YILBAŞI VE NOEL
YILBAŞI VE NOEL
Her sene Yılbaşı yaklaşırken yine 'Müslüman Noel Kutlamaz' söylemleri ile karşılaşıyoruz. Bu düşüncenin nedenini ise 'Kim bir kavime benzerse ondandır' hadisine dayandırıyoruz. Oysa burada ki benzeme Kuran dışında batıl ve haram olana olacak bir benzemedir. Her insan birbirine birçok yönden benzer. Bu inanç veya yaşam şekli olarak kendini gösterir. Peygamberimiz Sav kastettiği benzeme ise din emirlerinin dışına çıkılarak bunun yapılmasıdır. Mesela, içki haram olduğu halde içki içersen o kavime benzemiş olursun. Bu benzemenin olması için ise illa Yılbaşının gelmesi gerekmez. Bu yüzden bir kavime benzememe durumu haram olana benzememe durumudur. Çünkü özellikle inanç yönünden birçok ortak noktamız bulunan Hristiyanlarla hiçbir konuda benzememe durumu zaten dini olarakta imkansızdır.
Kuran ise bu konuya Maide, 82 ayetinde 'iman edenlere (müslümanlara) en yakın olarakta biz Hristiyanız diyenleri bulursunuz' diyerek son noktayı koymuştur. Allah'ın müslümanlara yakın gördüğü ama bu ayet hakkında bilgisi olmayan insanların Hristiyanlara benzemeyin ifadelerinin ne denli farklı olduğunu görebiliyoruz. Bunun nedeni ise bazı müslümanların Kuran'dan uzak yaşamaları, Kuran'ı Türkçe okumamaları ve Kuran'ı yeterli görmemeleridir. Senelerdir yanlış aktarılan bu iddialarda doğal olarak toplumda bağnazlığı ve ehli kitaba karşı nefreti arttıran düşüncenin gelişmesine neden olmaktadır.
Noel kavramına geri gelecek olursak, buda çoğu müslüman tarafından yanlış bilinen bir durumdur. Noel, bir islam peygamberi olan İsa As'ın doğduğu güne verilen isimdir ve bu kutlu doğum neticesinde yapılan dini kutlamalardır. Doğum günü tam olarak bilinmese de 25 Aralık ve 6 Ocak arası olduğu düşünülmüş ama sene başı esas alınmıştır. Bu nedenle Yılbaşı ile denk geldiği için sene sonu ile birleştirilmiş ve Aralık ayının son haftası kutlu doğum haftası olarak kabul edilmiştir. İsa As'ın doğumu ise hristiyanları ilgilendirdiği kadar müslümanlarıda elbette ilgilendiren ve sevindiren bir konudur. Müslüman noel kutlamaz ifadesini kullananlar ise farkında olmadan Müslüman İsa As'ın doğumunu kutlamaz, doğumuna sevinmez veya müslümanları ilgilendirmez demektedirler, bu ise Kuran'a uygun bir durum değildir. İsa As'ın doğumu kutlamak zaten kendi peygamberinin doğumu kutlamaktır. Çünkü İsa As sadece hristiyanların değil, müslümanlarında peygamberidir. Bu ise Hristiyanlarla inanç olarak benzediğimiz yönlerden sadece birisidir. Bu nedenle 'kavime benzemeyin' hadisinin asıl maksadının haram yönünden benzememek olduğu daha net ortaya çıkmaktadır.
Hristiyanlarla benzeme sadece peygamberler konusunda değil, Allah inancı, melekler, ahiret, kitaplar, cinler ve birçok dini emir ve ahlak kuralını da kapsamaktadır. Bunun yanında yaşam tarzı olarakta oldukça benzerliğimiz vardır. Bu benzerlikler fiziken olduğu kadar giyim, ev, iş ve araç olarakta kendini göstermektedir. Hatta cep telefonundan, bilgisayarına kadar. Şayet benzememe konusunda ısrar ediliyorsa o halde o kavmin markalarının da kullanılmaması gerekir. Görüldüğü üzere bu tür söylem içine giren kişiler hatalı bir düşünce yapısı içindedirler. Bu düşünce 'Cola içmiyoruz' diyenlerin cep telefonundan, arabasına, bilgisayarına ve televizyonuna kadar yabancı marka kullanması kadar samimiyetsiz bir iddiadır.
Hristiyanlarla ve hatta Musevilerle bile Allah'a, peygamberlere, meleklere, kitaplara, ahirete, namaz, oruç, zekat gibi birçok ortak benzerliklerimiz vardır. Bu durumda bir kavime benzememe hadisi genel anlamda ele alırsak, o zaman bizimle aynı ortak inançlara sahip olan Hristiyanlar ve Museviler var diye bunlardan vazmıgeçeceğiz? Elbette böyle birşeyin olması mantıksızıdır. Anlaşıldığı üzere hadiste bildirilen benzeme Kuran dışı, haram olan benzemelerdir. Bunun dışında Kuran'da yasaklanmayan benzerlikler ise hak olan ve 4 kitapta bulunan inanç benzerlikleridir. İncil ve Tevrat müslümanların inandığı kitaplardır, her ne kadar içlerinde tahrip edilmiş vahiy olmayan kısımlar olsada içinde hak kısımlarda vardır. Kuran ise bu hak kısımların doğru olduğunu anlatmak için indirilmiştir. Bu nedenle Allah hristiyan ve museviler için ehli kitap demektedir. Şirk koşanların ise kitaba uymadıklarını ve dinden çıktıklarını söylemektedir. Şirk inancı ise ne incilde nede tevratta yazılıdır, bu düşünce müslüman toplumlarda olduğu olduğu gibi hristiyan ve musevi toplumlarınında kutsal kitaplarından uzak kalmalarının bir sonucudur.
Peygamberimiz Sav'in kutlu doğumu gibi tüm peygamberlerin bilinen kutlu doğum günleri de müslümanlar için sevinç ve neşe kaynağıdır. Bu durumu hristiyanlara benzemek olarak adlandırıp peygamberlerin doğumunu kutlamamak yanlış olur. Kutlama derken elbette haram olan bir tarzda kutlama demek değildir. Yılbaşı birçok insan için farklı sebeblerle ve şekiller de kutlanabilir. Önemli olan kutlamalar da harama dikkat edilmesidir, bunun dışında dinde yasak olmayan bir kutlama şekli ile müslümanlar da eğlenebilirler. Dinimiz de bir eylemin yasak olması için Kuran'da yasak olduğunun bildirilmiş olması gerekir. Elbette müslümanlar kuranda yasak olan haramlardan kaçındıkları sürece yeni bir yıla ümitle, dualarla ve sevinçle girebilirler. Bu yüzden dinen yasak olan şey Yılbaşını kutlamak veya eğlenmek değildir, kutlarken harama girmektir.
Yılbaşı her ne kadar İsa As'ın kutlu doğumu ile birleştirilse de aslında dini bir kutlama değil global bir kutlamadır. Dünya yeni bir seneye girdiği için dünya üzerinde yaşayan her insanı ilglendiren bir durumdur. Dünya üzerinde yaşayan her insan istesede istemesede mutlaka yeni bir yıla girecektir. Bunu ister eğlenerek, isterse de uyuyarak geçirir, bu tamamen kişinin tecihine bağlıdır.
Başka bir kültürün sevincine uyulması onu kötü yapmaz, önemli olan o kültürün Kuran'a uygun olup olmamasıdır. Toplum tarafından benimsenmeyen bir şey Kuran'da yasaklanmıyorsa bunu kutlamak elbette günah olmaz. Aynı şey doğum günleri için de geçerlidir. Yabancı adeti sanılarak dışlanan bu kutlama şekli aslında toplumun bu duruma alışık olmamasından yada sevgiyi nasıl göstereceğinin bilmemesinden dolayı dışlanılmış bir kültürdür. Oysa islam aleminde Peygamberimiz Sav 'in kutlu doğumu en güzel ikramlarla ve en güzel şekilde kutlamaktadır. Allah bir ayetinde insanları birbirleri ile tanışsınlar diye yarattığını bildirmektedir. Bu nedenle tarihte birçok kültür birbirleriyle tanışmış ve etkilenmiş kendine uygun olan olmayan birçok kültürü almıştır.
Hristiyanların veya Musevilerin de, Peygamberimiz Sav'in kutlu doğumu vesilesiyle düzenlenen kutlamalara geldiği ve sevgi, saygı ve minnet mesajları gönderdiği de bir gerçektir. Bu durumda 'hristiyanlar neden kurban bayramı yada müslüman bayramı kutlamıyor' sözüde anlamsız kalmaktadır. Kurban kesme emri İbrahim As'dan gelen ve her 4 kutsal kitapta geçen bir konudur. Bu nedenle her kavim kendi kutsal kitabına göre bu ibadeti zaten yapmaktadır. Görüldüğü üzere burada da bir benzeme söz konusudur ama bu benzeme helal olan bir benzemedir ve onlar kurban kesiyor diye biz kurban ibadetini bırakacak değiliz, ikisi de Allah'ın emridir.
Ayrıca bazı müslümanların hristyanlara benzememe konusuna direnmeleri ve inatla anlamazlıktan gelmeleri Kuran'a da uygun değildir. Allah ayetlerinde ehli kitap hanımları ile evlenmenin ve yemeklerinden yemenin helal olduğunu da söylemektedir. Hiçbir konuda benzemeyin denilen Hristiyan bir kavmin, Noel kutlayan kadını ile evlenilmesine izin veren Allah'tır. Eğer benzememe konusu herşey için geçerli olsaydı Allah, müslüman bir erkeğin hristiyan bir kadını eş olarak almasına, ona aşkım demesine ve ailesine baba, anne demesine de izin vermezdi. Bu sebeble benzememe konusu sadece Kuran'a uygun olmayanı kapsar.
Velhasıl müslüman alemi tıpkı Hristiyanlar gibi Noel'i sevinçle ve coşkuyla kutlayabilirler. Buna istinaden süslemeler yapılması, güzel ve temiz giyinilmesi zaten dinin emri olduğu kadar, peygamberin doğumuna gösterilen bir hürmettir. Yılbaşı konusunda ise yine dine uygun bir şekilde (harama girmeden) eğlenilmesi yasak değildir. Çünkü yılbaşı dini bir bayram değildir, global bir bayramdır. Dünya üzerinde sayısız kutlama vardır ama hiçbiri Yılbaşı kadar kitlesel değildir. Bunun nedeni yıl değişiminin tüm insanlar için aynı zamanda değişmesidir. Bu yüzden her insanın yeni bir yıl için dua etmesi, son seneyi eğlenerek veya uyuyarak geçirmesi normaldir.
Yılın son günü olan 31 aralık Yılbaşı olduğu kadar ayrıca Mekke'nin de fethidir. Bilindiği üzere Mekke'yi baskı yüzünden terk etmek zorunda kalan müslümanlar, Allah'ın izniyle güçlü bir toplum haline gelmiş ve terk etmek zorunda kaldıkları yurtlarına savaşmadan girmişlerdir. Peygamberimiz Sav ise müşrik veya hristiyan ve musevi olan Mekke halkı ile anlaşma imzalamış ve canlarını, inançlarını ve özgürlüklerini emanete almış, karışmamış, sevgiyle yaklaşmıştır.
Son olarak makaleyi okuyarak ve tavsiye ederek Yılbaşını kutlamayın diyenlerin oluşturacağı negatifliği, konunun doğrusunu anlatarak pozitife çevirmek mümkündür. İsa As'ın kutlu doğumu (Noel) ve Mekke'nin fethi mübarek olsun, Mutlu yıllar..
Murat Barış
- SEVDA Sevda nedir bilir misin? Eklenme: 14 Nisan 2020
- Yalnız Geçen 3 Aylar İnsan yalnızlığını hissediyor mübarek aylarla müşerreflendiğimi... Eklenme: 09 Nisan 2020
- BİL EY NEFSİM!... Bil Ey Nefsim!...Önce Şeytan’ı kurban olarak seçti. Eklenme: 24 Temmuz 2017
- BİZ NEREDE YANLIŞ YAPTIK ? DEM... Tüm dünyaya karşı bizi dimdik ayakta tutan değerlerimizi yok et... Eklenme: 19 Eylül 2016
- Şah Hatay-ı Cemevi ve Kültür D... Biz müminler olarak dinimizin bize emrettiği güzel aylardan Rec... Eklenme: 02 Haziran 2016
- İbadetin Yüksek Hakikatini Keş... İbadetin Yüksek Hakikatini Keşfetmek (Risale-i Nur Eğitim Prog... Eklenme: 26 Mayıs 2016
- Bilim’in Deterministik Evrenin... Bilim’in Deterministik Evreninde Rabbimiz ne iş yapar!? Eklenme: 18 Mayıs 2016
- Bir Şenlik Yeridir Kâinat (Risale-i Nur Eğitim Programı-2) Eklenme: 17 Mayıs 2016