02 Ekim 2016, 19:34 -

15 TEMMUZ'A FARKLI BİR BAKIŞ
Bizler Elhamdülillah ki o gün bir destan yazdık Rabbimizin izniyle..
Ve bilmem ne kadar fark ettiniz ama İstiklal Marşı'nda zikredilen onca hitaplar, sözler bize o günü ve ogünde dökülen kanları hatırlatıyor. Sanki bir 18 Mart'ı yeniden yaşadık ve sanki onca ağırlıktaki mermiyi kaburgalarının kırılması pahasına sırtlayan Seyyid Onbaşı misali tankların altına kendini atanlarımız vardı.
İstiklal Marşı'nın ilk kıtaları...
O kıtalardan bizlere seslenen Mehmet Akif Ersoy'un milletine uzanan gür sesi..
Bizleri teskin eden iki çift söz;
La tahzen: Korkma!
Ve ardından müjde, Bu milletin savunmasına ve vatanını müdaafasına istinaden söylenmiş sözler,
Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Bayrağımızı söndürmeye, indirmeye güçleri yetmeyecekti Allah'ın izniyle, çünkü, kadın, çocuk, yaşlı, er kim varsa bu vatanda, kaç ocak varsa atmıştı kendini cuntacıların önüne.. Eman vermeyecekti zalime, haine.. Bir millet nasıl olur da sahiplenmezdi dökülen kanlar ile bezenmiş bayrağı ve o bayrakta ışıl ışıl parlayan hilali ve yıldızı..
Haykırdı millet;
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim MİLLETİMİNdir ancak.
Ve millet uğruna canını, kanını feda ettiği bayrağa nazar etti önce... Nazar etti ve bir ferah nefes bekleyerek onca merminin arasından seslendi bayrağına;
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı Hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Belki de bayrağımızın celalli yüzü hainlere, zalimlere asılmıştı.. Onlara kin kusuyordu da biz beklediğimiz mütebessim çehreyi bu şekilde serzenişlerle bildirdik bayrağımıza ve ekledik, hala dökerken kanlarımızı;
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Özgürlüğüne düşkün millet hala müdaafadayken haykırdı;
Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal!..
İlk iki kıtası, her okulun ilk ve son günleri tekrarlanan bu kıtalar bile milletimizin boyun eğmeyeceğinin bir müjdesi ve hainlere bir uyarısıydı..
Herşey bir bedel istiyordu ve bu akan kanlar, verilen canlar bu vatan toprağının bedeliydi..
Ve biz Türkler, hain cuntacılara koca yüreğimizle haykırmaya devam ediyorduk tankların ve namluların önünden;
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım
Fetö bir çılgınlık yapıp Türk milletine çatmıştı ama, Rabbin de yardımıyla kükremiş sel olup bendini çiğneyip aşan bu millete hiçbir şekilde o işgali yapamamıştı.
Fetönünse sadece bir maşa olduğunu ve asıl kimlerin bizimle ne derdi olduğunu bilen milletimize, milli şairimiz teselli veriyordu şu sözlerle;
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
"MEDENİYET!" dediğin tek dişi kalmış CANAVAR!
"MEDENİYET!" dediğin tek dişi kalmış CANAVAR!
O köpekler diyordu şair; bu imana, bu kardeşliğe, bu vatan sevgisine sahip bir millete ne yapabilirler? Bizse Fetöyü kullanıp ülkemize işgale gelen ve sözüm ona kendilerini MEDENİ gösterek, maskeler takarak, her Müslüman ülkede ne CANAVARLIKLAR yaptıklarını iyi biliyoruz.
Ve ama şair bu milletin evlatlarına sabrı ve müdaafayı tekrar tekrar tavsiye etmekten de geri durmuyordu, diyordu ki;
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Ve bu milletin içinden, bu nidayı ruhlarında duyup da nice can verenler, bedenini otuz kurşun yemek pahasına bile olsa siper edenler vardı. Ömer Halisdemir'lerimiz vardı.. Nice Şehitlerimiz..
Belki de yüksek ruhlu şairimiz Allah'ın kendisine bildirmesiyle huzura eriyor, milletinin kahramanlıklarıyla, yazdığı şiirin karşılık bulmasından mutluluk duyuyordu.
Vermeyecekti bu millet dünyaları alsa da bu Cennet vatanı..
Toprağın altında yatan nice şehitlerini, kan dökerek bu vatanı ona bırakan ecdadını unutmayacaktı..
Hem kim bu Cennet vatan uğruna olmazdı ki feda?
Toprağı sıksa şehitler fışkıracaktı, öyle bir toprak üstündeydi; nasıl olunmazdı feda, çekilmezdi cefa?
Öyle bir vatan ki diyebilir bir kimse;
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.
O gece ezanlar susmasın diye okunan selalar işledi herkesin ruhuna...
Öyle sanıyorum ki bu ülkede neredeyse herkes benim gibi bir seli duysa ürperiyordur. İşte bu ezanları bildi millet ve ta o zamandan seslendi şairimiz;
Bu ezanlar -ki şehadetleri dînin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Dinmemeliydi bu ezanlar, o halde birliğe çağırmalıydı selalar..
Zifiri karanlıkta yurdun her tarafından, kesilmeden sabaha yapıldı çağrılar..
Ve her ocaktan, her evden daimi oldu iştiraklar..
Ve bu iştiraklara gece boyu çağıran selalar..
Milletimiz işte bu karanlık geceden aydınlığa bu ruh ile çıktıtılar ey cuntacılar! Şimdi bu müdaafayı yapan millet ruhuyla kalbiyle seslendi bayrağına güven veren bir sesle;
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Selam Hüda'ya tabi olanlara olsun..
Araştırmacı-Yazar
Gülnihal Elif KİTAPÇI
YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİŞTİR.

DİĞER Gülnihal Elif KİTAPÇI HABERLERİ
-
ÜMMMETİN SAHİP ÇIKAMADIĞI BİR ... Çoğu zaman bomboş gündem haberlerini ve magazini takip ederken ... Eklenme: 21 Mart 2019
-
GEÇMİŞİMİZ, GÜNÜMÜZ VE YARINIM... Türkiye' de Osmanlı İmparatorluğundan bu yana ümmet adına o... Eklenme: 27 Aralık 2017
-
EHLİ SÜNNET HOCALARA NEDEN SAL... Günümüzde asla bir Acun Ilıcalı'nın düğünü, bindikleri vası... Eklenme: 25 Eylül 2017
-
DESTANLARDAN BİR DESTAN; 15 TE... Bir vatan eğer vatan olabilmişse işte bu şehitler ve onların ye... Eklenme: 15 Temmuz 2017
-
KANAYAN YARAMIZ; TERAVİHLER.. Neden kanıyor neymiş bu yara diyordur belki bu başlığı görenler... Eklenme: 13 Haziran 2017
-
RAMAZAN'A YAKLAŞIRKEN... Elhamdülillah 11 ayın sultanı Ramazan-ı şerife günler kaldı.. Eklenme: 22 Mayıs 2017
-
İDLİB İÇİN NE YAPTINIZ...?!! Hakikaten bu yazılar öyle hassas bir içerik taşıyor ki çoğu zam... Eklenme: 25 Nisan 2017
-
MEDİNE-İ MÜNEVVERE'Yİ ZİYA... Hangimizin hayalinde özleminde yok ki o nur beldeler.. Hangi yü... Eklenme: 13 Şubat 2017
ÖZEL RÖPORTAJ
CEMALEDDİN HOCANIN ARDINDAN..
Bizler Cemalettin Bal Hocamızın muvahhid bir mümin; Kur'an Hizmetkarı bir müftü olduğuna aynel-yakin şahidiz. Kur'an talebelerine verdiği önem, inşa ettirdiği Hafızlık Kurslarının işleriyle bizatihi ilgilenmesi, personelinin derdinde sıkıntısında varıyla yoğuyla koşan,kendisiyle uğraşan ona iftira edenlere dahi beddua etmeyen yine onları dualarıyla uğurlayan bir hocamız olduğuna şahidiz.
YAZARLARIMIZ
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
KONUK YAZARLARIMIZ
E-POSTA LİSTESİ
ANKET