Sahih Hadisler Sadece Kütüb-i sittede mi geçer?

Sahih Hadisler Sadece Kütüb-i Sittede mi Geçer?

(مَّنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللّهَ وَمَن تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا)

(Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse, (bilsin ki) biz seni onlara bekçi göndermedik.)(Nisa-80)

Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu

Sevgili Kardeşlerim!

Bu yazımda sizlere Allah(C.c.)’ın izniyle hadis kaynakları konusunda bilgi vereceğim.Yazımın başlığından da anlaşıldığı üzere,avam-ı nasın(yani halk tabakasının) çoğu böyle bir yanılgı içerisinde.Bizlere aşılanmış bir hata.Yani ya kütüb-i sitte yada hiçbiri.Bu husus benim kafamı çok kurcalıyordu.Bir hadis okuduğumda bunun kütüb-i sitte’de geçip geçmiyor mu diye çevremdekiler hemen araştırmaya koyuluyolardı.Peki gerçekten öyle mi?Yani bir İmam-ı Malik’in el Muvattası sahih değil mi?Veyahut bir taberani sahih değil mi?Veyahut bir Müsned-i Ahmed Bin Hanbel.Çevremdekilerin(özellikle cahil kesimin) bu tutumu beni bu yazıya yazmaya sevk etti.Yüz bin kere elhamdülillah Riyazus Salihin okurken,kitabın başında da bu konuyu ele almışlar.Dileyen orayıda okuyup oradanda istifade edebilir.Neyse lafı fazla uzatmadan konuya geçiyorum.

Aziz Kardeşlerim!

Hadis inkarcılığı genel olarak Peygamber Efendimiz(a.s.m.) vefatından sonra ehl-i şia tarafından ehl-i sünnetin hadislerini inkara başlayarak günümüzde hala faliyetlerine devam eden bir akım.Batıl bir akım tabi.Lakin kuvvet kazandı mı kazandı.Mezheblere bile ayrıldı.Kimisi ehl-i şia,kimisi mutezile,kimisi de kaderiye gibi bir yığın batıl fırkalara bölündü.Bu akımın başlangıcından sonra –yüz bin kere elhamdülillah- Mevlam İmam-ı Azam-ı,İmam-ı Malik’i gibi büyük mezhep alimlerini göndermesine kıyasen aynı zamanda büyük hadis alimlerini de gönderdi.Ardından Taberaniyi de gönderdi.Devamlı bidatlar arttıkça Mevlam bizi başı boş bırakmamış(elhamdülillah).Burada sizin dikkatinizi çekmek istediğim bir husus var,sayıdığım isimler içinde İmam-ı Buhari yok fark ettiyseniz.Çünkü İmam-ı Buhari Hazretleri saydığım hadis alimlerinin çoğundan sonra gelmiştir.Evet Ehl-i Sünnet ve’l cemaatin en çok tasdik gördüğü,Kuran’ı Hakim’den sonra en çok yaralanılan ve güvenilen kaynaklardan biri haline gelmiş.Lakin bu durum diğer hadis alimlerinin kitaplarına olan güveni de sarsmamış.Binaenaleyh İslam düşmanları bizim cehaletimizden gene faydalanmış ve Kütüb-i Sitte dışında diğer hadis kitapları(haşa) yalanmış gibi bir ahvali bizlere nakşetmişler.Burada bir hususta belirtmek isterim aziz kardeşlerim.Kütüb-i sitte ne kadar güvenme mertebesi en yüksek hadis kitabı olsada,diğer hadis kitaplarıda o zamanların Kütüb-i Sittesidir.İslam düşmanları faaliyete başladıkları zaman isimlerini nazar verdiğim alimler ve diğerleride daha İmam-ı Buhari Hazretleri dünyaya gelmeden savaşmışlardır bidatlarla.Lakin bizim avam-ı nas okuma ve araştırma konusunda ne yazikki İslam düşmanları kadar faal değillerdir.Mevlam başta bizleri ve diğer bütün kardeşlerimizi iyi araştıran ve okuyan ve hakkı hak bilip hakka ittiba eden ve batılı batıl bilip batıldan içtinab eden kullarından eylesin inşaAllah.

Bahtiyar ve vefakar Kardeşlerim!

Çevremdeki insanlarla bu konular açılınca,onların düşünceleri gerçektende canımı yakıyor.Hatta bir arkadaşımdan da duyduğum bir söz:’Buhari ve Müslim dışında diğer hiçbirine ittiba edilmez.’

Bu kelime resmen safsata.Diğer Hadis alimlerine bir hakaret sanki.Ahirzaman fitnelerinden birisi.Halbuki İmam-ı Malik Hazretleri bir milyon hadis hıfzetmiş bir zatı şahane.Ahmed Bin Hanbel Hazretleride büyük bir mezhep alimi olmasına kıyasen aynı zamanda büyük bir hadis alimi.Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkün.Bir örnek vermek isterim sizlere hadis hususunda.İstanbul’un fethi ile alakalı hadis-i şerif Kütüb-i sittede geçmeyen bir hadis.Lakin Ahmed Bin Hanbel Hazretlerinin El Müsned’inde geçen bir hadis.Şimdi bu hadis-haşa- yalan mı?Veyahut Ahmed Bin Hanbel Hazretleri-haşa ve kella- yalan bir hadisi mi kitabına almıştır?Ve daha birçok hadisi şerifi de örnek vermek mümkündür.

Sıddık Kardeşlerim!

Lafı çok fazla uzatmak ve sizleride çok sıkmak istemiyorum.O yüzden yazımı burada noktalamak istiyor.Başta kendime ardından da sizlere söylemek istediğim bir tavsiye:’Çok okuyun.’Çünkü Allah’ın ilk emridir bu.Çünkü bizlerin en çok ihtiyacı olan husus bu.Çünkü İslam’ın ayakta kalmasını sağlayan esbablardan biri de bu.Son olarakta Rasim Özdenören Abimizin bir sözüyle de bitirelim burayı:’Bol bol okuyun ve okumayı terk etmeyin.Derdi olan insan okur,derdi olmayan da okuyarak dert sahibi olur.Asıl meselemiz bir derdimizin olmasıdır.’Vesselam….