TAKTİK VE MANEVRA KABİLİYETİ BİR ORDUNUN ÇELİK YUMRUĞUDUR

Günümüzde ekran karşısında çıkıp uzman ya da uzman görünümlü sahanın tozunu hiç yutmamış kişiler  devlet operasyonlarını sulandırıyorlar.

Bu kişilerden bazıları vardır ki, terör operasyonlarında kafasını taşa koyup gecenin karanlığında yıldızlara bakarak uyumamış,  takip ve istikak çalışmasına katılmamış, acıktığında kumanya ile beslenmemiş olmasına rağmen manken edasıyla ekran karşısında çıkıp halen yürürlüğü devam eden ve sonlandırılmamış operasyonlar hususunda taktik üzerinden tartışma yaparak süreç içerisinde zafiyete yol açmaktadır.

Nitekim basın özgürlüğü diyerek kamuoyunu bilgilendirme çalışması adı altında yürütülen bu program içerikleri sadece ülkemizde değil bütün dünya tarafından izlenildiği ve izlenebileceği gerçeğini unutmamak lazımdır.

Bir program katılımcının ekran karşısında harita üzerinde elinde çubuk ordu buradan girecek; girerse şöyle olur,  girmezse böyle olur, sonra şuraya gitmeli, gitmezse böyle olur, giderse şöyle olur diyerek operasyon güçlerinin manevra kabiliyetine ve istikrarlı bir şekilde ilerlemesine zarar vermektedir.

Nitekim düşman birlikleri ve müttefik görünümlü gizli düşmanlar ekran karşısında sarf edilen yayınlar aracılığı ile taktik belirlemede donelere sahip olmaktadır.

Ülkemizde devletimizin yürüttüğü operasyonlara televizyon programlarına katılanlar aracılığı ile bilgi sahibi olurken sergilenen tutum, oluşturulan program mutlak suretle milli bir refleks içerisinde olmalıdır.

Konu her ne olursa olsun sadece strateji bazında ele alınıp, hiçbir şekilde taktik değerlendirmesine gidilmemelidir. Herbokolog gibi herşeyin en iyisini kendi bildiğini de iddia etmemelidir.

Ülkemiz olarak içerisinden geçtiğimiz şu zorlu süreçte medya ilkesinde değişmez prensip; ‘dikkat düşman izliyor’ olmalıdır. Çünkü medya bir ihtiyaçtan ziyade artık bir psikolojik zihin operasyonlar merkezi haline gelmiştir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak ekran karşısında taktik hususunda tartışmalar yapılmamalıdır. 

Genel Değerlendirme stratejik olarak ele alınmalıdır.

Operasyonlardan sonraki sürecin nitelik açısından nasıl olabileceği ihtimali üzerine yürütülen fikir üretme çalışmaları sayesinde yabancı devletler kendi politikalarına çok büyük katkı sağlamaktadır.

Stratejik açıdan ele alındığında yapılan program ülkemizin faydasına olacaktır. Ama taktik açısından konuları ele almak zararlı bir faaliyettir.

Nitekim her operasyon taktik stratejisi için birden fazla kurumun ortak programlar eşliğinde manevra ve harekat planlaması yaptığını da göz önünde bulundurursak ekrandaki misafirlerin bazen yaptığı yorumların bu bütün planları tehlikeye atabilme ihtimalini de unutmamalıdır.

Hele ki günümüzde öyle baş(taş)danışmanlar türemiş ki oturduğu yerden sanki operasyonu kendi yönetiyor gibi siyasi Show peşinde yorumlar yapıp, bu yorumlardan tv, kaydı ve gazete haberlerini de sosyal medyada yayarak olmayan potansiyellerini yükseltme arayışına girmişlerdir. Eğer derdiniz siyaset ise daha önce siyasi arena da alınan boyunuzun ölçüsü ortadayken bırakın danışmanlığı da devlet işini daha kısa süre içerisinde yapsın.

Devletimizin milli güvenliği açısından vakit kaybetmeksizin OHAL uygulaması olarak tv, radyo, gazete, sosyal medya vb. basın unsurlarına yönelik herkesi kapsayan ‘operasyonel taktik analiz’ yasağı koyulmalıdır. RTÜK tarafından bu uygulama hassas bir şekilde ivedilikle ele alınıp gereği yapılmalıdır.

Genel anlamda bir devlet operasyonuna taktik değerlendirmesi açısından devletin başı olan cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanının izni ile sözcüsü devlet adına, bakanlar kurulu açısından da konu bakanlar kurulu sözcüsü tarafından kamuoyuna duyurulmalıdır.

Bu makamlar dışında halen gerçekleştirilen operasyonlar hakkında taktik değerlendirmesi yasaklandırılmalıdır.

ARAŞTIRMACI YAZAR

SERDAR BOZDOĞAN