Almanya‘daki müslüman cemaatlerde istihbarat ajanları

09 Mart 2016, 08:59
Cambaza değil, cambazı oynatana bak.

Konu yeni değil, eski bir konu. Fakat şimdiye kadar ciddi manada konuşulmadı, tartışılmadı. Şimdi bazı yeni gelişmelerden dolayı tekrar gündeme geldi.

Konuya girmeden önce genel bir ilave yapalım. Almanya‘nın iki istihbarat kurumu var. Birisi dış ülkelerle ilgili istihbarat toplar (BND), diğeri ise Almanya içerisinde istihbarat faaliyetleri yapan Anayasayı Koruma Teşkilatı (Verfassungsschutz).

Bu iki istihbaratın, özellikle Anayasayı Koruma Teşkilatının, bilgi toplamada kullandığı iki çeşit ajanları var. Birincisi, kendi adamlarını takip ettikleri gruplara entegre ediyorlar. İkincisi, daha sık kullanılan yöntem, takip ettikleri gruplardan bazı kişileri kendileri için para karşılığı bilgi toplamaya ikna ediyorlar. Bu ikincisine V-Mann (Güvenilir Adam) deniliyor.

Anayasayı Koruma Teşkilatı özellikle ırkçı gruplarda V-Mann kullanıyor. Vatandaşlarımızı katleden ırkçı terör örgütü NSU´nun davasına baktığımızda, neredeyse tüm aktörlerin V-Mann olduğu ortaya çıkıyor. Bu kendileri ırkçı olan ajanlar, hem istihbarattan bilgi karşılığı para almışlar, hem de bu parayla ırkçı faaliyetlerini finanse etmisler. Aynısı ırkçı siyasi parti NPD için de geçerli. 2003 senesinde NPD´yi kapatma davası durdurulmuştu, çünkü partinin üst organlarında hep V-Mann´lar vardı, dolayısıyla devlet sırları ortaya çıkacak diye dava durdurulmuştu. Şimdi Şubat 2016´da, tüm V-Mann´lar NPD´den çıktıktan, fakat NPD´nin tüm üyelerinin ve destekcilerinin AfD partisine geçtikten dolayısıyla NPD´nin de hiç bir önemi kalmadıktan sonra, dava tekrar başladı.

Şimdi gelelim Almanya´daki müslüman cemaatler konusuna.

Hiç şüphesiz müslüman cemaatler arasında da V-Mann´lar var. Bunların en çarpıcı örneği, 2010´da bir mahkeme davasında ortaya çıkan ve daha sonra Mayıs 2015´de ajanlığı resmi olarak belgelenen 1989 doğumlu almanyalı-bosnalı İrfan Peci. Peci 1991´de ailesiyle beraber Almanya´ya geliyor ve daha sonra alman vatandaşlığını alıyor. Kendisi selefiler içinde bulunuyor, gençleri radikalleştiriyor, sahte cihad´a çağırıyor, toplumu kışkırtıyor. Ve bunların hepsini V-Mann olarak yapmıyor. İstihbarattan başta aylık 1400€ alıyor, sonralarda bu rakam aylık 3000€ artı ev kirası´na kadar yükseliyor. Terör örgütü üyelerinin telefon numarasını veya resmini yolladığında ise özel paralar alıyor. Bunun dışında tüm masrafları, hotel ve lokanta masrafları gibi, hepsini istihbarat karşılıyor. Bu şekilde Peci istihbaratın müslüman cemaatlerdeki en pahalı ajanı oluyor.

Peci´nin istihbarat macerası Eylül 2008´de başlıyor. O günlerde terör örgütü faaliyetleri ve şiddet uygulama iddiasıyla tutuklanıyor. Nürnberg´de davasını beklerken istihbarat görevlileri geliyor ve kendisiyle anlaşıyorlar. Peci´ye çok para ve “James Bond gibi bir hayat“ vaad ediyorlar. Peci kabul ediyor ve hakkındaki suçlamalar geri çekiliyor.

Ve Peci görevine başlıyor. 2010´da bir genç internete terör tehditleri için video yüklediği için mahkemeye çıkarıldığında, gencin arkasından bir V-Mann, büyük bir ihtimal ile Peci, çıkıyor. 2011´de radikal grup GIMF´e dava açıldığında, örgütün lideri Peci çıkıyor. Peci, V-Mann olarak görev yaptığı için kendisine dava açılamıyor, fakat örgütün diğer üyeleri cezalandırılıyor.

Peci, üstelik V-Mann olarak görev yaptığı bir zamanda, 2010´da Bosna´da bir terör örgütünün silah eğitimine katılıyor. Fakat istihbarat müdahale etmiyor.

Peci´nin kendi ifadelerine göre, Anayasayı Koruma Teşkilatı, Peci´nin yaptığı yasadışı olayları da örtbas etmiş. Yani Peci yakalanmasın ve propagandasına devam edebilsin diye istihbarat resmen yardımcı olmuş, hatta önünü açmış. Örneğin 2010´nun yaz günlerinde Berlin´de bir tren istasyonunda Peci ve arkadaşları bir amerikan askerine saldırıyorlar ve yaralıyorlar. Ardından Peci´nin istihbarattaki sorumlusu ´Konuyu kapattık, polis takip etmeyecek´ diyor. Berlin polisinde konuyla ilgili açılan dosya numarası mevcut, fakat dosyanın kendisi yok.

İstihbarat Peci´ye 2010 senesinde radikal gruba vermesi için 500€ “özel bir para“ veriyor. Hem de bu paranın Al-Kaide´ye verileceğini bilerek. Peci “Para Al-Kaide´ye gidecek, niye veriyoruz?“ dediğinde ise, istihbarat “Bu şekilde güvenlerini kazanmış olacaksın ve daha çok bilgi toplayabileceksin“ yanıtını veriyor. Bu “özel para“ konusuyla ilgili istihbaratın elemanlarına bugünlerde soruşturma açılacağı konuşuluyor. Daha önce de Peci istihbarattan aldığı paradan 300€ başka bir terör örgütüne vermiş.

Peci´nin ajan olduğu ortaya çıktıktan sonra istihbaratın eski V-Mann´larına yönelik koruma programına alınıyor ve hatta bu program sayesinde okul diplomasını alıyor.

Peci´nin dışında da müslüman cemaatlerde V-Mann´lar mevcut. Özellikle Avrupa´daki selefi akımlarında V-Mann´ların cirit attığı her zaman söylenir. Örneğin Sauerland-Grubu olarak ortaya çıkan örgütün akıl hocası Yehia Yousif, 1995´den 2002´ye kadar V-Mann olarak görev yapmıştı. Yousif şuan Suudi-Arabistan´da yaşıyor ve kendisine karşı hiç bir yasal uygulama yapılmadı.

Sonuç itibariyle görünen o ki, hiç bir şey göründüğü gibi değil. Cambaza değil, cambazı oynatana bak.

https://twitter.com/Cemil_Sahinoez

Diğer Haberler
Fetö Almanları Nasıl Kandırdı Fetö'yü Almanca Deşifre Eden Kitap Çıktı
Fetullah Gülen´in(FETÖ) Teröristinin Bediüzzaman´ı kürt diye görmek istememesi kaderin cilvesi
Müslüman kahramanlara Hristiyan cenazesi. Malcolm X ve Muhammed Ali
Soykırım Tasarısı sonrası Almanya´daki Türkler ve STK´lar
Faiz nasıl helal oldu?
Farklı Mizah Anlayışları
Kandiller bid´at mı? sorusuna sosyolojik bakış açısı
Sporun anatomisi: Ticaret, siyaset ve medyanın spor ilişkisi