NE DE GÜZEL SABIR19 Kasım 2015, 13:48 |
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Yeryüzü tüm genişliğine rağmen dar gelir kimi ruhlara; bazen işlenen bir günahın Mü’min gönülde açtığı yaralar ya da zulümler karşısında çekilen acılar ve bazen sebeb-i meçhul bir kabz halinin ruhî kesafeti. Kalp ağır gelir, yük olur bedene, taşınmaz olur; bir taş gibi hatta ondan daha katı oluverir; zira taşlar vardır içinden ırmaklar akan ve taşlar vardır yarılınca sular fışkıran, yine taşlar vardır yuvarlanışının sebebi Allah korkusu olan. Yangınlar yüreği sarıp sarmalar, kavrulur yürek. Acı çektirir insana hüzün, bahar kışa dönüverir. Karamsarlık çöker üstüne, daralır ufku zihnin, hâl ve istikbale dair umutlar yok oluverir. Geride kalmaktır bazen; güzel bir işten, güzel insanlarla çıkılacak kutlu bir seferden geri kalış… İlahi mesaja kulak tıkayan ölü ruhların inadıdır kimi zaman gönlü daraltan. Hakları ellerinden alınan mazlumlar, Kundakta ölüme uyanan bebekler,Bir bahar mevsiminde kör kurşunla gelen bir haber, Ve bir fitne zamanında, saçılan ayrılık tohumları; su-i zan, tecessüs, gıybet, yalan, iftira, hırs ve tamah… ürkütür bizi, daraltır gönlümüzü. Böylesine ölgün bir zamanda bir soluk beklenir, bir nefes, diriltici bir iksir olarak; ba’su ba’de-l mevte imanın tecellisi bir ışık olup aydınlatsın istenir karanlık gönülleri ve bir cila olup silsin yürekten pası ve parlatsın, nurlandırsın, gündüzde geceyi yaşayan tüm gönülleri. Ashab-ı kehfin uykusu yine uyandırır Mü'minleri, asırlar süren uykudan, geceler gündüze dönüverir. Korkular dürülür, ölümler öldürülür. Yusuf’un kuyusundan haberler gelir. Hüzün olsa da gelen, gözlerin payına düşen yaş olsa da sabırlar gelir: Fesabrun cemîl… Ne de güzel bir sabır. Peşi sıra dualar: -Eşkû bessî ve huznî ilallah… “Derdimi ve hüznümü ancak Allah'a arz ederim.” diye niyazda bulunan Yakup’un dirayeti istenir. Gurbetten kurbiyete ermenin sırrı; sabır, dirayet, metanet ve tevekküldür. Mahzun olma ey kalbim! “Zalimlere bir gün dedirtir kudret-i mevlâ Tallahi lekad âserakâllahü aleynâ.” Gün gelir, gerçekleşen bir rüya gibi, kabul olmuş bir dua gibi itiraflar gelir. Bir muştuyla getirirler haberini kardeşlerimizin, göze cila, gönle huzur oluverir; kundakta korunan Musa ile, beşikte dile gelen İsa ile, külü güle çeviren İbrahim’le gelen müjde gibi... Acılar kapladığında her yanı, bir ilham doğuversin insanın yüreciğine, yanık yerlerine merhem oluversin ve bir kutlu ses ona şöyle deyiversin: - La tahzen innallahe meanâ… Üzülme Allah bizimle. Endişeye mahal yok; çünkü Allah bizimle. -Hasbunallah… Allah bize yeter. -Allah bes, baki heves. Korur yine bizi de, bir kutlu yolculukta ikinin ikincisi olan Sıddîk-ı Ekberle birlikte koruduğu gibi Habîbini (s.a.s). Güvercin yuvasından ve örümcek ağından haberler gelir, müjdeler gelir, yine korunur Mü’minler Allah'ın izniyle; iman ve tevekkül korunduğu müddetçe. Eğer günahsa insana arzın hamallığını yaptıran, dağları taşıtan güçsüz omuzlarında, bir muştu sesin habercisi beklenir. Ka’b gibi, Mürare gibi bir sevdaya soyunarak, bir tevbeye adanarak, gelecek olan bir habere ayarlanır vakitler. - La taknatû min rahmetillah… Sakın ümidini kesme merhametinden, Senin Rabbin pek mağfiret edicidir. Dile gelir mısralar, nağmeler dile gelir: “Ey rahmeti bol padişah! Cürmüm ile geldim Sana, Ben eyledim hadsiz günah, Cürmüm ile geldim Sana!” -Estağfirullah… Ve af dilekçesinin kabulüne dair, bir münadi beklenir: -Müjdeler olsun, müjdeler sana hey!… Tevben kabul edildi; çünkü Allah’tır Tevvâb ve Rahîm olan, günah kirlerinden kalpleri arındıran. "Hoştur bana senden gelen, Kırmızı gül yahut diken, İster kaftan, ister kefen, Lütfun da hoş, kahrın da hoş." -Elhamdülillah… Yaşanan Tebük’ten sonra sanki Bedirler gelir, ölüden diri çıkaran rabbe hamdü senalarla… Hamdin sözüme sertac, zikrin kalbime miraç… -Veşşükru lillah… Duyuran Sensin, söyleten Sen. Bütün varlığımızla bizi görüp gözeten, gönlümüzde saklı olanı en iyi bilen yalnız Sen. -Ya Allah! -Ya Rahman! -Ya Rahîm! -Ya Mâliki yevmiddîn. -İyyâke na’büdü ve iyyâke nesteîn. Niyazım sadece Sanadır, kulluğum yalnız Sana. -İhdinassıratel müstaqîm. Dosdoğru yoluna ilet bizi; nimet verdiklerinin yoluna; peygamberlerin, sıddık, şehit ve salih olanların yoluna. Nimetlere ulaştır bizi; hidayete, kardeşliğe, adalete, vahdete eriştir bizi. Uzaklaştır bizi sapan ve saptıranlardan, gazaba uğrayanlardan koru bizi. Aklımızı, fikrimizi, amelimizi arındır, arındır bizi tüm günahlardan. Arınırken arıtanlardan eyle bizi ve arıtırken arınanlardan. Varlığımı adıyorum Sana, sevgim Sana dost olanlara. Öfkem zalimlere, hıncım Sana düşman olanlara. - Ente mevlâna... Sensin bizim Mevlâmız, nusretini esirgeme üzerimizden, kalbimizi ve ayaklarımızı sabit kıl yolunda… - Ente mevlâna... Zalimler karşısında yardım et bize. Zulümle ve zalimle bizi imtihan etme, bize merhamet etmeyecek olanı başımıza musallat etme ve takat yetiremeyeceğimizi bize yükleme! Tut elimizden Yâ Rab! Tut ki kırılsın zincirlerimiz, mazluma uzanan eller kırılsın! Tut ki yetime kol kanat olsun; masuma dokunan eller kurusun! Yok eğer sebebi bilinmezse bu ruhî kesafetin, Bâsıt ism-i celîline sığınarak bu kabzedilişte bir hikmet yine Hakk’tan beklenir: -İşrahlî Sadrî… -Genişlet gönlümü, büyüt yüreğimi Rabbim, büyüt ki tüm yüreklerin ağırlığını taşıyabileyim. Büyüt yüreklerimizi Rabbim; büyük acılar karşısında dayanma gücü ver bize. Gönlümüzü genişletiver, yüreğimize bir su serpiver. Serp ki işlerimiz kolaylaşsın, dilimizdeki bağ çözülsün ki meramımız anlaşılsın. Mesajını ulaştıralım harabe gönüllere. Adın için yaşat bizi, adınla öldür. -Bismillah… Yüceler yücesi adın gönüllere dolsun, dillerde her daim en kutlu söz olsun. -Lâ ilâhe illallah. Yâ Vedûd! Muhabbetin gönlümüzde hız olsun, güç katsın gücümüze tebliğ ve davet yolunda. Sevgini duyur bize, sevginle doyur ve sevgine ulaştıracak amelleri bize sevdir. Seni ansın dillerimiz, arınsın gönüllerimiz zikrinle ve genişlesin yüreklerimiz İnşirahla: “Biz senin göğsünü genişletmedik mi? İndirmedik mi üzerinden ağır yükünü? Ki o yük, senin belini bükmüştü. Senin şânını yüceltmedik mi? Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır, gerçekten her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. O halde bir işten boşa çıktın mı başka bir işe koyul ve yalnız rabbine yönel.” (İnşirah,1-8) Yâ Rab! Yükümüzü hafiflet bizim, zorlukları kolay eyle. Boşluklu yaşamaktan koru bizi, yalnızlıktan ve yorgunluktan koru. Yâ Hayyu Yâ Kayyûm! Bizi bir an bile kendimize bırakma; bizi bizden koru, Sensiz bırakma. Sensin vermeyi vadeden, istemeyi öğreten. Habîb-i Zîşân’ın isteklerini sundur gönlümüze ve sakındıklarından emin eyle. Rızana eriştir bizi, cennetine ulaştır. Kur’an’ı kalbimizin ilkbaharı eyle; hayatımızın hayatı, hem nuru hem esası… Yâ Vedûd! Kendi sevgini ve Rasûlünün sevgisini kalbimize nakşet, bizi dünyada Rasûlünün yolundan ayırma ve ahirette Rasûlünle birlikte haşret. Amin! Amin! Velhamdü lillahi rabbil âlemin. Allah CCselamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun. METİN ALKAN EĞİTİMCİ YAZAR
|
Diğer Haberler |