Fetullah Gülen´in(FETÖ) Teröristinin Bediüzzaman´ı kürt diye görmek istememesi kaderin cilvesi

15 Ağustos 2016, 14:14
Bediüzzaman´ın meşhur bir sözü vardır,

 “Beşer zulmeder, kader adalet eder.“ Kader porgramı veya sistemi her zaman Allah´ın adaletini gözler önüne seriyor. Kainatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığını gösteriyor.

 

Ayette ifade edildiği gibi, bizim hayır zannettiklerimizde şer, şer zannetiklerimizde hayır olabiliyor. Başımıza gelen bir çok olayı olduğu an yanlış yorumlarız. Fakat gerçek manada bizim için iyimidir kötümüdür, daha sonra, çoğu zaman seneler sonra anlarız.

 

Bu düşüncelerle Fetullah Gülen´in Bediüzzaman´ı görmek istememesini inceleyelim.

 

Fetullah Gülen 1941´de, kendi değimiyle (kendisine sosyolojik karizma çıkarmak için) 1938´de, Mustafa Kemal´in öldüğü saatlerde, dünyaya geliyor. 1956/1957 yıllarında Mehmet Kırkıncı, Osman Demirci ve Muzaffer Arslan sayesinde Risale-i Nur´lar ile tanışıyor. İlk dinlediği ders Bediüzzaman´in ´Hücümat-ı Sitte´ eseri. Yine kendi ifadesiyle bu kitap kendisini çok etkiliyor ve sohbeti yapanları kast ederek sahabe gibi insanları bulduğunu ifade ediyor.

 

Bediüzzaman Said Nursi ise 1960´da vefet ediyor. Yani Fetullah Gülen´in Risale-i Nur´ları tanıdığı ve etkilendiği dediği seneden 3-4 yıl sonra. Fetullah Gülen bu dönemde genç yaşta camilerde vaaz veriyordu ve tanınan bir simaydı.

 

Böyle bir konumda olan birisinin, yani camilerde sıkça vaaz veren, tanınan, bilinen, Risale-i Nur´dan çok etkilenen ve okuyanları sahabe gibi insan olarak tarif eden birisinin, 3-4 sene içerisinde övdüğü bu insanların üstadlarını ve etkilendiği bu kitapların yazarını çok meşhur ve hergün gazetelerde ondan bahsedilmesine rağmen görmemesi, görememesi, imkansız gibi birşey. Çok düşük bir ihtimal.

 

İşte bu imkansızlık Fetullah Gülen´e nasip oluyor. Asıl nedeni, yukarıda bahsettiğim gibi kaderin bir cilvesi. Sebeplerden dairesindeki zahiri sebebini Fetullah Gülen kendisi anlatıyor: ´´Allah böyle bir dehayı niçin İslam'ın Kılıcı olmuş Türklerin içinden değil de, Kürtlerden çıkarttı' diye düşündüm. Türklük gururum Said-i Nursi'nin ziyaretine gidip elini öpmeme engel oldu. [...] Bediüzzaman döneminde yaşadım ve adını da duydum, Risale-i Nurları da duydum. Ancak her Erzurumlu gibi bizde biraz Turancılık vardı. Onun için ziyaret etmedim Bediüzzaman'ı´. Yine aynı sebepden dolayı Bediüzzaman´ın cenazesine yüzbinler insan katılmasına rağmen Gülen katılmıyor.

 

Gelelim kaderin adaleti ve hayır içinde şer, şer içinde hayır meselesine. Bediüzzaman ile görüşmemesine rağmen, Nurculuk Hareketiyle yakından uzaktan hiç bir alakası olmamasına rağmen, Bediüzzaman´ı, Risale-i Nur´ları ve Nurculuk Hareketini bu kadar istismar eden bir zat, acaba Bediüzzaman ile görüşseydi neler yapardı?

 

Eğer Fetullah Gülen Bediüzzaman Said Nursi´yi görmüş olsaydı, onun ile tanışmış olsaydı, FETÖ lideri Fetullah Gülen Bediüzzaman´ın has talebesi ve çok büyük bir ihtimal ile Bediüzzaman´ın varisi olarak takdim edilecekti. Bu şekilde çok daha büyük bir kitle manipule edilecekti ve Bediüzzaman´a büyük bir zarar verilmiş olunacakti.

 

Fakat kader buna müsaade etmedi. Risale-i Nurları tahrif ederek yeterince zarar veren Fetullah Gülen´e Bediüzzaman ile buluşması, hemde kendi ırkçı sebebleri gereği, nasip olmadı.

 

Herkesin bir planı var, Allah´ın da bir planı var.

 

Cemil Şahinöz

cemil@misawa.de

https://www.facebook.com/CemilSa

https://twitter.com/Cemil_Sahinoez



 

Diğer Haberler
Fetö Almanları Nasıl Kandırdı Fetö'yü Almanca Deşifre Eden Kitap Çıktı
Müslüman kahramanlara Hristiyan cenazesi. Malcolm X ve Muhammed Ali
Soykırım Tasarısı sonrası Almanya´daki Türkler ve STK´lar
Faiz nasıl helal oldu?
Farklı Mizah Anlayışları
Kandiller bid´at mı? sorusuna sosyolojik bakış açısı
Almanya‘daki müslüman cemaatlerde istihbarat ajanları
Sporun anatomisi: Ticaret, siyaset ve medyanın spor ilişkisi