Manyetizma ve Şifalandırma
Bir Damladan Okyanusa (2010)
Bugün aldığım bir haberle biraz üzüldüm. Çok sevdiğim bir aile dostumuzun haftaya kalbinden ameliyat olacağını öğrendim. Hani bazı insanlar vardır yüzüne baktığınızda kalbinin iyiliği yüzünden okunur. Yollarınız ayrıldıktan sonra bile onun nasıl olduğuyla, neler yaptığıyla hep ilgilenmek istersiniz. Bu dostumuz da öyle bir insan. İyi gününde de kötü gününde de hep yanında olmak isteyeceğim bir dost. Ne yazık ki onun bulunduğu şehre gitme imkanım olmadığı için çok istememe rağmen dostumun yanında olamayacağım. Keşke onun için bir şeyler yapabilsem… Keşke elimde sihirli bir değnek olsa da onu hemen iyileştirebilsem, diye düşünürken aslında sihirli değnekten de öte bir güce sahip olduğumu hatırladım.
Tüm insanlar, hatta hayvanlar ve bitkiler bile dünyaya gelirken muazzam güçte bir yaşam enerjisiyle birlikte gelirler. Bu enerji, kaynağı Yaratıcı olan ve içinde Yaratıcı bilincini taşıyan bir enerjidir. Onu kullanmak için gerekli olan tek şey olumlu bir niyet ve koşulsuz sevgidir. İnsan sahip olduğu bu enerjiyi pekala şifa amaçlı kullanabilir. Açıklayayım.
İnsan vücudu bugün bilim çevrelerince varlığı kesin olarak tespit edilmiş manyetik bir enerji yayar. Manyetik enerjilerin yoğun olarak çıktığı bölgelerin başında eller ve parmak uçları gelir. Yoğun bir konsantrasyonla ellerden çıkan sıcaklığı herkes hissedebilir. Bu sıcaklık hayali bir sıcaklık değil, tamamen fiziksel bir sıcaklıktır. Manyetizma aslında ruhsal enerjinin, fizik maddeye bağlanmasından kaynaklanan psişik kökenli fiziksel bir ışımadır. İnsan vücudu manyetik enerjisi itibarıyla pile çok benzer. Vücudun sağ ve ön tarafı pozitif yüklüyken, sol ve arka tarafı negatif yüklüdür. Bu durumda vücudun hastalıklı olan bölgesini iyileştirmek ve o bölgeyi sakinleştirmek için zıt yönlü olacak şekilde ellerimizi hastalıklı bölge üzerinde tutmamız yeterli olur. Mesela karnımız ağrıyorsa karın bölgesi vücudun ön tarafında olduğu için pozitif kutuplu olduğundan zıt yönlü tarafımızı yani sol elimizi karnımızın üzerinde 10-15 dakika kadar tutarak bölgeyi dengelendirebiliriz. Sakinleştirmek yerine uyarıcı etkide bulunmak için ise aynı isimli kutupların bir araya getirilmesi gerekir. Burada en önemli husus içten edilen niyet ve konsantrasyondur. Hepsi bu…
Günümüzde biyoenerji ve biyomanyetizma çalışmalarının kökeni binlerce yıl önce uygulanan tekniklere dayanır. “Ellerini bedenin üzerine koyarak iyileştirme” tekniği hem tasavvufta sufilerin yaptıkları hem de Batini ekollerde uygulanan ve bilinen bir şifalandırma tekniğidir.
Şifalandırma yapabilmek için her zaman hasta kişinin bedeninin yanında olmak da gerekmez. Bu işin asıl püf noktası şifa verecek olan kişinin niyeti ve düşünce gücüdür. Bizden uzakta olan bir hastayı sadece gözümüzde canlandırarak, hasta olan bölgesinin üzerine düşüncemizi odaklayarak evrende var olan bu eşsiz şifa enerjisini ihtiyacı olan kişiye yönlendirebiliriz. Bu enerjiyi ve şifa gücünü herkes içinde taşıyor. Ama bazı durumlarda hasta olan kişi bedeninde enerji dengesi bozulduğu için var olan bu enerjiyi uygun şekilde kullanamayabilir. Bu yüzden kendi kendini şifalandıramayıp çevresindeki kişilerden şifa talep edebilir.
Günümüzde en ünlü şifalandırma tekniği olan Reiki’nin özü de işte bu enerjiyi doğru bir şekilde kullanmaya dayanır. Bu şekilde vücutta oluşan travmaları, blokajları, çakralardaki tıkanıklıkları ve meridyenlerdeki enerji dengesizliklerini tedavi ederek bedende ruhsal ve fiziksel iyileşme sağlanabilir.
Sahip olduğumuz güç, kesinlikle muazzam bir güçtür. Görmemiz gereken şey bu gücün dışarıdan bir yerden değil tamamen içimizden gelmekte olduğudur. Biz bu güce içsel olarak sahibiz. Bu gücü kullanmanın tek yolu onu kullanmaya niyet etmekten geçiyor. Hz. Muhammed(s.a.v.)’in hadisinde “Eğer yeterince iman etmiş olsaydınız dağları yerinden oynatabilirdiniz” denmez mi? İman dediğimiz şey bizim niyetimizdir. Eğer istersek istediğimiz şeyi oldurma gücü bize verilmiş. Ama biz bunu farkında değiliz.
Tabi bazı durumlarda bir kişinin hastalığının iyileşmesini ne kadar çok istesek de hastalık onun vermesi gereken bir sınav olabilir. İyileşmemesi ve bu hastalığı deneyimlemesi ilahi kaynak tarafından murat edilmiş olabilir. Bu durumda niyetimizi her zaman “varlığın ve bütünün hayrına olacaksa” diye yapmamız gerekir. Çünkü bazen bizim hayır olarak gördüklerimiz şer, şer olarak gördüklerimiz hayırdır. Olacak olan her şeyin uygunluğu konusunda teslimiyet şarttır.
Bu arada “nefes” manyetik etkileri en iyi aktaran ve en iyi taşıyan araçların başında geliyor. Hepimiz küçüklüğümüzde okuyup üfleyen büyükler tanımışızdır. Anadolu halk inanışları içerisinde önemli yeri olan üflemenin dayanağı da işte budur. Okunmuş suların şifa dağıttığı inanışı halk arasında çok yaygındır. Çünkü su, manyetik enerjilere en fazla tepki veren şeylerin başında gelir. Su, manyetik enerjileri olduğu gibi taşıyan bir yapıya sahiptir. Onu olumlu duygularla manyetize ederseniz vücuda şifa sağlayabilir, iyileştirici etki gösterir. Manyetize edilmiş suyun tadında değişim olur. Aksi de geçerli: negatif tesirler yüklenen su vücuda zararlı olabilir. Halk arasında, kötü rüyalar, sıkıntılar vs. suya anlatılırsa geçer derler. Bu inanışın ardındaki dayanak da suyun bu mucizevi özelliğidir.
Manyetik etkileri aktarmada su ve nefesin dışındaki bir diğer yol da el tutmaktır. İki kişi arasında sempatizasyon sağlama ve enerjiler arasında rezonansın kurulması açısından el tutma tekniği çok kolay uygulanabilen bir tekniktir. El ele tutuşmada farklı kutuplu eller bir araya geldiği için otomatik olarak manyetik enerjiler sakinleştirici, huzur ve mutluluk verici bir gevşeme sağlar.
Ben de bugün sahip olduğum bu şifa gücünü kullanarak sevgili dostuma evrenin şifa enerjilerini göndermeyi deneyeceğim. Varlığının ve bütünün hayrına olacak şekilde evrenin şifa enerjisi ile şifa bulsun diye dua edeceğim. İnsan isterse fizik bedeni geride bırakıp istediği anda, istediği yerde bulunabilir. Ben de bedenimi burada bırakıp, düşünce yoluyla dostumun ameliyatı sırasında yanında bulunacağım. İnsan yeter ki niyet etsin, yeter ki istesin, yaşam bir duadan ibaret değil mi?
- Oda Orkestrası ve Kur'an Orkestra için şef ne demekse, insanlık için de peygamber o deme... Eklenme: 13 Eylül 2016
- Bir Mevsim, Üç Düğün Bu yazı herhangi bir bilgi içermez. Tamamen kişisel duygularla,... Eklenme: 12 Eylül 2016
- Ben Filistinim! Toplum olarak unutmaya meyilliyiz. Oysa acıları, suçları ve suç... Eklenme: 28 Mayıs 2016
- Düalite - Hayatın Gerçeği (mi?... Şunu biliyorum ki, ne Yaratıcının ne de evrenin benim yapacağım... Eklenme: 24 Kasım 2015
- Ne oldu sana? Bendeniz imza günü sahibi olarak giriş kapısının hemen sol tara... Eklenme: 30 Ekim 2015
- Zıtların Dünyası Dünyadaki durumumuz denizde yaşayan balıkların sudan habersiz y... Eklenme: 20 Ekim 2015
- Kehf Uyanıyor! Yemliha, Mekselina ve Mislina, Ve Mernuş, Debernuş ve Şazenuş... Eklenme: 24 Haziran 2015
- Çiçeğin adı gül, Şehrin adı İs... Gül çiçeklerin ortak adıdır. Eklenme: 13 Ocak 2015