Kalplerimiz Uyuyor

05 Nisan 2017, 14:00
Uyumayı, gecenin bilmem kaçıncı saatinde, yorgunlukla gelen ağırlık hissinin kapattığı gözler ile olduğunu; uyanmayı da, dinlenmiş bedeninin keyfiyetini tam edip, istem dışı açılan gözlerle gerçekleştiğini sanan “Kişi”…

Uyuyan göz, senin ruhuna giydirilmiş, elbisen olan bedenine verilen bir müddet,  büyük bir ikramdır.


Oysa ki uyuyan kalp, senin başına gelecek en büyük zillettir.


Uyuyoruz..


Hem de ahmakça,


Kalplerimiz uyumuş, gözlerimiz kör kulaklarımız sağır olmuş. Satmışız vicdanlarımızı işimize, arabamıza ve evlerimize. Kazandığımız ücretin çokluğunu artırmanın derdiyle dertlenmişiz de bir kardeşimizin feryadını duymaktan imtina etmişiz bu vakte kadar. 


Küfrün tek millet olduğunu bilmeyenimiz var mı, "SİZE BİR İYİLİK DOKUNURSA BU ONLARI ÜZER. BAŞINIZA BİR MUSİBET GELSE BUNA DA SEVİNİRLER." (Âl-i imrân: 120)  Buyuruyor Rabbimiz. Bizlere gelen en büyük musibet uyuyan kalplerimiz değil mi? Bizler uyuduk ça onlar sevinir, bizler uyuduk ça kardeşlerimiz ölür, İnsanlık ölür.


 Hala uyanamayacak mıyız?


Alem bir olmuş topyekun savaş açmış, and içmiş yeryüzünde bir tek Müslüman kalmayıncaya kadar diye. Biz ise ayrılmışız, ırkçılığın kavimciliğin ve siyasi görüşün peşine düşmüşüz. 


Yüzyıllardır İslam’a sancaktarlık yapmış bu milletin evlatları Ortadoğu da ölen bir kardeşine sevinir olmuş. Beldesine sığınan mazlumları hor görüp,  geri gitsinler ne olursa olsun diyecek kadar bencilleşmiş ve alçalmış.


Bu nasıl vicdan bu nasıl insanlık ?
 
Ölen arap değilmi, ne var bunda üzülecek diye twit atan sözde insan müsveddeleri,
Bizdekileri de gönderin Suriye ye diye söylemde bulunan hayvandan aşağı derecelere düşmüş kişi. Hepsi ölsün diyecek kadar vicdanı çukura dönmüş alçak.
 
Dün sabah ki vahşeti nasıl hafife alabilirsiniz ? Kim ölenin arap, kürt, türk  olduğunu sorgulayabilir ?
 
Kombili evlerde üşümesin diye gece üstünü kontrol ettiğimiz evlatlarımız  var ya; işte dün ölen kuzuların da bir annenin bir babanın gözünde öyle kıymetli yerleri vardı.


Atılan  bombaların yıktığı enkazdan çıkan toz kirletmesin diye saçlarını, yüzlerini okşuyorlardı evlatlarının.
 
Ama bu sefer öyle olmadı,
 
Sıcak savaş’ da bile kullanılması yasak olan kimyasal gazlar atıldı masumların, mazlumların ve sabilerin üzerine.
 
Annenin gözleri önünde nefes alamadığı , aldığı nefesin o gül ciğerlerini tıkadığı için can çekişe çekişe kavuştular Rablerine.
 
“Yarabbi bizi ayrımcılık ve kavimcilik fitnesinden kurtar, dünyanın öteki ucunda canı yanan bir müslümanın kardeşimiz olduğu gerçeğini yerleştir kalplerimize, bizi bir eyle, iri eyle, diri eyle, uyuyan kalplerimizi uyandır, ilahi idrak ve anlayış nasip eyle. Küfrün belini kır, sen yapılan bunca zulmü unutmazsın (haşa), hesap gününün sahibi olan sensin onları hem bu dünya da hem ahirette Kahru perişan eyle Allahım, ”
 
Amin, vesselam veddua.





 


Diğer Haberler
Akdeniz Isındı
Dünya Kadınlar Günü!
Kaynayan Sular
Sevgililer Günü
Hayır diyen Hain midir?