AZİZİYE TABYALARI12 Aralık 2013, 14:17 |
Buralar da yürümek bile bir garip azizim!
Erzurum da Aziziye Tabyalarındayız. Buralar da yürümek bile bir garip azizim! Yıllar önce şehitlerimizin ordan oraya ter içinde koştuğu yerde, şehit edildikleri yerde, sakince ve usulca yol almak…Birden adımlarım kilitleniyor. Ürkek vücudumu sakinleştirmek için yakın bir banka atıyorum kendimi, son birkaç adımımla.Hemen yan bankta giyinişlerinden rehber olduğu kanaatine vardığım bir kadın ve erkek vardı.Adam konuşmaya başlayınca kulaklarım misafir oldu onun ağzından çıkanlara . Öyle hak veriyordum ki ona utanmasam her seferinde dönüp “haklısın bey amca” diyecektim.Hiç sesimi çıkarmadım ve biraz daha kulaklarımın misafir kalmasını yeğledim:
“Buralar 16-17 bilemedin 18 yaşlarındaki körpe ve yürekleri vatan sevgisi ile dolup taşan erlerin kanları ile dolu görüyor musun hanım?(hanım değince rehber olmadığını anlamdım)Aslında oturmamız bile yanlış kalk hanım kalk da şu mübareklere ayakta selam verelim.Daha şuracıkta -eliyle girişte sağ taraftaki duvarın bir bölümünü göstererek- şu duvarda duruyor kanları.Kadınlar,evlenecek yaşa gelmiş kızlar,gençler ve yaşlılar…Yaş,cins gözetmeksizin bu mekanda son nefeslerine kadar savaşmışlar.Bak hanım iyi bak buralara!
Şehitlerimiz şimdi bizim yavaş yavaş çıktığımız merdivenlerden Allah bilir ne zorluklar ile çıkmışlardır.Belki de en fazla bir iki basamak ve sonra da şahadet merdivenine geçiş…Gidelim hanım bir Fatiha armağan edelim mübarek ruhlarına mekanları cennet ola”dedi ve ayrıldı güzel mekandan.
Adam dediklerine bakılırsa çok haklı idi.Kalkıyorum mıhlandığım banktan ve yöneliyorum adamın gösterdiği kanlı duvara. Görünce birkaç şehitten kalan izleri tutamıyorum göz yaşlarımı.Devam ediyorum temaşa etmeye.İçeriye girdikçe köhne parmaklıklar cennetlik erlerin muştusunu fısıldıyordu kulağıma.Daha fazla duramadım ve dışarıya çıktım.Gözyaşlarım daha bir şiddetlendi o an ve beynime kaynar sular döküldü tabiri caizse.Mezarlıklara gözüm çarpmıştı beni şiddetle ağlatan mezarlıkların 4 tane olması değildi.4 mezarın isimleri idi: 1.Askerler 2.Gençler 3. kızlar 4.İhtiyarlar idi .
Varın gerisi siz düşünün! Zira kalemim bu tabloyu yazmakta çok aciz.Ağlayarak toprağını suladığım mezarlar…Dile gelseniz ya siz de! Hoş benim ki de laf .Dirilsen kaç imansız sokarsın mezara be şehidim! Şikayet mi? Asla ! bilirim şu an en rahat yer senindir.Senin birçok sıkıntı ile cephe aldığın yerde şu an gönül rahatlığı ile ve gözyaşlarımla suluyorum toprağını şehidim!
Selam vererek uzaklaşıyorum şehitlerimden,tabyalardan.Tam çıkışa doğru yöneliyordum ki bir grup genci fotoğraf çektirirken gördüm.Yaşları 17 ila 18 olan bu gençleri belli ki buralar hakkında pek bilgileri ve ilgileri yok.”Doğru ya Zahide moda olmuştu tarihi yerlerde grupça fotoğraf çektirmek kınama(!) “dedim kendi kendime.Lisan-ı halleriyle anlatıyorlardı buraların hikayelerinden bihaber olduklarını.Ne üzücü değil mi dostlar? Güllelerin karşında savaşan eski erlerin akranları şimdi o gülleler karşısında nasıl da rahat garip garip pozlar veriyorlardı.Heyhat be güzel kardeşim bir bilsen orda yatan akranının geride neler bıraktığını.Ah bir bilsen ! Allah’a ısmarladık Tabyalar… |
Diğer Haberler |
Bitlis Yöresi | |
TAİFE-İ NİSA MI? TAİFE-İ META' MI? | |
GENÇLİĞİMİZE HİTABE | |
ASIL NEDİR? TAHRİP NEDİR? | |
Sarıkamış'tan Sıcak Kalbe Zeynebime... |