TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, BİLİM, TEKNOLOJİ, KÜLTÜR, SANAT, MARİFET VE İRFAN DEVLETİ OLMAK İÇİN ADIM ATMALI

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihi köklerine baktığımızda ilim alanları ile büyük bir oranda ilgi ve alaka gösterip tecrübe sahibi olarak tarihe ışık tutan yeniliklerin öncüsü olmuş kadim bir millet ve kadim bir devlettir.

Her zaman dünyayı karanlıktan aydınlatan eserlerin öncüleri olmuşlardır. İlk Türk İslam eseri olan Kutadgu Bilig’den Divan- Lugat-it Türk’e, Ahlaki öğütler içeren Atabet’ül Hakayık’ tan, Tasavvuf edebiyatının ilk örneği olan Divan-ı Hikmet’ e, Orhun kitabelerinden bozdoğan kemerine varıncaya kadar dünya tarihinde ilim, fen, astronomi, kültür, sanat, teknoloji ve marifet alanlarında büyük değişim ve gelişmelerin öncüsü olmuşlardır. Nitekim bu öncülükte çıkar, makam, saltanat değil irfan erdemini arzulamışlardır.

İlim ile irfan erdemine erişmeyi murat eden Türk milletinin bu değerleri güvence altına alan stratejik sistemin adı Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Yaşadığımız yüzyılın koşul ve şartlarına yön verecek şekilde kökleri tarihin derinliklerinde ki asil dava ruhu ile mana nispetinde bütünleşen ilke ve ülküler ışığında medeniyetimizin barış ve huzur içinde muasır seviyeye erişmesi öncelikli temel esastır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yeni teşkilat ve devlet stratejisinde;

"Bizden" manasına gelen "Askerî" mahlasını vererek daima Ehl-i Beyt'i zalimlere karşı korumuş olan İmâm-ı Hasan'ûl Askerî ‘nin gösterdiği istikametten giderek mezhep çatışmalarını devletin milli sivil toplum politikalar sistemi ile gruplaşma ve ayrışmalar sonlandırılıp birlik ve bütünlük ilkesi temel esas alınacaktır.

Bu toprağa mana incileri saçmış ve bu necip millete manevî rehberlik yapmış Abdalân-ı Rûm’i (Anadolu Abdalları) izinden gidilerek devletin diyanet sistemi ile Kuran ve sünnet öncelikli manevi bir pusula içerisinde milletin sahih bilgi ile aydınlanması sağlanıp duyguların dış mihrak ve onların iç uzantıları tarafından sömürülmesi engellenecektir.

Yalnızca tesbih değil, kılıç da çekmiş ve serhât boylarında nice fetihler yapmış Gaziyân-i Rûm’ i (Anadolu Gâzîleri) izinden aynı istikamette giderek devletin milli güvenlik politikaları ile tehlikelere karşı cenk tutup dost düşmana karşı korunacaktır.

Bu topraklarda ticareti canlandırmış, sanata ve estetiğe değer vererek, ibadet aşkıyla bu toprakları yeniden İmar etmiş ve Anadolu'yu kanaviçe gibi işlemiş Ahiyân-ı Rûm’ i (Anadolu Sanatkârları) ile yol alarak devletin kültür, medeniyet ve sanat politikaları ile yeniden hakiki sanat estetiği bir nakış gibi işlenecektir.

Nice katliamların yarasını sarmış; nice Horasanîler, Mevlevîler, Cevlâkîler, Bektaşîler, Haydarîler, Melâmîler, Kalenderîler, Yesevîler, Bayrâmîler, Ahîler, Alperenler ve Gazîler doğurarak bu toprakların asıl anası olmuş Bacıyân-I Rûm’ iye (Anadolu Bacıları) her zaman saygı ve hürmet ile anılarak devletin milli eğitim politikaları ile ilk milli ve manevi eğitim ve öğretimlerin doğru ve ilkeli bir şekilde evlada ana tarafından sunulması sağlanacaktır.

Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi ve bütün Horasan Erenlerini rahmetle anarak bin yıl önce nasıl Anatolia Anadolu haline getirilip bu topraklarda medeniyet inşa edilmişse,  bin yıl sonra yeniden tarih tekerrür ederek aynı ruh, aynı azim, aynı gayret ve aynı sevda, aynı ilke, aynı ülkü ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bilim, teknoloji, kültür, sanat, marifet ve irfan devleti halini alacaktır. Batılı batıl ülkelerin esareti altında yanlış bir şekilde sahih bilgiden uzak gelişen, güçlenen ve gün geçtikçe islamafobi algısını inşa eden, dindarlık algısı olan vahhabilik, selefilik, deaş, Fetö vb. İslam’a zarar bütün veren oluşumlardan arınıp Kuran ve sünnet eşliğinde gerçek İslam ile bütünleşmek için Kureyş’ in asabiyet tasavvurundan kurtulup horasandık ve fütüvvet anlayışına dönülecektir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ülkemizde, bölgemizde, kıta komşularımızda ve dünya genelinde, tarihimize, medeniyetimize, sosyal kültürümüze, dilimize, dinimize milli güvenlik ve devlet stratejimize intikal eden, ettirilen ve ettirilme ihtimali olan bütün sorunlar ve kripto unsurları kökünden çözerek düşmanı mağlup edip ıslah olması sağlanacaktır. Bu muzaffer erdemlerin temini ile milletimiz, ülkemiz ve devletimiz muasır medeniyet zirvesinde bir devlet olarak tarihteki yerini alacaktır.

ARAŞTIRMACI YAZAR

SERDAR BOZDOĞAN