07 Ocak 2016, 00:08 -

MEVLANA'NIN KUR'ANA VE TİLAVETİNE MUAZZAM AŞKI
’’BEN BENDE-İ KUR’ANEM.(KUR’AN’A KÖLEYİM) O KUR’AN’I TEBLİĞ EDEN MUHAMMED (A.S.M) MUHTARIN DA AYAKLARININ TOZUYUM’’
Esselamualeykum; Evet,Sevgili Kur’an Dostları; Bu Haftaki Yazımda HAKK Teala Azze ve Celle Hz.leri Müsaade buyurur ise MEVLANA HZ.LERİNİN KUR’ANA Olan Aşkından Bahsetmek İstiyorum… BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM; Mevlana Hz.leri: Öncelikle bahsetmek gerekirse; Çağının ve yaşadığı coğrafyanın sınırlarını aşan Mevlâna; sufi kimliğinin yanı sıra, âlim, şair ve mütefekkir bir şahsiyettir. O düşüncelerinin merkezine insanı ve ilahî aşkı yerleştirmiş, bütün dünya insanlığını muhatap alarak eserlerini meydana getirmiştir.O,Kur’anı Hakikaten yaşamış ve hayatına tatbik etmiş ve O’nun Manevi Aşkı ile Yanmıştır.MEVLANA’YI Anlamaya ve Anlatmaya bizim bu Garip,biçare vaziyetimiz asla güç yetiremez.Lisanımız döndükçe O’nun KELAMULLAH’A VE HAFIZLARA Olan Aşk’ını Sevgisini İfade etmeye çalışacağız…
O’nun Şu Kelamını söylemeden edemeyeceğim.Daima dilime doladığım:’’BEN BENDE-İ KUR’ANEM.(KUR’AN’A KÖLEYİM) O KUR’AN’I TEBLİĞ EDEN MUHAMMED (A.S.M) MUHTARIN DA AYAKLARININ TOZUYUM’’buyurmuş hazret. Allah Allah bu ne engin bir ifadedir böyle. Öyle bir yanmış olmalı ki Hazret dilinden şu inci kelimeler dökülüvermiş.. Aman Ya Rabb! Bizi Şefaatlerine Nail Eyle Ya Rabb! Bu Kelamı Burada Anlatırken bile Merhum Yüce Şeyh Mustafa İSMAİL’den YUSUF Suresini dinlemeden edemeyeceğim..Görmezdiniz Şeyh Mustafa İSMAİL’i,ama YUSUF’unu Dinlerken sanki asırlar ötesine giderdiniz.Bazen ‘’Heytelek’’ bazen ‘’hi’telek’’ derdi.Aaa derdiniz.. RABBİM Cümlemizi O Aşıklar gibi O Kelamulllah’ın Aşkı ile yanabilmek nasib etsin…Hz. Mevlânâ, bir gün güzel sesli bir hafızın okuduğu Kur’an-ı Kerim’i gözyaşları içinde dinliyordu. Bu sırada yan tarafında elini ağzına kapayarak esneyen uykulu bir adam, Mevlânâ’nın bu gözyaşlarına bir mana veremeyerek sordu: – Efendi Hazretleri niçin ağlıyorsunuz, ağlanacak bir şey mi var ortada? Mevlânâ, esneyen adama anlayacağı dilden nükteli ve nazikçe cevap verdi: – Güzel sesli hafızlardan gelen Kur’an sesi bana, cennet kapısının açılış sesi gibi geliyor da ondan! Esneyen uykulu adam da başını sallayarak cevap verdi: – Bana da öyle, cennet kapısının açılış sesi gibi geliyor, dedi. Mevlânâ küçük bir düzeltme yaptı: – Senin duyduğun ses, cennet kapısının açılış değil kapanış sesi olmalıdır. Çünkü dedi, açılış sesi gözyaşı döktürür, kapanış sesi uyku getirir!.. Bunun üzerine esneyen adamın uykusu ansızın kaçıverdi. Yine, Bir gün de huzuruna giren bir genci yakınına davet ederek baş köşeye oturtmuştu…
Çevredekiler koskoca Mevlânâ’nın bir gence bu kadar saygı göstermesini gereksiz görüp itiraz yollu sorarlar. “Ben Kur’an’ın kölesiyim” diyen büyük veli, gence bu saygısının sebebini şöyle açıklar: – Bu genç der, Kur’an’ı ezberlemiş bir hafızdır. Kalbinde Kur’an yazılıdır. Siz sokakta üzerinde Allah yazılı bir kâğıdı görünce hemen hürmet göstererek eğilip alıyor, rahle, kürsü gibi yüksek bir yere koyuyorsunuz. Ben de kalbine Kur’an’ın tamamını yazdırmış bir gencin hafızasındaki Kur’an’a hürmet gösteriyorum. Sözlerini şöyle tamamlar: – Sadece ben değil, Allah (cc) da kelamını ezberleyenlere büyük değer veriyor, onu cennetine almakla kalmıyor, akrabalarından cehenneme gidecek on kişiye de şefaat etme izni veriyor! Yeter ki o genç hafız, ezberlediği Kur’an’ın içeriğiyle amel etmede bir ihmale düşmesin. Yine Bir Gün Kendisinden Kur’an okuyup ezberleyen bir talebesi evlenerek hayata karışmıştı. Ziyaretine geldiğinde kılık kıyafetinden ihtiyaç içinde olduğunu anladı. Fakat halkın içinde mahcup etmeden nasıl yardımcı olabileceğini düşünüyordu. Tam o sırada kalkıp gitmek üzere olan talebesine seslendi: – Osman! Sen eskiden çok mütevazı biri idin, kalkıp giderken elimi öperek giderdin. Osman mahcubiyetle Mevlânâ’ya doğru yönelerek yaklaşıp elini öpmek istedi.
O sırada avucu içine önceden hazırladığı altınları kimsecikler görmeden Osman’ın avucu içine sıkıştırarak elini kapatan Mevlânâ, şu tembihte bulunmayı da ihmal etmedi: – Osman dedi, ben bazı kimselere el öptürmeyi severim, sık sık gelip elimi öpmeni istiyorum!.. Osman, avucu içindeki altınları sıkı sıkıya tutarak çıkıp evin yolunu tutarken bir yandan alacağı ihtiyaçlarının sevincini yaşıyor, bir yandan da bu zarif anlayış karşısında gözyaşlarını tutamıyordu. Azıcık Olsa Mevlana Hz.lerinden Örnek Alabilsek şu üç kıssayı bizlere hayatımıza çeki düzen vermemiz için çok önemli adımlar atabilmemize Yüce Kelamullahı Sevip Saymanın O hadsiz tadı damakta kalıp anlatılamayan Aşkı anlamamıza vesile olur inşaAllah..
YÜCELER YÜCESİ KELAMULLAH’IN SAHİBİNE EMANETSİNİZ… HAFIZ MEHMET ALİ SAVURMAK
YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİŞTİR.

DİĞER Mehmet Ali SAVURMAK HABERLERİ
-
GERÇEKTEN RAHMAN'IN HAS KU... Evet, Furkan Suresi 63. ayette Yüce Rabbimiz Mealen;Rahmân'... Eklenme: 23 Nisan 2018
-
Tarikat Zamanı Değil Ne Demek? Üstad Bediüzzaman'ın "Zaman tarikat zamanı değil, iman kurt... Eklenme: 07 Kasım 2017
-
SAHİ NEYDİ KUR'AN DOSTLUĞU... Kur'an dostluğu, Kur'ana dost olabilmek, Kur'ana la... Eklenme: 01 Kasım 2017
-
ESANSÇI HOCA İki kapaklı, dört tarafı cam sandığında çeşit çeşit kokular sat... Eklenme: 17 Şubat 2017
-
ŞEYH DR. AHMED NAİNA'NIN K... Kur’an’ın Tilavet sancağını Şeyh Mustafa İsmail dededen aldı Dr... Eklenme: 09 Şubat 2017
-
YA SABIR DERİZ DEĞİL Mİ? Sabır,acıdır;ama tatlı meyveleri vardır. Sabreden İnsan, daima ... Eklenme: 20 Ocak 2017
-
HDPKK'NIN İĞRENÇ GAYESİ VE... HDPKK'nın dini imanı olmadığını dün bir kez daha aynel yaki... Eklenme: 05 Kasım 2016
-
UZAKTAN SEVİN EsselamuAleykum Güzel Ülkemin Güzel Yürekli İnsanları Eklenme: 22 Ağustos 2016
ÖZEL RÖPORTAJ
Ferudun Özdemir: 'Allah Var, Problem Yok'
Ferudun Özdemir, “Allah var, problem yok!” adlı kitabında, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Allah'a dayanıp, O'na güvenen insanların bir şekilde aydınlığa kavuşacaklarının farkındalığını oluşturuyor zihinlerde…
YAZARLARIMIZ
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
KONUK YAZARLARIMIZ
E-POSTA LİSTESİ
EN ÇOK TIKLANANLAR
1
(Ali KARAGÜN, Fsmvü Bitirme Tezi)
ANKET