ÖLÜM BİR VUSLATTIR
ÖLÜM BİR VUSLATTIR
Ölüm... hayatımızda en çok unuttuğumuz belki de kaçtığımız bir gerçek... insanlar çoğu zaman en yakınlarını en çok sevdiklerini kaybedince yüzleşmek zorunda kalırlar ölüm gerçeğiyle..sorgulamaya başlarlar yeryüzündeki varlıklarını. belki kaçmak belki unutmak isterler ama biliriz ki ne unutmak ne de kaçmak mümkün bu gerçekten....
Daha düne kadar yanımızda olan ama bugün hayatımızda olmayan olamayan birçok insan vardı. hele ki bu insanlar annemiz babamız kardeşimiz çocuğumuz ya da çok yakın bir arkadaşımızsa kolay kolay unutmak mümkün değildir.en sevdiğini toprağın altına koymak ve onu bir daha göremeyeceğini düşününce kendini kaybedebilir insan.ama bu dünya fani her şey ve herkes vakti geldikçe ölüp sonsuz bir diyara gidecek..
Her nefis ölümü tadacak. ölüm yokluk değil, dünya ebedi değil, dünya mükafat yeri değil.
Ölüm gerçeğine yalnızca iman nuruyla bakıldığında güzelleşir çünkü iman ölümün yokluk olmadığını, bütün sevdiklerimizle bir gün alem-i bekada ebediyyen beraber olabileceğimizi , hasretlerimizin ve özlemlerimizin ebedi vuslatlara kavuşacağını bize müjdeler.
Bediüzzaman Hz: Eğer dünya ebedi olsaydı,insan içinde ebedi kalsaydı ve firak ebedi olsaydı elimane teessürat ve meyusane teellümatın bir manası olurdu (17. mektub) demiştir.
Efendimiz(s.a.v.) bir gün ölmek üzere olan bir gencin yanına gelir ve ona kendini nasıl hissediyorsun diyerek sorar, gençte kendisine çok korkuyorum ama umut ediyorum deyince Efendimiz(s.a.v.): Allah kendisinden umut eden kulunun umudunu boşa çıkarmaz demiştir.
Mümin korku ve ümit arasında olandır. Hz. Ömer; bütün insanlardan tek bir kişi cennete girecek olsa acaba o ben olur muyum diye umut ederim derken ama bir kişi cehenneme girecek olsa acaba o ben miyim diyerek korku ve ümit arasında yaşamaktaydı.
Efendimiz(s.a.v.)ölmeden önce en yüce dosta refik-i alaya gidiyorum demişti. Bir başka hadiste kim Allaha kavuşmak isterse Allah da ona kavuşmak ister kim Allah’a kavuşmak istemezse Allah da ona kavuşmak istemez buyrulmuştur.
Bizim olaylara bakış tarzımızı hayata hangi pencereden ve nasıl baktığımız etkiliyor. Mevlana gibi bakabilmek ölüme ve ölümü düğün gecesi olarak görmek rabbimizle aramızdaki aşkın ve iman gücünün göstergesidir...
Ölüm mümin için zindan olan dünyadan alem-i bekaya bir terhis, rabbine ve Rasulüne vuslat, sonsuz ve ebedi güzelliklere kavuşmaktır. Son nefeste imanla rabbimize kavuşmak duasıyla
- GÖNÜL VAKFESİ Gönül Vakfesi Eklenme: 31 Ağustos 2017
- Kaç Yazar ki Allah'a kul olmak ya da olamamak... Eklenme: 10 Temmuz 2017
- Mirac İnsan,beşerdir,acizdir,nisyandan gelmiştir kökü.istemeden günah... Eklenme: 02 Mayıs 2016
- Vuslat Yolculukları Mevsimlerden Hüzün..... Eklenme: 30 Kasım 2015
- ANNE, ANNEM! Seni hiç bilmemek öyle zor bir şey ki....Hele ki sensizlik....T... Eklenme: 16 Kasım 2015
- Hakikat İstiyorum Ben bu hayatın neresindeyim diyerek başlıyor varlığımızın mana ... Eklenme: 14 Eylül 2015
- Hayır ve Şer Zannettiklerimiz Başımıza gelen her şerdeki hayrı görebilmenin adıdır iman. Eklenme: 10 Kasım 2014