Firavunlaşan Dünya!..
küfre rıza, küfür olduğu gibi, zulme razı olmak dahi zulümdür
Verdiğimiz tepkiler, safını tuttuğumuz ideolojiler arasında gidip gelen dünyamızda ruhumuz yanıyor, yakılıyor. İnandığımız ne varsa yerle bir oluyor. Fikir alemimizi besleyen ne varsa döküyoruz ortaya bazen duygusal, bazen de mantıksal, bazen tepkisel, bazen de bencilce...
Evet; hem dünyamızı hem ahiretimizi defalarca sorgulamamıza sebep bu olaylar sadece olayların muhataplarının imtihanı değil her birimizin imtihanıdır. Bu imtihanda acaba şahsi olarak hangi saflarda duruyoruz? Tuttuğumuz saf'fa ne kadar inanıyoruz? Ve inandığımız saf'fı nasıl temsil ediyoruz?
Haydi gelin kendimizi hesaba çekelim neleri yapıyor, neleri yapmıyoruz ve bizlere neleri yaptırtıyorlar!...
Gerek sosyal medya üzerinden, gerekse sosyal çevremizde süreli olarak kendimiz gibi düşünmeyenler hakkında ağır tenkitlerde bulunduk. TENKİD nefrettin doğurduğu intikam duygusudur düşmanının hatalarını araştırmaktır. Oysa Yüce Allah'ın Kuran'ı Kerim'de Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın(Hucurat/12) uyarısını OKU'madık mı?
Devam edelim; yine bizler gibi düşünmeyen kişilerle alay edip küçümseyici tavırlar içerisine girdik. Oysa Yüce Allah'ın Kuran'ı Kerim'de Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sora fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte bu kimseler zalimlerdir (Hucurat/11) uyarısını OKU'madık mı?
Evet; kimi zamanda ortalığa atılan yalan yanlış bir bilgi için pervasızca yorumlar yaptık. Yalan bilgilere inandık, inandığımız gibi de o yalana ortak olduk Oysa Yüce Allah'ın Kuran'ı Kerim'de Ey iman edenler! Eğer fasıkın biri size bir haber getirirsen onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz. (Hucurat/6) uyarısını OKU'madık mı?
Hatta öfkemize hakim olamayarak üstüne üstlük edebimizi de bozup hakaretler ederek bunu kitlesel gıybete dönüştürdük. Oysa Yüce Allah'ın Kuran'ı Kerim'de Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. (Hucurat/12) uyarısını OKU'madık mı?
Oysaki; dünya işlerimizde kılı kırk yarıp en iyilerini bulmak için çabaladığımız gibi ebedi saadetimize gölge düşürecek her hususu da ince ince düşünmeliyiz. Düşünmeliyiz ki; üstadın işaret ettiği; "küfre rıza, küfür olduğu gibi, zulme razı olmak dahi zulümdür" hayat reçetesinden yola çıkarak ne küfür edenlerden ne de zulmedenlerden olup, haklı bir davada haksız duruma düşerek savunduğumuz düşüncenin değerini yerlere sermeyelim.
Tüm zerrelerinde Rahmet eserlerinin mühürleri bulunan insanın, her nereye bakarsa baksın bir Rahmet pırıltılarını görüp bundan yüzçevirmemesi gerekir ki Rabbisinin sevgisinden mahrum kalmaya kadar gidecek zulme ortak olmasın. Öyleki bu sevgiden mahrum kalmak demek firavunlaşan dünyanın paydası halini almak demektir.
Evet dostlar; bu zulümler neden bitmiyor? İlahi müdahale neden gelmiyor? diye düşünüyor olabiliriz. Cevabı yine hayat kılavuzumuz veriyor; "..Yaptıklarının bir kısmını tatsınlar diye insanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Umulur ki onlar hakka dönerler (Rum/41) gerçeğini OKU'madıysak OKU'yalım!..
Okuyalım çünkü ölümün ve vahşetin en akıl almaz şekillerini ve silahlarını ürettiğimiz, kendi ellerimizle sonumuzu hazırladığımız bu dünyada Allah'tan uzaklaşarak, her günümüzü zulüm içinde geçirdiğimizin idrakine varalım. Derin güçlere rağmen imkansız olduğunu düşünsek bile İslam, insanın dünyasını maddi ve manevi diye ayırmamıştır bütünüyle yaşanması gereken bir sistemdir. Öyle ki; Ümmetim, ümmetim diyen ve en son duasını müminlere şefaat için mahşer gününe saklayan Resul-i Ekrem Hz. Muhammed Aleyhissalatü Vesselam'ın ümmetiyiz ve bizler bu sistemdeki saf'ımızı sıkılaştırırsak eğer her Firavunun karşısına bir Musa gibi çıkabiliriz. Aksi bir durumda ise Firavun sistemi içinde kalır denizinde boğulur gideriz...
Özgül GELİR
---------------------------------------------------------------------------------------------------
- Vedud'un Hakkını Vedud'... bir yandan dünyanın şaşalı hırsları sevgi diye çıkar karşımıza,... Eklenme: 04 Ekim 2019
- FİTNECİ OLABİLİR MİSİN? FİTNECİ OLABİLİR MİSİN? Eklenme: 12 Nisan 2017
- Tezatlıklarda Boğulma Tezatlıklarda Boğulma Eklenme: 23 Mart 2017
- İbrahim’in duası, İsa’nın müjd... Peygamber'imizin doğumu ve gençlik yılları yaşanan olaylar Eklenme: 06 Mayıs 2016
- İslam Öncesi Mekke'de Sosy... İslam Öncesi Mekke'de Sosyal ve Siyasal Yapı Eklenme: 14 Nisan 2016
- Oryantalistlerin Hz. Peygamber... Oryantalistlerin Hz. Peygamber Algısı Eklenme: 18 Mart 2016
- Bir kadın düşünün ki Acaba emek sarfımızı doğru yerlerde kullanıyormuyuz ve bizler n... Eklenme: 08 Mart 2016
- Neydi bizi içten içe kemiren d... Hiç düşündük mü? Dünyanın oluşumundan bu yana içimizde var olan... Eklenme: 24 Kasım 2015