'Amentubillahi' olmasa
Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
Sevgili Kardeşlerim!
Uzun süredir yazmak için çalıştım.Fakat bir türlü fırsat bulamadım.Bir yandan üniversite meşgalesi,bir yandan maişet meşgalesi derken(yüz milyon kere elhamdülillah)yazma fırsatı buldum.Bu yazımda sizlere amentubillahi hadis-i şerifinin islamda ne kadar önemli bir noktada olduğunu ve Müslüman kardeşlerimizin de en önemli nokta-i istinadının(yani dayanak noktasının) bu hadis-i şerif olduğunu fikirlerimle beraber sizlerle paylaşacağım.Umarım sizde bu yazımdan istifade edersiniz.
Aziz Kardeşlerim!Amentubillahi hadisinde peygamberimiz(a.s.m.) meleklere,kitaplara,rasullere,ahiret gününe ve kadere,hayrın ve şerrinde Allah’tan geldiğine iman edilmesi gerektiğinden bahsetmiştir ve bu noktalarda islamın olmazsa olmazıdır.Her bir nokta için yazı yazılması gerekirse emin ol binlerce kitaplar çıkar.Benim burada nazarınıza celb etmek istediğim şeyse kader mevzusudur.Günümüzde ki bazı ehli sünnet vel cemaat dışındaki medyatik fikir babalarıda bu hadisin sahih olmadığını söylüyorlar. En çokta kaderi inkar ettirmeye çalışıyorlar.Lakin Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmeye çalıştıklarının farkında değiller.İnşaAllah bu yazımda bu tip taarruzlara maruz kalmış kardeşlerime bir merhem olur.
Kader mevzusu insanların aklında en çok soru işareti bırakan bir konudur.Hatta bu konu yüzünden mezheplerin oluşmasıda savaşların çıkmasıda kaçınılmaz olmuştur.O yüzden bu meseleninde aklımızı fazla kurcalamasına izin vermemeliyiz.Fakat amentubillahi hadis-i şerifinde de peygamberimiz(a.s.m.)’in de bahsettiği gibi hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine iman etmeliyiz.Neden mi?Biraz düşünelim.
Meşakkatlerin her gün arttığı derdi maişetin tavan yaptığı ve insanların çok cüz-i şeyler için dahi ahreti sattığı bir zamanda insanların nokta-i istinadı nedir?İnsanlar o kadar karmaşık meselelerle karşılaştıklarında,bu meselelerden nasıl darbe almadan çıkabilirler?Tabiki de kadere iman ederek,yani hayrın ve şerrinde Allah’tan geldiğini bilerek.Bu şekilde insanlar refaha,huzura kavuşuyor,bu şekilde insanlar intihar etmiyor.Bu şekilde insanlar yaşaması zor şu dünyada ‘Kader var’ deyipte çözemedikleri meselelerde Allah’a sığınıyor.Akla şöyle bir sual gelebilir:’İnsanlar kader yüzünden tembelliğe düşüyorlar,belki de iman etmezseler daha çok çalışacaklar?’
El-cevap:Azizim!Beşer öyle bir muazzamlıkta yaratılmıştır ki profesörler,doktorlar dahi hala insan oğlunu tam çözememiştir.Lakin Cenab-ı Hakk beşerin eline cüz-i ihtiyari dediğimiz(adı üstünde) cüz-i,küçük,güvenilmez bir ihtiyar vermiştir.Tabiki insanlar çalışacaklar,çalışacaklar ki karşılığınıda alsınlar.Lakin öyle müsibetler insanın başına geliyor ki,müsibetzede kardeşimizde kendi gücüyle dahi buna karşı çıkamıyor.Mesela çok sevdiğiniz biri vefat etti.Bunu nasıl düzeltebilirsiniz.Kadere sırtınızı dayamadan nasıl bu acının üstesinden gelebilirsiniz soruyorum size.İşte bu zamanda kader olmasa vallahi de insan daha cehenneme gitmeden cehennem gibi bir hayat yaşardı.Burada Cenab-ı Hakk kadere imanı farz kılarak insanlara çalışmayın dememiştir.Lakin her şeyin kudretimizle olmayacağınıda kaderle söylemiştir.Yani kader gerçektende olmazsa olmazdır.
Sual:’Madem bu kadar gerekli kader,öyleyse neden bu kadar anlaşılmaz?’
El-cevap:Aslen anlaşılmaz değil,derin bir mevzudur kader.Sad-ı Taftazani Hazretlerinin dahi kaderin yalnızca bir meselesi için 40 ciltlik bir tefsir yazdığıda kaynaklarda mevcuttur.Bu açıdan kader derin bir mevzudur.Emin olun büyük alimler dahi kaderin hepsini anlamak istese ömürleri bunu yetmez.Bu yüzden de bizler hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğini bilip ve Allah(C.c.)’ın da ‘Alim’ isminide düşünerek kadere iman etmemiz gerekir.Bazen bazı meseleler çok kurcalanırsa bu durum insana çok zararlar verebilir.(Allah muhafaza)İnsan farkında olmadan Allah’ın kudretini sorgulayabilir.Bu da hiç sağlıklı değildir.Eğer kader konusunda bilgilenmek isteyen kardeşlerim varsa Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur külliyatından Sözler kitabını alıp içindeki yirmialtıncı sözü okumalarını tavsiye ederim.
Yazımı bir hikayeyle sonlandırmak istiyorum.Bir gün Mevlana Hazretleri oğlunun canının çok sıkkın olduğunu görür ve oğluna sorar:’Oğul neyin var?’.Oğluda:’Baba sorma,başıma öyle bir müsibet geldi ki,beni çok korkuttu.’Ardından Mevlana Hazretleri duvarda asılı duran ayı postunu alır ve giyer.Ardından oğlunun karşına geçer ve onu korkutmaya çalışır.Oğluda babasına bakar ve sorar:’Baba ne yapıyorsun?’Mevlana:’ Seni korkutmaya çalışıyorum korktun mu?’Oğul:’Hayır korkmadım.’Mevlana:’Niye?’Oğul:’Çünkü postun içinde sen varsın biliyorum.’Mevlana:’İşte müsibet ve sıkıntıların içinde de Allah’ın olduğu bilsen ondan korkmazsın.’
Yani sevgili kardeşlerim,kadere hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğini bilirsek,bu müsibeti daha da hafifletecektir emin olun.Allah hepimizi nuruyla nurlandırsın ve nurundan ayırmasın inşaAllah kardeşlerim.Vesselam…
Eczacı Murat
- 'Meded ya Geylani(K.S.)!... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 25 Ocak 2019
- Nokta-i Nazar Manzarayı belirl... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 13 Ağustos 2018
- Bir Hadis Bir Saray Misali... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 08 Temmuz 2018
- Mezheplerden Hangisi Doğru Aca... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 22 Haziran 2018
- Hadislerle Kemale Ermiştir İsl... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 11 Haziran 2018
- Yaş Kuru her şey nasıl Kur’an... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 01 Mayıs 2018
- Herşey Kur'an mı?Gelin Bak... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 23 Nisan 2018
- 'Bence bu hadis değil'... Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Eklenme: 10 Nisan 2018