VAAT EDİLMEYEN BİR YILDIZLAR, BİR AY, BİR DE GÜNEŞ KALDI
Son 16 yılda hayatınızda İYİYE GİDEN ve KÖTÜYE GİDEN en önemli somut 10 şeyi maddeler halinde sıralayın! Hangi taraf fazla ise, o yönde OY kullanın.
Türkiye, “orta gelir grubunun alt diliminde” bir ülke iken, son 16 yılda yaptığı ekonomik hamlelerle “orta gelir grubunun üst dilimine” yükselmeyi başardı.
Ülkenin kalkınmasıyla doğru orantılı olarak toplumun hemen hemen her kesimi, köylüsünden şehirlisine herkes hissedilir derecede zenginleşti. Daha önce köylerde birkaç çitçinin kapısında külüstür bir traktör var iken, şimdi neredeyse her çiftçinin kapısında sıfır kilometre bir traktör ve ayrıca birde araba var. Eskiden her sokakta üç-beş araba görürdük. Şimdi ise, akşamları eve biraz geç döndüğümüzde aracımızı park edecek yer bulamıyoruz. Eskiden insanlar, emekli olana kadar para biriktirip, emeklilik ikramiyesini alınca ev alabilmeyi hayal ederdi. Şimdi ise, çalışma hayatına atılan gençlerin birçoğu, ilk beş yılın sonunda evini-arabasını alabilir hale geldi.
Şimdi fert ve ülke olarak bu zenginliği katlamanın ve gelişmiş ülkeler seviyesi olan “yüksek gelirli ekonomiler” grubuna sıçramanın eşiğindeyken çok kritik bir seçime gidiyoruz. 24 Haziran seçim sonuçları, bu kritik eşiğin aşılıp aşılamayacağı konusunda çok ama çok belirleyici olacak. Dünyanın ve bölgemizin büyük bir kırılma yaşadığı bir zaman dilimindeyiz. Ülkemizin birlik ve beraberliği, güvenliği ve huzuru için, ayrıca gerek ekonomik saldırılara ve gerekse terör saldırılarına karşı dik durabilmesi için, güçlü bir hükümet ve onunla uyumlu çalışabilecek güçlü bir meclise her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç var. Bu kritik seçimlerde iki akım yarışıyor. Bir akım, son 16 yılda yaptığı elle tutulur, gözle görülür somut icraatlarıyla yarışırken, onun karşısındaki akım ise sadece ekonomik söylemleriyle halkı etkilemeye çalışıyor. Bu iki akımın öne çıkan söylemlerine kısaca bir göz atalım.
İCRAATLARIYLA HALKIN KARŞISINA ÇIKAN ERDOĞAN ÖZETLE DİYOR Kİ:
-Yıllık üretim toplamı 175 milyar dolar olan bir Türkiye devraldık. Yaklaşık 16 yıllık iktidarımız döneminde önceki hükümetlerin almış olduğu borçları ödedik. Dev altyapı yatırımları yaptık. Ülke ekonomisini 175 milyar dolardan, 856 milyar dolara çıkarttık. Büyüyen ekonomi pastasından, toplum kesimlerine adil pay dağıttık. Toplum kesimlerinin pastadan aldıkları payları üç-dört-beş kat arttırdık.
-Bundan önceki 16 yılda yaptıklarımız, gelecek 5 yılda yapacaklarımızın teminatıdır. Önümüzdeki beş yıl için ortaya koyduğumuz somut 146 proje ile ülke ekonomisini bugünkü 856 milyar dolardan 2023 yılına kadar, 2 trilyon doların üzerine çıkartacağız. İlk 10 ekonomiden biri olacağız. Geçmiş 16 yılda olduğu gibi gelecek 5 yılda da, ülke ekonomisini büyüttüğümüz oranda, insanımızın yaşam standartlarını da iyileştirmeye devam edeceğiz.
-Devraldığımız 2002 Türkiye’sinde toplanan her 100 liralık verginin 86 lirası faize gidiyordu. Bugün SADECE %12'si faize gidiyor. Faiz baronlarının cebine giden paradan tam 1,2 Trilyon dolar çalarak millete aktardık. Yani Dul Kadına Maaş, Öğrenciye Karşılıksız Burs ve Ücretsiz Kitap, Yaşlıya Maaş, Çiftçiye İndirimli Mazot, Engelli Aileye Maaş, Esnafa Faizsiz Kredi, İstihdama Teşvik İçin Prim Ödeme Desteği Vermek ve Savunma Sanayindeki Atılımlara Finans Sağlamak gibi çeşitli yollarla bu parayı millete aktardık.
PEKİ, ERDOĞAN’IN KARŞISINDAKİ MUHALEFET NE DİYOR?
Ekonomik vaatler konusunda muhalefet ile yarışmak mümkün değil. Muhalefetin ekonomik vaatleri, öyle bir noktaya varmış durumdaki, vaat edilmeyen bir yıldızlar, bir ay ve bir de güneş kaldı. Seçime iki gün kala onları da vaat ederlerse sakın şaşırmayın. Lakin bu ekonomik vaatleri nasıl gerçekleştireceklerine dair henüz elle tutulur somut bir proje ortaya koyabilmiş değiller. Mevcut ekonomik yapıya yeni bir şeyler eklemekten daha çok, hali hazırda yapılmış-planlanmış olan dev projeleri iptal etmeyi öne çıkarıyorlar. Oysa alternatif olabilmek için, mevcut iktidarın yaptıklarından çok daha fazlasını yapmayı önermeleri gerekirdi.
-MUHARREM İNCE: “Yerli otomobil projesini iptal edeceğim. Külliyeyi satacağım. Kanal İstanbul’u durduracağım. Parlamenter sisteme geri dönülecek” diyor.
-MERAL AKŞENER: “TİKA, TOKİ ve AFAD’ı kapatacağım. TRT’yi ve Uçakları satacağım. Parlamenter sisteme geri dönülecek” diyor.
-TEMEL KARAMOLLAOĞLU: “Hızlı tren göçü hızlandırır. Yol, köprü, tünel, kentsel dönüşüm projeleri israftır. Bu iktidarın yaptığı tüm projeleri durduracağız. Parlamenter sisteme geri dönülecek” diyor.
-SELAHATTİN DEMİRTAŞ: “Biz öyle diğer ortaklarımız gibi bu işlerin her biriyle tek tek uğraşmayız. Türkiye’yi temelinden yıktık mı, bu sorunların hepsi kendiliğinden çözülmüş olacak” diyor mealen.
Muhalefetin ekonomik vaatleriyle, karşı çıktığı projeler taban tabana zıt şeyler aslında. Hem mevcut hükümetin yaptığı ve ekonomiye can verecek, değer katacak dev projelere karşı çıkıyorlar, hem de halka uçuk ekonomik vaatlerde bulunuyorlar. Muhalif adaylar, bir yandan mevcut pastayı küçülteceğiz derken, diğer taraftan da milletin aklıyla dalga geçer gibi pastadan aldığınız dilimi büyüteceğiz diyorlar.
Erdoğan, ekonomiyi büyüterek halka pay vermeyi vaat ediyor. Muhalefet ise ekonomiyi büyütmek şöyle dursun, mevcut ekonomiyi küçülterek kredi borçlarını silmeyi, öğrenciye maaş, çiftçiye ucuz mazot, öğretmene prim vermeyi vaat ediyor. Hatta özel sektörü direk ilgilendiren ve Ak Parti döneminde 184 TL’den 1603 TL’ye yükseltilen asgari ücreti %40 arttıracağız diyor. Ama bu vaatlerin yerine getirilmesi için gerekli olan ve ortada olmayan 100 milyar dolar civarındaki parayı, nereden ve nasıl bulacağını söylemiyor.
Yaşı müsait olanların çok iyi hatırlayacağı somut bir örneği hatırlatmak isterim. Erdoğan öncesi Eski Türkiye’de “1 BOLU TÜNELİ”, 17 bakan ve 5 hükumet eskittiği halde 16 yılda tamamlanamıyordu. Yeni Türkiye'de ise, Bolu tünelinden çok daha büyük tüneller, bir-iki yılda tamamlanıp milletin hizmetine sunuluyor.
Kime oy verelim diye soranlara verdiğim klasik cevabımı sizlerle de paylaşarak yazımızı noktalayalım.
Geçmişi bilmeyen, bugünü doğru yorumlayamaz ve geleceğe ışık tutamaz! Dolayısıyla havada uçuşan hesapsız vaatlere aldırış etmeyin! Son 16 yılda hayatınızda İYİYE GİDEN ve KÖTÜYE GİDEN en önemli somut 10 şeyi maddeler halinde sıralayın! Hangi taraf fazla ise, o yönde OY kullanın.
Söz de, karar da milletindir. 24 Haziran’da milletin vereceği her türlü karar, başımızın üstündedir. Sandıktan çıkan sonuç, ama-fakat demeden kabulümüzdür. Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler...
Selam, sevgi ve dua ile…
- DÖVİZ KURLARINDA YAŞANAN HAREK... Unutmamalıyız ki faiz sebep, enflasyon ise onun kaçınılmaz sonu... Eklenme: 23 Kasım 2021
- YEDİKLERİMİZ DEĞİL VERDİKLERİM... Kurban, ne et ne de kandır; iman ve tevhit, ibadet ve şükür, ta... Eklenme: 28 Temmuz 2021
- İÇİMİZDEKİ ÇOCUK Hevâsına uyan Zeliha, kraliçe iken bir anda esir hale gelmiş; h... Eklenme: 30 Nisan 2021
- NE OLDUYSA O KARARDAN SONRA OL... Savunma sanayinin milli olması önemlidir ama bundan çok daha ön... Eklenme: 15 Aralık 2020
- TANK PALETİ FABRİKASI GERÇEĞİ KOÇ’un yarı fiyatı bir teklifle BMC’nin ihaleyi kazanmasından s... Eklenme: 03 Aralık 2020
- AYASOFYA Eskiler hep derlerdi ki, “Ayasofya ancak kendisini koruyacak ve... Eklenme: 24 Temmuz 2020
- MİLLET EĞİLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ 15 Temmuz’un üzerinden dört yıl geçmesine, ortada 251 Şehit ve ... Eklenme: 15 Temmuz 2020
- ELVEDA ŞEHRİ RAMAZAN ELVEDA Peygamberimiz ’in, "Reyyan kapısından cennete girme" müjdesine ... Eklenme: 19 Mayıs 2020