‘‘En büyük düşman bakacağın en son yere saklanır’’ Gaius Julius Caesar
YALANCININ MUMU KIRILINCA ALÇI SARMIŞLAR
Bu aralar bazı yazarlar kulaklarına üflenen kişileri ne hikmetse muhteşem kurtarıcı simasında aranan adam kimliği ile reklam yapıyor. Bu kişilerin şuurlu ve milli bir düşünce kavramından uzak olduğuna gönülden inanıyorum. Nitekim bu dâhiyane zati muhteremin kocası da her devrin adamı olmaya çalışan bir kişiliğe sahipti.
Geçmiş zaman olur ki fetönün köpeklerinden Zekeriya Öz için heykeli dikilecek adam dedi. sonra Bank Asyadan gidip kredi çekti. Secim dönemi de kahrolsun fetö diyerek hükumetin arkasındayız çığlıkları ile naralar attı. Sonrada özel bir t.v. den güzel bir program kaptı. Hem siyaset, hem sanat, hem magazin, burnunu sokmadığı birde spor programı kalmıştı ki ona da dâhil oldu.
En sonunda sarhoşken şuursuzluğu ve hadsizliği bardağı taşırdı ve kalemi kırılınca sineye çekildi.(Saffet Sancaklı’dan Allah razı olsun)
Şimdi aynı kafada olan karısı da memlekette başka adam yok gibi çıkıp Daron Acemoğlu adlı akademisyeni methiyeler ile yüceltip Türk ekonomi sisteminin başına geçecek kişidir diye cazgırlığını yapıyor. Hanımefendi hanımefendi elinin hamuru ile devlet mevzularına su katma diyerek henüz bir iktidar yetkilisi de çıkmıyor maalesef.
Daron Acemoğlu kendi alanında iyi bir akademisyen. İktisadi anlamda dünyanın şartlarını da biliyor olabilir lakin unutulmamalı ki savunduğu metotlar her zaman İMF politikalarını destekler niteliktedir. Şimdi yıllardır IMF’den kurtulduk diyen bir parti İMF politikalarını savunan bir adamı ekonomi sisteminin başına getirirse bunu millete nasıl izah edilecek.
Yıllardır İMF ye hayır diyen sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı bu kararlı ve milli politikaları güçlendiren gayretleri ile takdir ederken bir hususa dikkat çekmek istiyorum. O da çevresel faktörler, bazı danışman tayfası ve medya ayağı ile baskı altına alınarak hata yaptırmaya çalışıyorlar bu hususa dikkat etmesi lazım.
Buradan karlı çıkan iki mekanizma var. 1. FETÖ 2. İMF'dir. İkisi de aynı zararlı faktörün maşasıdır.
Sayin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu medya şarlatanlarına kulak asmamasını ümit ediyorum. Aksi takdirde kendi ilkelerini çiğneme gibi bir hataya düşecek. Bunun hem ülkemize hem devletimize hem de milletimize olumsuz etkileri olur.
Yarın bir platform yâda seçim arifesinde fetö uzantıları ve koalisyonu hani İMF’ye karşıydın IMF’i savunan adamı getirip görev verdin dediklerinde seçmen ile cumhurbaşkanı arasına duvar örülmek istenmektedir.
İşi strateji olan bir bilirkişi anı değil her zaman geleceği gözetir. Ben gelecekte bu olumsuz hediyesi görüyor ve uyarıyorum. Bilgeliğine, yılların verdiği deneyim ve siyasi tecrübeye dayanarak sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu hataya düşmeyeceğini ümit ediyorum.
Birde istirhamım olacak reisi cumhurdan bir zahmet. Şu ikiyüzlü gazetecileri ve aklı uçkurlarında, zihni batıda olan danışmanları ve çevresel faktörleri bir an önce etrafından uzaklaştırsın. Sülük gibi omzuna yapışıp adını kullanmalarına ve devlet politikalarını sulandırmalarına her kim olursa olsun müsaade etme artık lütfen.
MİT’e vereceğin bir talimatla güneş batmadan bu şahısların kirli perdeleri gün yüzüne çıkacaktır. Kimin reklamını neden ve kim için yaptıkları aleni bir şekilde sunulacaktır. Sonuç önce sizleri, sonra kadim devletimizi hem de aziz milletimizi mutlu ve mesut edecektir.
Lütfen algı operasyonlarına gelmeyin.
Yerli ve milli değerleri her zaman dile getiren birisinin yerliliği ve millîliği en mükemmel şekilde temsil eden, devlet terbiyesi almış milli mücadelenin tozunu yutmuş, istiklâl ve istikbal şuurunda vatanseverler ile yol alması gerekir.
Öte yandan ‘‘Massachusetts Teknoloji Üniversitesi’’ dünyanın en köklü ve bilgili öğretim kurumlarındandır. Fakat bir dedikodu boyutundan daha da sahih bir söylenti olarak bu üniversitedeki akademisyenler ABD gizli servisi (C.İ.A.) için alanlarına yönelik akademik danışmanlık yapmaktadırlar. Söz konusu ismi parlatılan akademisyenin de bu üniversitede görev yaptığı ve ABD’deki kurumlar ile ilişkilerinin iyi olduğunu düşünürsek varın gerisini siz düşünün.
Hele de bu akademisyenin aleni olarak yaptığı yoruma bakarsak ( Türkiye için ciddi riskler var. En yüksek enflasyonda ve cari işlemler açığında da en yüksek oranlardan birine sahip bulunuyoruz. Ama dediğim gibi, altta yatan yapısal problemlerden daha çok endişeliyim. Bir IMF programının yardımcı olabileceğini düşünüyorum, ama sadece kısa vadede değil orta vadede)…
Kendisini 2. Derviş gibi sunmakta olan şahsa ve onu medya aracılığı ile parlatan gazetecilere şimdi soruyorum 1.si ne kadar hayırlıydı ki ikincisinden medet umulsun.
En büyük vesayet ekonomik vesayettir. Ekonomik vesayetin olduğu yerde demokrasi ve insan hakları yara alır. Bunun yaşanmaması için önce FETÖ sonra IMF ve onun uzantılarından uzak bir devlet kadrosu ile yol alınarak milli irade milli kimlikler ile milletin arzuladığı müreffeh yarınlar için çalışmak lazımdır.
Serdar Bozdoğan
Araştırmacı Yazar
- MAVİNİN İÇİNDE SİYAHI GÖRMEK ............. Eklenme: 24 Şubat 2020
- DÜŞÜN VE BAŞAR ................. Eklenme: 31 Ocak 2020
- CUMHUR CUMHURBAŞKANINDAN NE İS... ................ Eklenme: 28 Haziran 2019
- EY AMERİKA ................ Eklenme: 12 Haziran 2019
- SÖZ KONUSU VATANSA LÜTFEN AYKI... ................ Eklenme: 28 Mayıs 2019
- VAKİT SEHER VAKTİ ............... Eklenme: 19 Mayıs 2019
- İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE B... Ufkun ötesinde ferah istiyorsak felah adımlarla emin bir şekild... Eklenme: 09 Mayıs 2019
- NE YAPMALI NE YAPMAMALI ................. Eklenme: 09 Nisan 2019