30 Nisan 2016, 12:36 -
ÜMMET-İ MUHAMMED OLMAK
Ümmet-i Muhammed olmak denildiğinde ürpermeli bir mü'min.. Neden denilirse; nedeni çok basit..
Çünkü aslında Rasul-ü Ekremin bütün ömrünü vakfettiği ve ahirette kurtarmak için " ümmeti ümmetii" nidalarıyla koşturacağı bir topluluk. İşte asıl soru ise biz bu isim ile anılırken acaba Allah ve Rasulünün katında bu isimle anılabiliyor muyuz? Zira ahirette Rasulü görüp utançtan yanına gidememek de var. Gidip de "Şefaaat Ya Rasulallah" diyememek de var.
Gün geliyor, ömür geçiyor.. Sorduk mu kendimize; "Ben ne derecede işlerimde Allah ve Rasulü'nün rızasını gözetiyorum?" diye.. Çok acı bir gerçek ki Rabbin hükümranlığında değil de nefsin hükümranlığında yaşıyoruz. Sonra bir de oturup "Allah'ım bize Peygamberin şefaatini nasip et." diyoruz. Amenna, elbet duayı edelim. Fakat biz hayatlarımızda aldığımız kararlarda na kadar Rasulullahlaşabiliyor, onu ne kadar taklit edebiliyoruz. Ahireti düşündüğümüz zaman, ahiret bizleri endişe düşüncesine mi sevk ediyor yoksa orayı bile düşünemiyor muyuz?
Ki Mü'minler kardeşken biz bu cayır cayır yanan ümmete karşı ne duygular yaşıyoruz?Onları duamıza katıyor ve kardeşlerimizin dertleriyle dertlenebiliyor muyuz? Zira Rasulullah dilince biz ümmet olarak "bir vücudun uzuvları" kadar bütün olmalı, bir olmalıyız ve ümmette yaşanınca bir acı, kendinde gibi dertlenmeliyiz.
Bir çocuk ölüyorsa biryerlerde ümmetten, bir bacımın hiç umarsızca geçilebiliyorsa ırzına, yediğim yemek bile zor geçmesi gerekirken boğazımdan.. Bir bayram sevincimi bile tam yaşayamaz halde, sevinçlerimin içinde ani sancılar bulmam gerekirken.. Oturup güler, bir de üstüne Müslüman coğrafyalarda ölen bu çocuklara sıkılan kurşunların parasını, aldığım mallarla kendi elimle verirsem.. Benim ve bunu yapan hiç kimsenin kendine "Ümmet-i Muhammed" demeye hakkı yoktur. Çünkü Ümmet-i Muhammetlik çok özel bir bağdır. Bu ümmette kardeşlik, damarda akan kan gibi elzem bir unsurken, sözüm ona ümmetimin insanları dünyalık bir mal için birbirlerini öldürmektedir.
Şimdi oturalım ve soralım bir vicdanlarımıza; "Ben ne kadar Ümmet-i Muhammed'im?" Eğer ki vicdanlarımızdan ses duyabilecek kadar vicdan sahibi kaldıysak..
Gülnihal Elif Kitapçı
YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİŞTİR.
Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları, okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan Araştırmacı Yazarlar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
DİĞER Gülnihal Elif KİTAPÇI HABERLERİ
- ÜMMMETİN SAHİP ÇIKAMADIĞI BİR ... Çoğu zaman bomboş gündem haberlerini ve magazini takip ederken ... Eklenme: 21 Mart 2019
- GEÇMİŞİMİZ, GÜNÜMÜZ VE YARINIM... Türkiye' de Osmanlı İmparatorluğundan bu yana ümmet adına o... Eklenme: 27 Aralık 2017
- EHLİ SÜNNET HOCALARA NEDEN SAL... Günümüzde asla bir Acun Ilıcalı'nın düğünü, bindikleri vası... Eklenme: 25 Eylül 2017
- DESTANLARDAN BİR DESTAN; 15 TE... Bir vatan eğer vatan olabilmişse işte bu şehitler ve onların ye... Eklenme: 15 Temmuz 2017
- KANAYAN YARAMIZ; TERAVİHLER.. Neden kanıyor neymiş bu yara diyordur belki bu başlığı görenler... Eklenme: 13 Haziran 2017
- RAMAZAN'A YAKLAŞIRKEN... Elhamdülillah 11 ayın sultanı Ramazan-ı şerife günler kaldı.. Eklenme: 22 Mayıs 2017
- İDLİB İÇİN NE YAPTINIZ...?!! Hakikaten bu yazılar öyle hassas bir içerik taşıyor ki çoğu zam... Eklenme: 25 Nisan 2017
- MEDİNE-İ MÜNEVVERE'Yİ ZİYA... Hangimizin hayalinde özleminde yok ki o nur beldeler.. Hangi yü... Eklenme: 13 Şubat 2017
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir, “Allah var, problem yok!” adlı kitabında, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Allah'a dayanıp, O'na güvenen insanların bir şekilde aydınlığa kavuşacaklarının farkındalığını oluşturuyor zihinlerde…