olmadığı halde Hz. İsa'nın doğduğu gün kilise tarafından 25 Aralık'a çekildi, eskiden beri yapılmakta olan kutlamaların Hristiyanlığa dahil edilmesi hedeflendi. Ancak zaman içinde bu kutlamaya katılan diğer kiliseler aynı tarihte birleşmedi, farklı tarihleri benimsediler. Yılbaşında yapılan Noel Yortusuna (Hristiyanlığa mahsusu bir âyine) adı karıştırılan Noel Baba (Aziz Nichola, Santa Claus) aslında; yani tarihî bir şahıs olarak bir Hristiyan azizi (ermişi, velîsi) dir. Zaman içinde bu azizin tarihi kimliği değiştirilmiş, kendisiyle ilgili birçok efsâne uydurulmuş ve ilk defa 17. asırda Almanya'da Noel Yortusuna karıştırılmış, daha sonra bu uygulama Hristiyan dünyasına yayılmıştır. Yılbaşı münasebetiyle Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde milyonlarca çam fidanı Noel hurafesi uğruna kesilip yok edilmektedir. Hıristiyan ülkelerde olduğu gibi, Müslüman ülkelerde de bu cinayetler işlenmemeli. Hıristiyanlara benzememek için yılbaşı gecesi hindi yememeli! Yenirse mekruh olur. Birkaç gün sonra yenebilir. Kumar oynamak, tombala çekmek gibi oyunlar ise zaten her zaman caiz değildir. Bu gece, gayrı müslimlere benzemek gayesiyle çeşitli yiyecek, içecek almak da caiz olmaz. Her zaman ne alınıyorsa onları almakta mahzur yoktur. Bu geceye ayrı bir önem vermemelidir. Rivayetlere göre Hz. Ömer müslüman beldelerinde törenlerim açıktan yapmamalarını onlara şart koşmuştur. Müşriklere tören ve geleneklerini (başkalarını etkileyecek şekilde) açıktan icra etmeleri yasaklanmışken müslüman nasıl olur da onların yaptıklarını yapar? Diğer taraftan müslümanların onlara benzeme gayretleri, tören ve bayramların açıktan yapılması konusundaki onların arzu ve cesaretlerini arttırmıştır. Halbuki müşriklerin söz konuşu törenlerini alenen yürütmekten men edilişlerindeki sebep, bunların bozulmaya yol açabileceği, yani müslümanlar üzerinde kötü tesir bırakabileceği endişesinden kaynaklanmıştır. Çünkü bu tip adet ve gelenekler ya bir masiyet ya da bir küfrün sembolü mesabesindedir. Müslümansa bu hareketlerin tamamından men edilmiştir.
Yalnız Hıristiyanların değil, Yahudilerin ve bütün bâtıl dinlerin ibadetlerini yapmak, onlara benzemek olur. Mesela 21 Martı Nevruz Bayramı diyerek kutlamak da böyledir. Kâfirlerin ibadetleri ve çirkin işleri hariç, mubah olan âdetlerini yapmakta mahzur yoktur. Yani onlara benzemiş olunmaz. Noeli kutlamak asla caiz değildir. Bir zaruret olursa, caiz olur. Mesela devletlerarası protokolde zaruret olduğu için kutlamak caiz olur. Fakat, Noel ile ilgisi olmayan yılbaşında bir Müslümana tebrik kartı yazıp, yeni bir yılın insanlık için, Müslümanlar için hayırlı olmasını dilemek günah değildir. Yahut, (yeni yılın kutlu olsun) diyene, (seninki de kutlu olsun) demek günah olmaz. Bu inceliği anlamalıdır. Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır! Sanki mübarek geceymiş gibi mevlid okutmak, sohbetler düzenlemek uygun değildir. Bu gecenin diğer gecelerden farkı yoktur. Bu geceye değer veriyormuş gibi hareket etmek doğru değildir. Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır.Osmanlının gerileme devrindeki yarım aydınların Avrupa hayranlığı, Müslümanların ahlakının bozulmasına ve kör taklitçi bir toplum olmasına sebep olmuştur. O zamanın ve bu zamanın yarım aydınları, Avrupalıların kötü alışkanlıklarını Müslümanların arasına soktuklarında Müslümanların çağdaş olacağını sanarak bu milletin daha da geri kalmasına sebep olmuşlardır. Yenilik getirdiklerini söyleyenler, Avrupa’nın teknolojisini getirecekleri yerde, Avrupa’nın dine karşı kayıtsızlık, kadınlarda çıplaklık, fuhuş, içki, kumar, faiz, tefecilik, köşe dönmecilik, fırsatçılık kötülüklerini bu millete empoze etmişlerdir. Bu gün bu işi çeşitli dernekler adı altında basın ve yayın yolu ile, büyük servetler harcamak suretiyle yapmaktadırlar. Artık Müslüman toplumlarında öyle bir Avrupalılık hastalığı baş göstermiştir ki, hemen her şeyde doğruluğu dahi araştırılmadan uygulanan kör taklitçilik bariz bir hastalık haline gelmiştir. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin, 1400 yıl öteden Allah’ın nuru ile görüp uyardığı şu mucizevi hadisleri bu vahim duruma şahit olmuştur:
Peygamber(s.a.v.) efendimiz şöyle buyurdular:
Piyango bileti, toto, loto gibi bahis için verilen paralar kumara yatırılan paralardır. Bunlardan çıkacak paralar asla helal değildir. Büyük islam alimi İbn-i Abidin hazretleri kafirlerin yaptıkları ve kullanmakta oldukları şeylerin iki kısım olduğunu bildiriyor: – “Birincisi her memleketin adet olarak yaptıkları şeylerdir. Bunlardan haram olmayan şeyleri yapmak ve kullanmak günah değildir. Pantolon, fes, ve çeşitli ayakkabı, masada yemek yemek, çatal ve kaşık kullanmak gibi. Örnek olarak Rasulullah (s.a.v.) efendimiz papazlara mahsus bir ayakkabıyı giymesidir.” İkinci kısım ise, İmam-ı Birgivi’nin Vasiyetname adlı eserinde şöyledir: “Kafirlerin kullandıkları ve yaptıkları haram olan ve küfür alameti bulunan şeyleri müslümanların yapmaları durumunda harama ve küfre düşüreceğidir.” Bunların haricinde: – “Ölüm ile tehdit, bir uzvu kesmek, malın tamamını telef etmek, hapis ve şidetli dayak gibi ciddi bir tehdit olamadan, o tür şeylerin kullanılması asla doğru olmayacağıdır. Bilmeyerek veya şaka olarak herkesi güldürmek için yapan küfre girer. Büyük Kostantin’in hırıtiyanlık dinine karıştırdığı Noel gecesini ve cemşid’in uydurduğu Nevruzu milli bayram olarak tanıtıyorlar. Müslümanlar bunlara aldanmamalıdır. Bilgisizlik özür değildir. Farzları ve haramları öğrenmek Allah’ın emridir. Bunları öğrenmeyeler ayrıca bu yüzden günaha girerler.”
– “İşlenen bir günahta alime bir misli, cahile iki misli yazılır.” diye haber verince Sahabeler sordular: |
Diğer Haberler |
ALLAHA İNANDIM DEMEK | |
CİNSEL TERCİH VEYA CİNSEL YÖNELİM | |
"HAYAT" | |
ANDROİD İNSANLAR | |
İHLAS VE SAMİMİYET | |
HERŞEYE RAĞMEN ALLAH DEYİVER | |
NEFİS MÜCADELESİ | |
MÜ'MİN KARDEŞLERİMİZİN DERDİYLE DERTLENMEK |