Bediüzzaman'a Çamur Atmakta Moda mı Oldu ?
Son Zamanlarda İsmet AKÇAL isimli mütefekkir diye tanıtılan ordu emeklisi bir zatın sözleri sosyal medyada dolaşmaya başlamış!
Son Zamanlarda İsmet AKÇAL isimli mütefekkir diye tanıtılan ordu emeklisi bir zatın sözleri sosyal medyada dolaşmaya başlamış! Ben bu zatı hiç tanımam onların muridlerinden bir bayanın haber vermesi ile haberdar oldum. Gerçi İslam yolunda her hizmete her faaliyete destek veren biriyimdir ancak bazı kendilerini bilmezler icazetsiz kimseler biraz çok düşünüp düşündüklerini kaleme alıp kitaplaştırınca başımıza icazet almış alimlerden gibi kesilip ahkamlar vermeye başlıyor. Ne hikmetse ehl-i sünnetçe hatta kıtaları aşıp dünya müslümanlarınca takdirle karşılaşan islam alimlerini hedef alarak hezeyanlar savuruyorlar ki onlara taş atarak kendileri itibar alıp şöhret bulacaklar zannediyorlar. Va hasreta va esafa şaşarım onların aklına şaşarım onları dinleyen akıllara! Her ne ise bu asker emeklisi zata ait olduğu söylenen yazıyı müridlerinden bir bayan H.D.A tarafıma iletti. Ehemmiyet vererek okumamı istedi incelediğimde cerbezede amatör bir çırağın mütefekkir namıyla sözde Bediüzzaman hazretlerine reddiye verdiğini müşahede ettim. H.D.A yı ikaz ettim dedim icazetsiz insanların reddiyelerini kale alma icazetsiz insanların yazılarını itibara alma kendine rehber yapma. Ancak icazet nedir ihtisas nedir farkında olmadığından bu bayan kardeşimiz çürük davasını savunamadığı için Size Risale-i Nur Gururdan başka birşey kazandırmamış diye yazıverdi. Halbuki ilmi bir yazı olarak sunduğu şeyi ilmen reddiye verince şahsi yorum ile kendi davasının çürük olduğunu kendiside müşahede etmiş oldu. Sonra ben size sizden bize geçen kardeşleri yönlendireceğim onlar anlatsın dedi. Halbuki sizden bize geçenden kastı neydi. Anladım ki bu H.D.A yine ifsad ehlinin turuva atlarından biri. Daha evvel sosyal medyadaki ifsad komiteleri ile ilgili bir makale kaleme almıştım ve cemiyeti uyarmıştım. Nerden bileyim uyardığım şebekelerin uzantıları gölgeleri yahut onlara özentileri benim etrafıma kadar gelecek benide kafalamaya çalışacak.
Her neyse halkları meraklandırıp acaba ne yazmış diye burda sizinde vaktinizi meşgul etmeyeceğim. bir kaç cümle kurarak İsmet AKÇAL imzası ile sosyal medyada yayılan safsata hakkında bilgi vereceğim ilgilenilmesin itibar edilmesin.
Bahsi geçen yazıda İsmet AKÇAL'ın tasavvufu tarikatı savunduğu bununda Kuran ve Sünnete bağlı olduğu ancak Bediüzzaman'ın tarikat ve tasavvuf karşıtı olduğu yahut eserlerinde çelişkiler olduğunu iddea etmiş olmasıdır.
Tarihçe-i Hayatı bilenler okuyanlar Risale-i Nurun tamamını okuyup haberdar olanlar duruma vakıf olanlar böyle çürük temelsiz içi boş uydurma bir iddiayı nazara dikkate almazlar bizde almıyoruz ancak cemiyette itibar etmesin istediğimizden özetle diyoruz ki:
Bediüzzaman hazretleri dergahların kapısına mühür vurulduğu tarikatların karalandığı dönemlerde kendisi tarikat şeyhi olmadığı halde tarikatları mahkemelerde müdafa etmiş telvihatı tisa gibi eserlerle hakikatını anlatmış ve kıyamete kadar tarikatların sıratı müstakim üzerine vartalara düşmeden hizmetlerinin devamını istemiştir. Bende tarikat kültüründen gelmiş risale-i nurlar ile tarikattaki sermayemi harmanlamış bir insanım. Kadiri şeyhlerimden Mustafa TURABİ rahmetullahi aleyh'e hayatta iken sormuştum Bediüzzaman hazretlerini gördünüzmü. Demişti : evladım ben ona talebe olmaya gittim Üstad bana tarikata devam etmemi Risale-i Nur eserlerinede sahip çıkmamı istedi. Benimde sana vasiyetim benden sonra sende Risale-i Nurlara sahip çık insanlara iman hakikatlerini neşret olmuştur.
Gerçi Üstadın hayatına ve dostlarına kardeşlerine bakıldığı zaman Ali Haydar Efendiden tutun Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerine ordan tutun Gönenli Mehmed Efendi hazretlerine kadar hepsi ile sıkı bir irtibatı ve hukuku söz konusudur.
İsmet AKÇAL'a istinad edilen yazıda Üstadın zaman tarikat zamanı değil sözünü cımbızlayıp üstadı tarikat karşıtı gibi gösterip arkasından telvihatı tisayı gösterip bakın burdada savunmuş deyip çelişki var deyip insanları ikileme götürme çabası olduğu aşikardır. Zira Bediüzzaman kendi eserleri için şunu söyler. Risale-i nurun hocası risale-i nurdur. Yani Risale-i Nuru anlamak istiyorsanız başka başka kaynaklar ile değil kendi kendini kendi içinde sual ve cevaplar ile izah etmiştir manasında bizlere ders vermiştir.
Herkesçe malumdur ki bir söz işitilince kim demiş kime demiş ne manada denmiş ne makamda denmiş niçin denmiş hangi sebep ile denmiş neye binaen denmiş gibi çok vecihleri ve yönleri vardır ki o sözün hakikatı manası anlaşılsın.
Evet Bediüzzaman hazretleri mahkemede sen tarikatçısın tarikat dersi veriyorsun diye iddia eden makama karşı hakimler huzurunda ben hocayım şeyh değilim tarikat dersi vermiyorum hem şuanki durum tarikat için müsait değil manasında zaman tarikat zamanı değil iman kurtarma zamanı demiştir. Ancak bu sözün devamı ve izahı için yine bu cümle ile alakalı bediüzzaman hazretlerinin diğer sözüne bakılmaz ise bu söz anlaşılmaz ve sanki üstad tarikat karşıtı biriymiş gibi hakikatsız yalan iftira bir durum ortaya çıkar.
Şimdi üstadın kendi dilinden yazdıklarını okuyalım :
Şimdi en mühim tekyeler ehli, ehl-i tarîkattır. Bütün kuvvetleriyle Nur Risalelerini nurlandırmaları ve sahib çıkmaları lâzım ve elzemdir.
{(Haşiye): İşte mühim bir nümunesi: Seydişehir'li Hacı Abdullah'ın bütün mensubları, hem Kastamonu'da, hem Isparta'da, hem Eskişehir'de Risale-i Nur dairesini kendi tarîkat daireleri telakki etmişler ki, onlardan Nurlara rastlayanlar, takdirkârane sahib çıkıyorlar. Onlara bin bârekâllah!} Şimdiye kadar ben yalnız iman hakikatını düşünüp "Tarîkat zamanı değil, bid'alar mani' oluyor" dedim. Fakat şimdi Sünnet-i Peygamberî dairesinde bütün oniki büyük tarîkatın hülâsası olan ve tarîklerin en büyük dairesi bulunan Risale-i Nur dairesi içine, her tarîkat ehli kendi tarîkatı dairesi gibi görüp girmek lâzım ve elzem olduğunu bu zaman gösterdi. Hem ehl-i tarîkatın en günahkârı dahi çabuk dinsizliğe giremiyor; kalbi mağlub olamıyor. Onun için onlar tam sarsılmaz, hakikî Nurcu olabilirler. Yalnız mümkün olduğu kadar bid'atlara ve takvayı kıran büyük günahlara girmemek gerektir. Emirdağ Lahikası 2-54 Bediüzzaman Said Nursi rh.
Elhasıl : Sayın asker emeklisi ıspartalı hemşerim İsmet AKÇAL beyefendi mütefekkir mürşid vesaire ünvanlar ile sana atfedilerek sosyal medyada dolaşan bazı yazılar var bunlar sana ait değil ise iyi niyetle İslamiyete yapacağın hizmetleri perdeler baltalar yok sana ait ise icazetli senedli ananeli ehli ilim ehli tarikat ehli ehli hakikat nazarında maskara olursun hem ahirettede şiddetli mesul olursun. Dikkat et Vesselam..!!
- Ak Partiyi Bitirmek için Ak Pa... Beni bilenler bilir bilmeyenler'de zamanla tanır. Söz konus... Eklenme: 09 Ağustos 2021
- Türkiye'de Filistin ve Fil... Rabbim ikram etti imkan halk etti yeniden Mescidi Aksaya gitmek... Eklenme: 10 Mayıs 2021
- Berat İstiyorum Beratımı Al Getir Bana Ey Sevgili Melek Eklenme: 27 Mart 2021
- Bu Yükselişe Kimse Yetişemez! Madem bu alem muhteşem bir saray gibidir.. Eklenme: 10 Mart 2021
- Fetö Frarisi Fuat Avni Lakaplı... Geçtiğimiz günlerde DosyaTv isimli sözde fetö karşıtı özde yala... Eklenme: 26 Aralık 2020
- Diriliş Postası Yazarı, Dosya ... Bediüzzaman'a Resmi ve Manevi Vekilleri Üzerinden Saldırı P... Eklenme: 09 Aralık 2020
- Said Özadalı Hakkında Suç Duyu... Soru : Said Özadalı'yı neden mahkemeye verdiniz? Eklenme: 17 Ekim 2020
- Masum İnsanları Adım Adım Nası... Fetö'nün ağına masum insanları kim ve kimler nasıl düşürdü? Eklenme: 17 Ekim 2020